aslında mona sax'ın max payne'e ihanet ettiğini öğrendiğimiz, buna rağmen mona'nın ölmesiyle bir aşk hikayesinin bitmesi üzdüren, grafikleri de kendisi gibi müthiş oyun.
max payne hariç bütün oyun karakterlerinin öldüğü güzel oyun. mona sax in alfred woden için çalıştığını ve woden'ın, mona'ya max payne'i öldürme görevini de verdiğini öğrendiğimde oh oldu geberdi hepsi diyerek kendimi rahatlatmaya çalışmışımdır.
süper bir kurguya sahip bir oyundur. remedy entertainment kendisine şapka çıkarttırmayı haketmiştir bu oyunla.
aksiyon serisinin efsanesi, babasıdır max payne. bir nesil büyümüştür bu oyunla. max payne bitirmemiş yurdum genci pek azdır.
özellikle uzi ve popmalı tüfeğin ağır çekim modunda şarjör değiştirme sahneleri muhteşem ötesidir. sadece şarjör değiştirmek için yıllar sonra oyunu satın alıp kurup bir daha oynadım. o derece yani. mutlaka oynanmalı.
Öğleden sonra başlayıp geceye doğru bitirdiğim oyun, "lan ben bunu neden indirmedim de gidip para verdim diye isyan etmişimdir hep, güzeldi ama dişimin kovuğunu doldurmadı...
en son bölümde genelde ne yapılacağı bilinemez ve ortada arkadan deli kovalayormuşcasına dönülür. yanlıştır, yapılmamalıdır.
cam çatıyı tutan pimler vurularak camekanın aşağı düşmesi sağlanır.
dürbünlü bir taramalıyla (ismi aklıma gelmedi ama 4/3ydü galiba) çok kolay geçilebilinir.