bir de hayatın içine giren nlp eğitimi filan görmüş hareketli tipler vardır. "medeni cesaret, heyyo, burdayım, ben olmasam bittiniz" türünden kelimelere sahiplik yapan bu yazarların ilgi odağı olmayı çok sevdikleri elbette "default" olarak kabul edilmiştir zaten. problem ise şu; "iticilik"in bir pozitif güç değil de acımaya sebebiyet veren bir kavram olduğunu anlamamaları. şahsen ben sol frame de kendini yukarıda tutmak için çabalayan bir tanesine tam da şu anlarda şahit olmaktayım.
peki ne yapalım? yani kişisel gelişim argümanlarıyla hareket edip sükunetin bulunduğu her ortamı mahveden ve entelektüel bir çabadan ziyade içi boş laflar yığınıyla literatürü çöplüğe çeviren bu tarz trollere karşı nasıl bir mücadele yürütelim? söz gelimi peygamberin "az ve öz konuşmak" konulu hadis-i şeriflerden mi bahsedelim? hayır hayır, ben bu bakteri türünün buna bağışıklık kazandığını görebiliyorum.
yine de merak ediyorum, kalıcı ve sağlam bir ilerleme sağlamak yerine aynı cumhuriyetin ilk yıllarında yapıldığı gibi şekilsel ve anlamsız anlık parlamalarla nereye varabilirsiniz? saygın bir kalem olmak yerine "oray eğin" rolünü oynamanızın manası nedir allah aşkına? size ne kazandırabilir, söz gelimi kepaze olmaktan başka?
rollerinizi iyi belirleyin. insan olmanın güzelliğini basit şeylere değişmeyin!
bir yaz akşamıydı. gökyüzünün siyahına gözlerimi kaptırmıştım. hani geceye dair duaları gönlüme kabul etmiştim. bir haykırışı ya da dirilişin haberini duyurmuştum sana! ellerimizi yumruk şeklinde kaldırıp semaya haykırılan sözlerin öznesi biz olmuştuk.
sonra durdu.
dünya yani, ve kainata dair herşey durdu.
kutlu bir ses tüm canlıları yaratılma seansında çepeçevre sardı. evren zamanlar ve mekanlar üstünden gelen emre kulak verdi;
De ki: "Ey insanlar! Rabbinizden size hak (Peygamber ve Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için doğru yola gelmiş olur. Kim de (haktan) saparsa, ancak kendi aleyhine sapmış olur. Ben sizin üzerinizde bir vekil (ve bekçi) değilim."
[Yunus, 108]
ve insan doğdu. insan tüm diğer varlıklardan farklı olarak iradeye sahip olarak doğdu. rabbin insanla ilgili şu ayetleri indirdi ilk olarak;
1-2. Yaratan Rabbinin adıyla (Rabbin adına sana okunan şekliyle) oku (ve bildir insanlara). O insanı bir alak'tan (rahim duvarına asılmış zigottan/aşılanmış yumurtadan) yarattı.
3-4-5. Oku, insana bilmediğini öğreten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin en büyük kerem sahibidir.
[Alak 1-5]
insan asırlar boyunca gönlünü bir çizginin üzerinde gezdirdi, tarihe dair olan o çizginin başlangıç noktasından sonsuza ve bilinmeze olan diğer noktasına doğru. her hakk yeryüzüne hakim olduğunda batılın iblisleri yeryüzüne indi ve kargaşayı korku dolu gönüllere yerleştirdi. insanoğlu bu sınavında batılın iblisleriyle savaşmaktan bir an olsun kurtulamadı.
şimdi bir şansınız var. size bir şans sunmuyorum, ki ben acizim şans sunmaktan. ben size kutlu bir mesaj getiriyorum, bir haykırışın meşalesini yakıyorum, kendi haykırış meşalelerinizi yakmanızı istiyorum! bir duanın an ve an, gönülden gönüle yayılmasını, o ilahi anı müjdeliyorum!
***
ve insan meleklerin üzerine de çıktı, yaratılmışların en alt derecesine de indi. bunu sağlayabilecek irade yalnız onda vardı.
ne yazık ki yaratılmışların en alt derecesini mavi trollerin temsiline terketmişiz.