birini öldürünce karşımıza daha yüksek mevkide birinin çıktığı matrix efektli oyun. oyunda bazı nesneleri kullanabiliyoruz, bazı kutuları sopayla kırabiliyoruz, her şey metalden yapılmış gibi sert değil. küçük ara sahneler, italyan mafyası ve mafyanın evi bana gta vice city'i hatırlattı. oyundaki birçok isim ve cisim iskandinav mitolojisinden alınmış, ragnaroklar valhallalar havada uçuşuyor.
--spoiler--
sırasıyla kimi öldürdük: denk geldiğimiz banka soyguncularını öldürdük, mafyadaki uyuşturucuyu satan adamı öldürmeye gittik ama onu değil otelini işleten 2 adamını öldürdük, patronun adamları üstünde baskı kurmak için kullandığı adamını öldürdük, uyuşturucuyu satan adamın sağ kolunu yakalayıp yer söylettik ama öldürmedik, uyuşturucuyu satan adam deli çıktı onu öldürdük, mafyadaki ortağımız olmayı teklif eden kadın bizi bayıltınca mafyanın bir adamı bize işkence yaptı onu öldürdük, ortak düşmana karşı birlikte hareket ettiğimiz rus mafyasına ihanet eden adamı öldürdük, düşman mafyanın en sağlam 3 adamını öldürdük, mafya babasını da öldürecektik ama birilerinin kuklasıymış, onu kuklanın sahibi olan kadının adamları öldürdü, bizi de yakalayıp uyuşturucuyu bastı ama ölmedik, en başından bilgileri sızdırıp ailemizi öldürterek bize ihanet eden b.b'yi öldürdük, derin devlet binasındaki adamları temizledik, horne'u da helikopterinin üstüne paratoner düşürerek öldürdük.
--spoiler--
hatırladığım kadarıyla oyunun özetini yapmaya çalıştım:
--spoiler--
ortamlarda valkyr diye bir uyuşturucu geziyor, dedektif/polis olan max'e bu konuyu araştırması için teklif veriyorlar ama o reddediyor. bir süre sonra max'in ailesini bu uyuşturucuyu kullanan/uyuşturucuyla ilgisi olan adamlar öldürüyor. bunun üzerine max davaya giriyor. 3 sene boyunca mafyaya sızarak uyuşturucuyu kimin sattığını araştırıyor ve punchinello mafya ailesinin sattığını keşfediyor. payne'in görevde olduğunu bilen sadece iki kişi var: alex ve b.b. bu kadar zaman sonra alex, max'i metro istasyonuna çağırıyor. max metro istasyonuna gittiğinde bakıyor ki çarşı karışmış, birileri istasyonu ele geçirmiş. kötü adamları öldürürken metro tünellerinden birinin bankaya açıldığını, olayın banka soygunu olduğunu keşfediyor. işi halleden max, alex'in yanına giderken alex'i vuruyorlar ve max bu işi punchinello mafyasının patronu olan jack lupino'nun yaptığını düşünüyor ve onun oteline gidiyor. ancak oteli işleten finito kardeşler (jack'in adamları) onun kimliğini biliyor ve max'e saldırıyor. max onları öldürüyor ama aynı otelde jack'in sağlam adamlarından rico muerte'nin de olduğunu öğreniyor. onu öldürmeye giderken haberlerde alex'i öldürenin kendisi olduğunu görüyor, biri suçu max'e atmış. neyse muerte'yi de öldürüyor ama jack'e ulaşması için adamı vinnie gogniti'yi bulması gerekiyor. gogniti'ye gitmek için dışarı çıkıyor.
dışarı çıkınca bir bakıyor ki rus mafyası gogniti'nin binalarını bombalıyor. fırsat bu fırsat diyip binaya dalıyor. binada telefon çalıyor ve max telefonu açıyor. telefondaki adam max'le konuştuğunun farkında, max'e "müttefik olabiliriz, seni arayacağım" gibi bir şey söyleyip telefonu kapatıyor. neyse max gogniti'yi yaralar ama gogniti binadan aşağıya, trene atlıyor. ardından da max atlıyor. gogniti adamlarının olduğu güvenli bir yere kaçıyor. max herkesi temizleyip gogniti'yi yakalıyor, gogniti jack'in yerini söylediği için onu öldürmüyor.
