mavi saçlı kız

entry128 galeri26
    52.
  1. 51.
  2. ''dağınık bir odada yaşanmışlık vardır. ben düzeni severdim, al işte.''

    yıllar önce okumama rağmen bu sözleri aklımdan çıkmayan, derin izler bırakan kitap.
    3 ...
  3. 50.
  4. bir dönem yüzlerce hatta binlerce kişiyi ağlatmayı başarmış bir kitap. peki nedir bunun sırrı? hayat dolu bir kızın hayattan uzaklaşmasıdır en basitinden. mavi saçlarının beyaz çarşafa düşüşüdür son anlarında bile. mavi ne kadar da "blue" değil mi? belki de bunu bilerek seçmişti o rengi...

    http://oznurdogan.com/201...li-anne-kizil-sacli-kizi/
    3 ...
  5. 49.
  6. burçak çerezcioğlu'nun kitabıdır. Hayat bezen tesadüfleri sever ya, işte bu kitabın elime geçmesi tam bir tesadüf.

    ilk olarak efe'yi duydum, üzüldüm, elimden geleni yapmaya karar verdim. (bkz: minik efe için kan zirvesi)
    sonra feride merve.
    bir şeyler kopuyor içimden, insanlığım kopuyor.
    efe 4 yaşında, feride merve 25 yaşında, burçak 16 yaşındaydı.
    burçak öldü, diğerleri ölümü bekliyor, ne hazin!

    dostlar elinizden geleni yapın. gidin 5 ml kan verin. verin ki kurtulsun hayatlar.

    not: kitap şu an 76. baskısında.
    0 ...
  7. 48.
  8. okunduğunda ağlanmaması imkansız olan dünya güzeli bir kızın başından geçen berbat hastalık ve sonucunda ölümünü anlatan okunası kitaptır. özellikle en sevdiğim arkadaşlarımdan birinin lenf kanseri olduğunu öğrendiğim dönemde okuduğumdan yeri çok ayrıdır.
    1 ...
  9. 47.
  10. okuyunca, "ulan bu kızın ne dertleri var, hala hayat sevincini koruyor. senin kıçı kırık dertlerin seni ne hale sokuyor." demiştim kendi kendime.

    sonra aşk acısıymış, derslerin kötü gelmesiymiş, oymuş, buymuş. hiç siklemiyorum hayatı.
    4 ...
  11. 46.
  12. ilk fırsatta okunacak kitaplardan bir tanesi.
    1 ...
  13. 45.
  14. 6. veya 7. sınıfta bir arkadaşımdan 'çok güzel kitap' diye duyup babama ilk defa baba ben kitap almak istiyorum dememle başladı mavi saçlı kız serüvenim.

    ardından kitaba başladım kahramınımız burçak lösemi hastalığına tutuluyor bu hastalığı bir kez yeniyor fakat sonra bir daha nüksediyor ve mavi saçlarıyla sonsuzluğa kavuşuyor.

    ana karakterin burçakla aramda çok büyük benzerlikler olduğunu farkettim burçak büyüdükçe 15'ten daha büyük olmaya başlayınca bazı davranışlarına anlam verememeye başladım ama
    günlüklerinde yazdıkları yazılar, anıları, hissettikleri öyle gerçekçiydi ki bazı şeylere anlam veremesem bile duygulanmışımdır.

    özellikle hakan ile olan münasebetine.

    geçenlerde yine elime alıp rastgele bölümler okudum özellikle son sayfalardan biraz daha büyük bir burçak görmek istiyordum anlayacağınız okuduktan sonra daha az vurucu gelmesini bekliyordum ama yılların getirdiği empati anlayışından mıdır ? bilinmez daha bir manalı gelmeye başladı burçağın günlükleri.

    yaşı her ne olursa olsun herkesin bu kitabı okumasını şiddetle tavsiye ederim romanlarda kurgu ne kadar gerçekçi olursa olsun buradaki olay yaşanmış var mı daha ötesi bunu gerçekten genç bir kız kaleme almış o da sizin geçtiğiniz yollardan geçmiş.

    o da yanlış kişiye gönlünü kaptırmış veya sevdiğini zannettiği kişiden uzaklaşmış.

    son olarak spoiler vermesem olmaz diye düşünüyorum burçak sıradan bir 15 - 16 yaşındaki genç kız değildi her ne kadar bazı günlüklerindeki yazılar sıradan ergen sorunları gibi görünse de cümlelerini iyi takip ederseniz bazı yazıları 15 yaşında yazmış olmasına şaşırırsınız.

    lösemi onu inanılmaz olgunlaştırmıştı sanırım bunda bir gün öleceğini kabullenmış olmasının etkisi büyüktür.

    --spoiler--

    Neden hepimiz hayatı dolu dolu yaşamak yerine, hayatı monoton bir halde yaşıyoruz. Eğer yaşamak buysa biz yaşamıyoruz. Muhakkak bir şeylerin elimizden kayması ve acı günler mi yaşamamız gerek sanki? Bunlar ders olmadan anlayabilsek yaşamın değerini, her şey çok daha güzel olurdu.

    --spoiler--
    1 ...
  15. 44.
  16. ' sabahları hasta uyanmanı istiyorum. Hastaysan eğer yaşıyorsun demektir' kitabın en can alıcı cümlesiydi bana göre. çıktığı yıllarda çok yaygındı, elinde bulundurmayanı okula almazlardı
    1 ...
  17. 43.
  18. okuduktan sonra günlük tutmaya pek bi heveslendiğim çok güzel bir kitap.
    0 ...
  19. 42.
  20. eğer yakın çevrenizde bir lösemi hastası varsa ya da sonu güzel bitmeyen bir hikayeye şahit olmuşsanız kesinlikle okumamanız gereken kitap, kaç yaşında olursanız olun farketmiyor gözyaşlarınıza engel olamıyorsunuz. okumayın!

    burçak mutlu olsun diye ailesinin ve arkadaşlarının yaptıklarını okuyunca hıçkırıklara boğuluyorsunuz bunları 'ben de yaşadım' diye. gözünüzün önünden gitmiyor yaşananlar, acılarınız tazeleniyor.

    babasının mavi saçlı kıza yazdığı şu satırları;

    "sabahları hasta uyanmanı istiyorum
    hastaysan eğer yaşıyorsun demektir." ben her yeni günün sabahında söyleyen bir baba tanıyorum.
    5 ...
  21. 41.
  22. ortaokulda bir arkadaşımdan bu kitabı alıp okumuştum. 2 günde bitirmiştim kitabı. bitirdiğimde çok üzgündüm. kitaba, kanser olduğunu öğrendiğinde yazdığı kağıdı basmışlardı. işte o sayfayı okuduğum an hayatımda en etkilendiğim anlardan biridir. o mutlu, hayat dolu kıza böyle bir son yakışmadı..
    1 ...
  23. 40.
  24. küçükken beni çok etkileyen, anlık da olsa hayata bakışımı değiştirmiş kitaptır.

    şimdi aynı etkiyi bırakır mı? bırakmaz.
    etkilemez bile belki.

    kısaca ergenlik çağlarında okunması gereken bir kitaptır.
    4 ...
  25. 39.
  26. ortaokul yıllarıydı sanırım. kitap alışkanlığım o zamanlar pek yoktu. ilk tercih olarakta mavi saçlı kızı almıştım. yanlış bir tercihti ne yalan söyleyeyim. kitap güzel olmasına güzeldi ama ya beni cezbetmedi ya da okuma konusunda isteksizdim. 6 ay kadar...
    2 ...
  27. 38.
  28. kitaplığımda duran en önemli kitaptır benim için.. zamanında okuyup burçak için üzülmüştüm. aynı şey sevdiğimin başına gelince daha iyi anladım.. hele babasını sözü her şeyi açıklıyor:

    --spoiler--
    sabahları hasta uyanmanı istiyorum
    hastaysan eğer yaşıyorsun demektir...
    --spoiler--
    1 ...
  29. 37.
  30. --spoiler--
    balkonun demirine dayanıp durdum kaç gece
    büyük ayı yıldızı gökyüzünde
    sen içerde uykudaydın
    o balkon yok artık
    demirin soğukluğu içimde
    büyük ayı yıldızı gökyüzünde yine
    ama
    sen yoksun içeride.
    --spoiler--
    2 ...
  31. 36.
  32. boktan bi kitaptır. ergenlerin elinden düşürmediği...

    genç mavi saçlılar rahatsız. la bi gidin adamın asabını bozmayın.
    3 ...
  33. 35.
  34. Burcak cerezcioglu tarafından yazılmıs harika bir günlüktür..
    Bazı bölümlerinde * göz yaslarınızı tutumazsınız..
    2 ...
  35. 34.
  36. Okunası değer bir günlük herkese tavsiye ederim hayattan alınacak çok ders var...
    0 ...
  37. 33.
  38. ipek ongunun okuyup ders çıkarması gereken kitap. bir genci hastalığında hayata tutunması,sorunları,duyguları bütün yalınlığıyla ortada.demek ki neymiş hayat bir pazar günü evde sıkılınca evi boyamak veya durakta beklerken şekil olsun diye ekonomist okumak değilmiş.
    0 ...
  39. 32.
  40. okumaya başladıktan sonra ağladığımı kimse görmesin diye tuvalette bitirdiğim kitap.
    şöyle bir cumlesini hatırlıyorum; (yeni okuyan varsa ve yanlışsam duzeltsin.)

    "kızım hasta uyandığında seviniyorum,en azından hala yaşıyor"
    1 ...
  41. 31.
  42. kardeşim okurken görünce 'hala çocuk kitapları mı okuyosun klasiklere yönel artık' dediğim boş vaktimde 'ne anlatıyo la bu' diyerek okumaya başlayıp bir çırpıda bitirdiğim kitap. güzel ve masum bir günce. kitabı 1-2 gün kafada bitiremiyorsunuz. benden söylemesi.
    1 ...
  43. 30.
  44. pırıl pırıl bir genç kızdı. hayali 'amerika' ydı. büyük rüyası. birkaç günlüğüne de olsa gerçek olmuştu. inanılmayacak kadar gayretliydi. herşeye of pof diyen bünyelerin dayanma gücüydü. bir gemiyle, istediği gibi bembeyaz giysilerle yolcu edilirken bile gülümsüyordu bizlere. bodrumun ve kıyı egenin tek hatırasını bıraktı bize, mavi saçlar ve derin bir hüzün, yaşanmışlıklar ve basmakalıp hayatların adaletsizliği.
    sen olmadan bodrum çekilmez ki 'mavi saçlı kız'...
    1 ...
  45. 29.
  46. sonuçta bir günlük diye okumaya başlayıp, içinde genç bir kızın hayata son bakışını, kanser tedavisi sırasında yaşadıklarını ve babasının kızına yazdığı iç burkan şiirleri bulursunuz.
    bu dizelerden biri de annemin kitabı okumasından sonra odanı topla lafını hiç işetmemenin sebebidir.

    dağınık bir odada
    yaşanmışlık vardır
    ben düzeni severdim
    al işte...
    1 ...
  47. 28.
  48. gerçek olması insanın içini acıtır.ama bir de burçağın yaşadıklarının aynısını en sevdiğiniz yaşarsa* üzülemezsiniz bu kitaba.evet dersiniz.aynılarını bende gördüm.birinci tanık oldum kitapta yazılanların benzerine.ağlatmaz o işte.sen zaten zamanında ağlamışsındır bu kitapta yazılanlara.kitapta ne yazıyorsa bilirsin hepsini aslında.okumana bile gerek yoktur.burçak'ın babasının yazdığı şiirlerden babanda yazmıştır çünkü.ablaları nasıl üzüldüyse burçak'ın sende öyle üzülmüşsündür.titremişsindir en sevdiğinin üstüne.kısacası bu kitap her zaman ağlatır.bazen kitabı okumadan bile ağlarsın yazılanlara benim gibi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük