köyüne dönen bir yönetmenin köyde film çekerken şayadığı sıkıntıları ve köylülerin psikolojilerini anlatmaktadır. filmde nuri bilgi ceylan'in yakın akrabaları oynamaktadır.
kimileri için:
'sıkıcı'
kimileri için:
'başyapıt' şeklinde değerlendirilen nuri bilge ceylan imzalı film. özellikle trt1 ve trt2 de sıkça gösterilen film.
ayrıca; çok başarılı film. nbc'ın fotoğraf yönünü de ortaya çıkardığı filmi. zaten kadrajından her filminde yararkanıyor tamam ama bu filmde daha bir öne çıkmış gibi.
35. kez izlememe rağmen bıkmayacağım film.. hatta bana göre yönetmenin en başarılı filmi. bir fotoğrafçıdan da bu beklenir dedirtecek bir görselliğe sahip olan film, oyuncuların amatörlüğüyle daha da samimi bir hal alıyor.
"elalemle uğraşmak çok zor, sırf bu yüzden Ali'ye(akrabası) oynatacağım çocuk rolünü" cümlesinde de açık seçik ifade edildiği gibi...bir akraba filmi...bir "kimseyi çekemem valla, tanıdıklarımı çekerim anca" filmi...ceylan familyası başrolde. bulutlar da ceylan familyasından mıdır onu bilemem. ama bulutlar güzel. bulutlar hayalgücü körükleyeci. bulutlar enfes.
"-nasıl bir film çekcekmiş muzaffer?
-bilmiyorum. para getirecek bir film olmadığı kesin..."
emin emmi bu sefer yanılıyor. gelen ödüller beraberinde paraları da getiriyor. para için yapılmasa da nihayetinde paranın gelmesi fena mıdır değil midir? of sıkıntı basıyor emin emmiyi. sıkıntı...genç mayıs rüzgarları rahatsız.
-"...mayıs ayında sıkıntı mı olurmuş be yav..."
peki nasıl bir film bu mayıs sıkıntısı? ismiyle müsemma. mayıs'taki sıkıntılar gibi. sıkıcı. ama can yakmayan. bilirsin çünkü rüzgar var , kaldır kafanı yukarı evet gördün değil mi bulutları. ve önünde koca bir yaz umudu...sonrasında eylül diye başlı başına bir mevsim.hoop dur orda. daha mayıs'tayız. bak gitti sıkıntı.
cümlenin içinde -değinmek- fiiline değinmeden geçmeyecek olmanın verdiği ufak mutlulukla beraber; değinmeden geçemeyeceğim bir husus daha var. daha sonra uzak'ta da yine paralel bir hikayede benzer diyaloglarda karşı karşıya geleceğimiz muzaffer özdemir* ve mehmet emin toprak* burda da yer yer dirsek temasındalar. Seviyorum bu ikisinin birbiriyle olan abi-kardeş, saftirik-bilge'sel ilişkisini...Neyse yine böyle bir anda; istanbul hayaliyle yanıp tutuşan, genç ve saftirik Saffet'e snopluktan uzak bir görmüş geçirmiş entel yönetmen edasıyla son sözünü söyler muzaffer:
"Millet istanbul'dan kaçmaya çalışır sen tutturdun istanbul da istanbul. Bir çok arkadaşım güneye gitti, kimi de boğaz köprüsünden atladı."
oyuncuların doğallığı, müziği ve görselliği ile izlenesi film.
filmde saffetin mayıs ayında öss sonucunu alması, haberlerin izlenmesi sahnesinde görüntüler ile sesin alakasının olmaması (ses sonradan eklenmiş belli) 19 mayıs günü devlet memurlarının çalışması (görülmüş şey değildir) filmdeki bir iki mantık hatasıydı gözüme çarptı.
oyunculukları ve yönetimi gerçek kesitin gerisinde kalan nuri bilge ceylan filmi. buna başyapıt diyenler medyanın gazına geliyorlar, yoksa gerçek kesite de aynı muameleyi yapmaları gerekirdi. manzara da yok ağaç her taraf. nuri sıkışıyor tabii. (bkz: nuri bilge ceylan sinemasi)
nuri bilge ceylan'ın uzak tan sonra en iyi filmidir.
--spoiler--
dört ayrı nesil erkek karakterin hayatla cebelleşmesi ve hayal kırıklıkları aynı hikayede anlatılır. küçük çocuk yalan söylemesini öğrenir. ergenlikten çıkan ve hayata atılma vakti gelen delikanlı kaderini değiştirmek ister fakat ötelenir. orta yaşlı adam bir şekilde ilk filmini çekmek için imkan yaratmıştır fakat kolay değildir film çekmek. hele bütçesiz, ekipsiz, profosyonel oyuncusuz bir film çekmek hiç kolay değildir. yaşlı adam ise onca yaşına rağmen mücadeleden kopmamıştır. ancak son hayal kırıklığını yaşar ve ölür gider. hayatta böyle hikayelerle geçmişten geleceğe sürer gider.
--spoiler--
oldukça sade ve vurucu bir filmdir. bana göre nbc tarzının oturduğu ilk filmdir. bundan önceki filmlerde tarkovsky etkisi hüküm sürmektedir. basit hikayelerle evrensel meselelere değinir yönetmen. üç maymuna kadar böyle devam eder. ancak üç maymun da işler değişir. üçüncü sayfa hikayelerine geçer nuri bilge. bir sonraki filmi merakla ve heyecanla beklenir.
nuri bilge ceylan'ın çok başarılı bir filmidir. konsepti de hoştur. memleketine gelip orada profesyonel oyuncular yerine akrabalarını (annesi, babası gibi), eşi dostu oynatarak film çekmeye çalışan bir yönetmeni konu alır. işin ilginç yanı, nuri bilge ceylan da filmi kendi memleketinde akrabalarını (annesi, babası gibi), eşi dostu oynatarak çekmiştir. film aile üyelerinin farklı farklı sorunlarını ele alır. filmde görüntü yönetimi çok başarılı ve manzara sahneleri müthiştir. izlenesi, hoş bir filmdir.