italya'nın mevcut başbakan yardımcısı ve içişleri bakanıdır.
göründüğü kadarıyla da avrupa sağ popülizminin babalarından olmaya doğru gitmektedir.
çizgisine uygun olarak türkiye'nin ermeni soykırımcısı ve kıbrıs'ta işgalci olduğunu savunur.
türkiye'de birçok radikal solcunun savunabilirliği olan bu görüşleri kıbrıs veya ermeniler'le herhangi ilgisi olduğundan değil bir tek türkiye'nin islamlığındandır. çünkü aslında müslümanın yobazı neyse 3 aşağı 5 yukarı avrupalının yobazı da oraya denk gelir.
yani göçmen meselesinde olduğu gibi (ki göçmen meselesinden italya cidden çekmiştir, çekmektedir) yine popülizme başvurmaktır.
gelgelelim türkiye'nin avrupa'yla en azından şimdilik bir alışverişi olmadığından dedikleri doksanların sonu, ikibinlerin başında olduğu gibi gecelerce türk televizyonlarını işgal etmemiştir.
özür dileyeceksin der spiegel hikayesini hatırlayınca düşünüyorum da mesela, türkiye çok değişmiş.
öyle bir öteye gitmiş ki -ötelenmek de değil, özgür iradeyle- bırak kan davasını, sabun köpüğü bile olmuyor artık sana bana bunun gibi öküzlerin söylediği.
sonra da çok o kadar siyasetle içli dışlı olmayan, sokaktaki dünyalılar seni tunus, ırak veya mısır ayarında bir ülke biliyor.
meydanı boş bırakır, her sene seçim yapar, her sene halkı birbiriyle uğraştırırsan olacağı bu.
salvini'ye gelince... onun gibi çok denyo geldi geçti italyan hükümetlerinden, geldiği gibi gider.
italya'nın tüm sağcıları ve dünya'daki sağcıların yarısı gibi biter hikayesi.