jack'in ragna rock diye adlı bara gider. içeride fantazik mitolojik tuhaf şeyler, yıldızlı daireli simgeler falan vardır. jack'in kafayı yediğini anlar. jack ayin gibi bir şey yaparken jack'i öldürür. bu sırada punchinello mafyasından mona sax gelir ve max'le birbirlerine karşılıklı silah çekerler. mona, kardeşini döven don punchinello'dan (kardeşinin kocası) intikam almak için max'le ortak olmak ister. ancak max mekanı basarken kardeşi de ölür korkusuyla vazgeçer ve max'i valkyr ile bayıltır. max valkyr etkisiyle ailesinin öldüğü günü kabus olarak görür -muhteşem kırmızı çizgili bölüm.
max uyandığında kendisini sandalyeye bağlanmış halde ve "bat" lakaplı biri tarafından dayak yerken bulur. adamla dalga geçer ve daha çok dayak yer. adam yorulur ve içki almaya gider. max sandalye de zarar gördüğü için kurtulur ve kendisini döven adamı öldürür. daha sonra rus mafyası max'i ziyaret eder ve ona ortaklık teklif eder.
rus mafyasının adamı boris rus mafyasının ihanet ederek punchinello tarafına geçmiştir. rus mafyasının tonla silahının bulunduğu geminin kaptanı olan bu adam silahı punchinello'ya götürürse hem rus mafyasının hem de max'in işi bitecektir. max teklifi kabul eder. max boris'i öldürür ve rus mafyası "ihtiyaç olduğunda ara" der ve max'e güzel silahlar verir.
max, punchinello'ya direkt saldırmanın mümkün olmadığını görüp yalvarıyormuş gibi yaparken onu öldürmeye çalışır ama punchinello onu tuzağa düşürür (çağırdığı oteli yakar). max yangından kurtulur ve hızır gibi yetişen rus mafyası sayesinde punchinello'nun binasına girmeyi başarır.
binada punchinello'nun kitap kalınlığında suçları olan üç adamı "trio"yu öldürür. daha sonra max'e yine telefon gelir, telefondaki kişi önceki sefer onu arayan kişidir, "kaç" der ama max kararlıdır. max punchinello'yu bulur, ona silah çeker, punchinello anlatmaya başlar: punchinello da emir kuludur, emirler devlet gibi üst bir makamdan, bürokratik bir şekilde gelmektedir. tam o sırada ajan tipli adamlar içeri girer, punchinello "ben ona hiçbir şey söylemedim" der ama adamlar onu öldürür. max oradan kurtulamaz, adamların yanında bir kadın vardır. kadının elinde şırınga vardır, "uslu bir çocuk ol" der ve max'e ölmesi için yüksek dozda valkyr verir. giderken "beni cold and steel'e götürün" der.
max yine kabuslar görür ama ölmez ve bu cold steel lafını hatırlar. biraz iyileşince binaya girer: cold and steel, fabrika görünümlü bir gizli askeri merkezdir, lazerli mazerli teknolojik bir yer, komando kıyafetli adamlar var. max fabrikanın gizli yerine iner, yerde valhalla projesi ve devlet simgeleri görür. çeşitli yerlerde ve cinayetten sonra kendi evinde de bu yazı vardır, "lanetlendim mi ben amk ne oldu da bu ibnelerle aynı yere düştüm" diye düşünür. bu arada fark edilir ve fabrika self-destruct moduna geçer. ilerlerken projenin askerleri güçlendirme amacıyla askerlere valkyr verilerek başladığını ama kötü sonuçlar yüzünden durduğunu öğrenir. bazı ibneler gizlice projeyi devam ettirmektedir. içeride bir sürü ölü bilimadamı vardır, birileri olayı saklamaya çalışmaktadır. dosyaları karıştırırken bazı gizli bilgilerin açığa çıktığını öğrenir. bir de ölüm emri vardır:ölüm emri max'in adresine düzenlenmiştir. max'in valkyr davasından haberi olduğunu bilen sadece alex ve b.b vardı: alex de ölünce max, olayda b.b'nin parmağı olduğunu düşünür. daha sonra projenin sır olarak saklanması için valkyr üreten kimyacılardan birinin içeride kilitli tutulduğunu öğrenir ve onu kurtarır. o kimyacı bazı kilitleri açarak max'in çıkmasına yardım eder ama öldürülür.
