mavi bir ölüm

entry9 galeri0 video1
    1.
  1. sızlatan bir ömer çelik şaheseri. seyfullah kartal, aynı kalitede yorumlar deli eder adamı.

    http://www.umutfm.com/izle.php?id=2397

    Yine sana sesleneceğim
    Senin kim olduğunu hiç bilmeden
    Senin kim olduğunu en çok bilerek
    isyankar zambakların çılgın nilüferlerin
    Dört nala açan kiraz çiçeklerinin
    Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım
    Sarı bir hüzün kızıl bir gurur
    Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana
    ...........

    Sana oklardan değil yayadan bahsedeceğim
    Gülün dikeninden değil
    Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım
    Topraktan söz açacağım
    Akan su gelmeyecek kelimelerime
    Suyu şefkatle kucaklayan damlaları dinlendireceğim
    ............

    YiNE SANA SESLENECEĞiM
    Senin kim olduğunu hiç bilmeden
    Bilmek istemeden
    .........

    Alaattin'in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi
    Ve ne dilersem dilememi isteseydi
    Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim
    Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece
    Hayatta bir şeyden vazgeçmek lütfedilseydi
    Bedeli her şeyim olsa bile
    Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim
    Garip değil mi sana seslenmekten vazgeçtiğimi
    Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de
    Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki
    Tek geride kalmış hesap benim için
    Bu dünyadaki tek yük
    Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek
    Kürek mahkumu için kürek neyse
    Benim içinde sana seslenmek o
    Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu
    Öbür yandan bileklerimden sızan kanların
    Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu
    Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim
    Atalarım bana kadınlara gökyüzünü
    Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler
    Sen kürekleri yağlı urganları
    Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun
    Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak
    Göstermek istedim
    Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri
    Ama senin vaktin yoktu
    Ben bunu hiç anlayamadım
    Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki
    Bazı kadınların beyaz apoletlerden daha çok
    Siyah apoletleri sevebileceğini
    .............

    Sana sesleniyorum
    Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına
    Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor
    Kürekleri bırakamıyorum
    Önce yücelttiğin sonra terkettiğin aşkın onuru için
    Kalemi biran elimden düşürmüyorum
    Ankara Kalesinin önünde
    SANA SESLENiYORUM
    ..............

    Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin
    Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm
    Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı
    Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim
    Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun
    Nede cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık
    Seviyorum seni ama dedin
    Hoşça kal diye ekledin
    Şimdi gitmeye mecburum
    Belki yine gelirim, umarım gelirim

    SON SÖZÜN OLDU

    Cennet ve cehennemin dillerini
    Savaş naralarını ve aşk şiirlerini
    Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım
    Senim sözlerinin anlamını öğretmediler
    Hiçbir şey söylemeden gittin
    Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim
    Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana
    Ve kalemimle ilk defa yavan gözlerle baktın
    Yine yeniden sadece sana sesleneceğim
    Müebbet bir aşk dışında
    Bildiğim tüm duygularımı terkedeceğim

    SANA SELENECEĞiM YiNE

    Seni sadece kuru bir sevgiyle değil
    Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla
    Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyor musun
    Mütevazı bir sevgiyle değil
    Küstah bir aşkla sevdim seni
    Ben OSMANLI gibi
    Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken
    Sen köprülerin ülkesindeki Venedik’teki son sancağı
    Kışın üşümemek için şal yaptın kendine
    Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde
    Gün geçtikçe eksilir demiştim oysa
    Atalarımın öğrettiklerine ters düşse de
    Sana inanırım bilirsin
    Zamanla unutursun demiştim
    Niye daha derinleşiyor öyleyse
    Derinleşiyor özlemin

    Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları
    Coşturuyor ayrılık sözlerin
    Öfkelerimin kararlılığını
    Aşka katık ederek konuşacağım
    Bedenim bu dünyayı terkedene kadar
    ............

    Öyle sanıyorum ki
    Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için
    Benden uzun yaşayacaksın
    Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne
    Onların benden geldiğini bir tek sen bileceksin
    Küstah bir aşkla seveceğim seni
    Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan
    Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edeceğim
    Ömrümün geri kalınında

    SANA SESLENECEĞiM YiNE

    Ben seni Beyrut gibi sevdim ama
    Sana ne Mağribi nede Manhatten'i anlatamadım
    Bağdat ve Şam'ı işgale yeltenmişken
    Venedik! ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı
    Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana
    Senin kim olduğunu hiç bilmeden
    Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım
    Senin kim olduğunu en çok bilerek
    Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terkedeceğim
    Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün
    Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım
    Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar
    ..........

    Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke
    Hüznün beni aşan taşkınlığını
    Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını
    Öfkelerimin hiç bir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını
    Anlayabilseydin

    ANLATABiLiRDiM SANA

    Seninle yaşana bir aşktan sonra
    Ayrılığın ölüm bile olsa

    MAVi BiR ÖLÜM OLACAĞINI
    3 ...
  2. 2.
  3. seyfullah kartal'ın sesinden dinlenmesi gereken, insanı başka bir aleme götüren,

    "oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun,
    ne de cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık."

    gibi, mükemmel dizeleri içinde barındıran şiir.
    1 ...
  4. 3.
  5. kişinin canını yakan şiir yapıt eser.
    sarı bir hüzün, kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım.
    0 ...
  6. 4.
  7. "benden kaçıp cennete gitmek isteseydin,
    seni cennetin kapısına kadar götürürdüm
    bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı
    cehennemle konuşurdum
    seni ona anlatabilirdim
    oysa sen ne cenneti isteyecek kadar aşk oldun
    ne de cehennemi isteyecek kadar ayrılık.."

    kısmıyla vurduğu yetmiyormuş gibi yerlerde süründüren şiirdir. öyle kalakalır insan; sessizliğine gömülür gider.
    0 ...
  8. 5.
  9. "seninle yaşanan bir aşktan sonra" dedikten sonra hatların kopmasına neden olan şiir. zaten ölmüşüz; seninki mavi benimki kırmızı...
    4 ...
  10. 6.
  11. her dinleyişimde kederle dolar içim, bir sigara yakasım gelir. mazi denizlerinde yüzmeye başlarım bu şiirden sonra. biraz ağlarım içten içe. göz yaşımı içime akıtırım. beni bana anlatan bir şiir gibidir aslında. dinledikçe dinlerim, sonra dinlediğim ana lanet ederim. ara veririm. sonra yine dinlerim. sanırım acı çekmek istiyorum.

    ..
    Sana inanırım bilirsin

    Zamanla unutursun demiştim

    Niye daha derinleşiyor öyleyse

    Derinleşiyor özlemin

    Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları

    Coşturuyor ayrılık sözlerin
    ..
    1 ...
  12. 7.
  13. "ne cenneti isteyecek kadar aşk oldun, ne de cehennemi isteyecek kadar ayrılık..." mısrasıyla insanı yerle bir eden şiir.
    1 ...
  14. 8.
  15. Hayatta bir şeyden vazgeçmek lutfedilseydi
    Bedeli her şeyim olsa bile
    Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim
    Garip değil mi? Sana seslenmekten vazgeçtiğimi
    Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de
    Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki
    Tek geride kalmış hesap benim için
    Bu dünyadaki tek yük.

    Gecenin şu saatinde beni alıp 2010 2011 yıllarındaki güzel anılarıma götürmüştür.
    6 ...
  16. 9.
  17. türk şairlerin şiirlerinin arasından 10 şiir seçsem, kesinlikle bir tanesi de mavi bir ölüm olacaktır.

    ki seçtim ve oldu.
    (bkz: çok da güzel oldu tamam mı)

    kimi kaynaklara göre şiirin şu anki kültür bakanı ömer çelik'e ait olduğunu söyler kimileri de ardanuçlu olan ömer çelik'e ait olduğunu söylüyor.

    velhasıl-ı kelam, bu enfes, mükemmel şiiri seyfullah kartal yorumuyla dinlemek lazım.

    &t=14s

    şiirin şu kısmı bile koskoca bir edebiyattır, koskoca bir denizdir, koskoca bir çığlıktır.

    --spoiler--

    Ben osmanlı gibi

    Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken

    sen köprülerin ülkesindeki Venedik'teki son sancağı

    Kışın üşümemek için şal yaptın kendine

    --spoiler--
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük