porno gibi değil ama sanki konusuz bir film olmuş. bodrumu çok iyi tanıttığı kesin. doğa, deniz, tatil arzusunu yükseltmesi çok hoş tabi. özlem tekin yerine başka biri oynayabilirdi, sonuçta müzisyen o kadın rolü biraz fazla kaçmış bence. neyse izlememek kayıp dğil bunu bilin yeter.
aşka küsmüş bir adamın yalnızlığıyla mücadelesini anlatıyor film. aklınca tespitler, taktikler işletiyor ve çoğunda da başarılı oluyor fakat insanın doğasında bulunan aşkı sürekli reddettiği için ve o aşk olgusundan kaçtığı için bedenen tatmin olan vücudu ruhen büyük bir sıkıntıya düşüyor. mutluluğu onun bunun yatağında aradıkça yalnızlığı daha da katmerlenen ahmet bodruma giderek geleneksel hale gelen tatilini yaptığı mavi pansiyonda eski karısına benzettiği bahara tutulur ve ona aşık olmamak için mücadeleye girer. fakat bu mücadeleden kaçmak için yine başka kadınların yatağına saklanır o kadar ki, baharın en yakın arkadaşı olan esranın bedenine sığınır.
filmde cinayet, aksiyon, polisiye unsurları yok. tamam meme var biraz ama salt cinsellik de yok. izlerken kendi yalnızlığımla da yüzleştim. bu filme mümkünse yalnız gidin. çünkü yalnız gidilecek filmlerden biri bence. çok sorgulama var. sevgiliniz film sonrası sizi sorgulamaya tutmasa bile şüphe dolu gözlerle karşılaşmak istemiyorsanız bu filme yalnız gidin ve yüzleşin biraz kendinizle. tamam ilk başta koyuyor bu yüzleşme hali ama benim gibiler de varmış diyerek teselli ediyorsunuz kendinizi. hafta sonu alternatifinize ekleyin bu filmi.
seni dinledim bu filme gittim hem saatim hem de param ziyan oldu diyeceksiniz demeyin. yukarıda yazdım zaten. filmde aksiyon, cinayet, tecavüz, polisiye, töre, ağalar, vicdan sömürüsü ve salt cinsellik yok...
içinde bolca sevişiliyor gibi duran film.
bir nevi erotik film tadı almadık değil.
umarım seksi vermek istenilen mesajdan koparıp vermezler.
(bkz: bir kadının seks günlüğü)
