aksiyon ve vurdu kurdudan ziyade bir film, ne bilem bir çizgi roman havasında ilerlemesinden mütevellit ön planda bulunan oyun.
tom clancy's splinter cell conviction kanımca bundan daha iyi; aksiyonun, heyecanın dibine vuruyorsun ve belli bir konusu da mevcut. ben düz bir adamım, çıplak silah serisine gülerim, star wars serisinden nefret ederim. çok şey beklemeyin benden.
şiirsel havası ve gothic anlatımı ile efsaneler arasına girmeyi başarmış oyun. şu sıralar rockstar games max payne 3 için hazırlıklarını tamamladı. 15 mayıs itibarıyla indirilebi..şey yani satışta imiş. eğer bu kült oyunu oynamamış bünyeler varsa max payne 3'ten önce kurup bir çırpıda hikayeyi kavramalarını tavsiye ediyorum.
Müzikleri tek kelime ile mükemmel olan oyun. Oyun sonu insanı dostundan ayrılmış, çok sevdiği biri yurtdışına gitmiş gibi hissettirir. Tarafımdan o son izlendikten sonra bir sigara yakılmış ve maziye dalınmıştır.
hikayesi iyi midir, evet iyidir. ancak türk oyuncusu çoğunlukla iyi hikayeli oyun pek oynamaz. max payne yüksek aksiyon dozajıyla insanları cezbettiğinden oynanmış olan nadir hikayeli oyunlardan biridir, bu yüzden hikayesi epey şişirilir. piyasada hikayesi mp2'ninkinin tepesine basacak bir dolu oyun olmuştur ve olacaktır, ama rağbet görmeyeceklerdir.
Keman, yağmur sesleri, çizgi roman sayfaları gibi ara videolar alıp götürür insanı. Film gibidir. Silah sesleri, müzikleri çok güzeldir. Gece oynamak ayrı bir sarar hele bir de yağmur yağıyorsa Tamamen max payne moduna girmişsiniz demektir. Rüyama bile girmiştir. Kısacası Çok güzel oyundur.
fatal bug barındıran oyundur.
efendim oynamamıştım , 2 gün önce indirdim. ilerledim falan.
part 3 chapter 1 in başında silahsız vaziyette kaçma aksiyonu var. kaçarken bir odaya giriyoruz. odada ki güvenlik ölünce onun silahını alıyoruz. elemanları nallayıp ilerliyoruz... yani böyle olması gerekiyormuş youtube dan gördüğüm şekli ile.
fakat o güvenlik görevlisinin silahını almadan benim gibi panik yapıp da odadan çıkarsanız , kapı arkanızdan kapanıyor ve bir daha da açılmıyor. ahanda tırtladı oyun elimde. ya zibilyon saat öncesindeki save e döneceğim ya da sileceğim. orta yol yok anlaşılan.
max payne gibi bir seriyi grafik, görsellik için oynayan ergenleri hariç tutarsak, zaten başyapıt bir oyun. mona sax'ın kullandığı tüfek dragunov'dan ziyade romen malı klonu romak-3/psl gibi geldi bana, yine de zarif bir bayanın eline keskin nişancı tüfeği pek yakışıyormuş. replikler, hikaye, karakterler, hepsini toplasan aradan 7 sene geçmesine rağmen hala babalar gibi oynananabilen efsane bir hikayedir. o çöp filme ve asla aynı tadı vermeyecek olan leş bir 3. oyuna rağmen(efsaneyi yaratan sam lake olmadan zaten beş para etmez) hep efsane olarak kalacaktır...
aylar yıllar sonra tekrar cd elime geçti bende hemen bilgisayara yükledim... oynadım oynadım oynadım ve ne kadar kaliteli bir oyun olduğunu anladım tekrar. grafikleri, ses sistemi, mimikler, oynanabilirlik, yapay zekanın cuk oturuşu, karakterlerin etraf ile kurduğu bağlantı. en güzel yanı ise durmadan kar yağıyor ve hep gece. tek bir kusuru ise ilk oyunda sam lake model olarak alınmıştı, max in suratı şahaneydi o zamanlar. böyle yandan bir gülüş, kabızlık ifadesi, kaşlar hilal. (bkz: canım maxim)
şimdi ise george clooney gibi ağır bir abiyi model seçmişler. yakışmış mı yakışmamış mı karar veremedim. max in o hayatın mına korum ifadesi gitmiş, artık hayatın ağır yükünü kaldıramayan bir adam gelmiş. karar verdim beğenmedim. mona sax karakterini ise kathy tong dan esinlenmişler.
bullut time gelince artık adam öldürdükçe değil zaman geçtikçe artıyor buda daha iyi olmuş.. pek bir ekleme yapmamışlar aslında sadece max 360 derece kendi etrafında dönerek silah doldurabiliyor. çok artis olmuş. birde eskisi gibi uçmuyor oradan oraya max yaşlanmış, yada ben bulamadım bulan biri olursa söylesin bana. *