Maze Runner 1 gerçekten de iyi bir distopya örneğiydi ama ikincisi birinci kadar iyi değil. Birincide çok büyük bir heyecan vardı, ikinci filmde hemen hemen tüm sahneleri tahmin ettik. Bildiğimiz basit bir distopyaya dönüşmeseydi belki çok daha başarılı olabilirdi. Bir de bazı sahneler çok uzun tutulmuş. Film biraz Veronica Roth'un distopik roman serisini hatırlattı bize.
ilk filmle arasında o kadar büyük bir fark var ki şu an tanımlamak için kelime dahi bulamıyorum. o kadar çok koşuyorlar, hoplayıp, zıplıyorlar ki beyniniz dönüyor. işin kötüsü bunun bir amacı da yok. konu yok sanki. "azıcık oturun çocuklar bi soluklanın, su getiriyim mi?" demek istiyorsunuz bir ara hatta.
bir kere ışıl virüsü kapmış arkadaşları kendini öldürürken neden alıp başınızı gidiyorsunuz? hiçliğin ortasındasınız, nereye gittiğiniz, karşınıza ne çıkacağı belli değil. dönüp o silahı almanız gerekmiyor mu sizce de? boşuna bir romantiklik.
en sevdiğim şey zombili film üstelik. yine de nasıl kötü bir filmdi.
Maze runner serisinin devam filmi. Hunger games başlattı bu ergen film furyasını. Maze runner, divergent, host gibi ergen film serileri çıktı ortaya. Hunger games en azından Jennifer Lawrence gibi bir ismi kazandırdı, diğerleri bi sike derman olamadı.
2015 yapımı 132 dakikalık, güya aksiyon/bilim-kurgu filmi. Halbuki aksiyon veya bilim-kurgudan eser yok, kopuk senaryo bol klişeden ibaret 2 saatlik zaman kaybı. 6.4 imdb puanına sahip, 20 milyon hasılat yapmıştır. ilkini hiç beğenmemiştim, bu da olmamış https://galeri.uludagsozluk.com/r/1265491/+
2018 de 3'cüsü olan maze runner the death cure çıkıyor, yani ergen halkası filmlere bir yenisi daha eklenecek.