max patlamadan kurtulduktan sonra b.b onu arar, max sikindirik bir yerde yemek yemektedir. max'le mekanın arkasında buluşurlar, max, b.b'ye karşı hazırlıklı gelmiştir; bunu gören b.b kapalı otoparka kaçar. bu sırada telefon çalar, aynı adam max'e "en kısa zamanda şu adresteki binaya gel" der. max tamam der ve bir otopark dolusu adamı ve b.b'yi temizleydikten sonra binaya gider.
binadaki adam senatör woden'dır ve derin devlet * adamıdır, bina da derin devletin binası. woden ona düşmanın adını ve olayları anlatır: düşman olan kadın (nicole horne) valhalla projesinde derin devletle çalışmış ama ödenek kesilince "projeyi, derin devleti, her şeyi açıklarım" tehdidiyle gizlice ödenek alıp projeyi izinsiz devam ettirmiştir. aynı zamanda aesir şirketinin sahibidir, şehrin yarısından fazlasında sözü geçmektedir. woden max'e "horne'u öldür ben de sicilini temizleyeyim" der, max seve seve kabul eder. daha sonra horne'un adamları odaya girer ve odayı tarar.
max camdan atlar ve binaya bodrum katından girer. biraz adam temizledikten sonra telefon çalar, arayan senatördür, ölü taklidi yapmış. neyse adamımız yine binayı komple temizliyor.
derin devlet binasından sonra sıra aesir şirketinin yüksek güvenlikli gökdelenine geliyor, yukarı aşağı hareket eden lazerler falan var. asansörle yukarı çıkarken patlayalım diye yerleştirilen lazerler hoşuma gitti. adamları vururken mona sax intikam için bize yardıma geliyor ama asansörde onu vuruyorlar. max mona'yı vurana adamları temizleyene asansör yukarı çıkıyor. max asansörü geri çağırıyor,kadın yok:biri kadını götürmüş. binanın güvenliği biraz uğraştırıyor ama bu bina da sonuna kadar temizleniyor. en üst katta bir merdiven var, max onu tırmanırken horne'u görüyor ve ateş ediyor ama horne kurtuluyor ve çatıdaki helikoptere doğru ilerliyor. o sırada çatıdaki paratoneri tutan hayatlardan biri kopuyor. max de fırsat bu fırsat diyip bütün halatları kopartıyor. paratoner helikopterin üstüne düşüyor, helikopter yere düşüyor, üstüne paratoner düşüyor, helikopter tost oluyor ve patlıyor *. bu sırada polis de hâlâ max'in peşinde, max patlayan helikopteri izlerken polisler geliyor ve max'i yakalıyor. senatör de orada görünüyor, max polis arabasına biniyor. ama max serbest kalıyor mu bilmiyorum, o kısmı göstermedi.
--spoiler--
Bu adam ne diyordu la. Ne telaffuz edebiliyorum, ne yazabiliyorum. Hatırladığım kadarıyla "eydanpiydi japlaks" tarzi bir sey diyordu. Hatirlayanlar mesaj atsin.
şüphesiz çocukluğumu siken oyundur.o nasıl bir ambiyans dır kardeşim, oyun içi müzikler, atmosfer görevler falan her neyse defalarca kez bitirdim ama psikolojim de bozuldu.