beşiktaş'ın yeni pascal'ı olmaya aday yüreğini ortaya koyan futbolcu.
(#5944485)
özellikle gs maçında çaktırmadan ceza sahasında hakan balta'ya attığı osmanlı tokadı ve kendini köy kabadayısı sanan mustafa sarp isimli zat'ın tabata'ya diklenmeye çalıştığını görüp, aynı leeds maçında üzülmez'e diklenen mills'in suratına patlattığı tokat misali 'yürü git len' diyerek ittirmiştir.
bu tavırları bir yana, bu adama kötü oyuncu diyen mehmet demirkol sus pus oldun ne oldi?
beşiktaş taraftarının yeni sevdası olacaktır bu adam, olmaya başladı da.
seviyoruz seni matteo ferrari.
edittello: bazı heyecanlı yazarlar için uçan edit. adamın millete patlatmasına sonra sarılmasına yürekli demedik heralde genç bir baştan oku.* pascal'lık hareket olarak gösterdik. aynı şekilde pataklayıp sarılmaları nouma'da yapardı. nitekim 'futbol izleyici'leri bilir ki (ama boks değil, futbol ha) 2003'teki gençler kupa maçında kapalı tribün sol altın önünde nouma önce philip deams'e diklenmiş sonra sarılmış kafasını sıvazlamış en sonda tekme tokat girişmiş maç sonundada kameralardan tehdit etmiştir. o da sever yani, iyi sever.
ferrari'm de önce döver sonra sever. hani senin halüsinasyonu diyorum, sarıldı ya. *
yerde yatan tabata'ya kafa atan mustafa sarp'ı "ağır ol birader" tribinde tutup 3 metre ileriye fırlatmış futbolcu. yanına oyun kurabilen bir stoper alınırsa çok iş yapar.
futbolcu olsun ama yürekten olsun.
sahaya çıktığında tribündeki taraftar gibi olsun, o heyecanı hissetsin.
galip gelindiğindeki o anlatılmaz sevinci, mağlup olunduğundaki kahredeci üzüntüyü hissetsin.
bu varya işte matteo ferrari öyle bir adam.
camadam*'la karşılaştırılmayı bırak aynı cümlede geçmemesi gereken biridir ferrari.
sahada yaptığı mücadelesi ve oyununu zaten gün geçtikçe geliştireceğinden adım gibi eminim, her geçen gün iyiye gittiğini, özellikle sivok'la birbirlerine alıştıklarında 'top geçer adam geçmez' defansını öreceklerini de biliyorum. ama her iyi futbolcu iyi insan olamıyor veya yüreğini ortaya koyamıyor. şart mı? değil. ama olursa da güzel oluyor hani.
28 ağustos 2009 beşiktaş gaziantepspor maçında adam ilk defa seyirciyle buluştu. ve sahaya çıktığı andan itibaren her fırsatta tribünlere baktı, heyecanı yüzünden okunuyordu. belli ki görmemiş böyle birşey. görmediği bu sevgiye de o da karşılığını verdi.
maç bitti. uçan, kaçan topların hiçbiri kaleye girmedi. bütün takım toplandı duşun yolunu tuttu bile. matteo ise ceza sahasında çökmüş, kalkamıyor. önce kaleci hakan geliyor 'olur böyle şeyler diyor' sonra hoca geliyor 'haydi matteo' diyor. yok adam kalkmıyor. ne zaman başlıyor taraftar 'matteo ferrari' diye adam şaşırıyor kalkıyor. tam tünele girecek artan tezahüratlara dayanamıyor tekrar çıkıyor. yüzünde ise şaşkın ama hoşuna gitmiş bir ifade.
ya öyle işte.
beşiktaş taraftarı bu takım için yüreğini ortaya koyan adamları her zaman ayrı yerde tuttu.
inanıyorum ki bu adamın da yeri bizim için ayrı olacak.
bulup, alıp getirenlerin ellerine sağlık.
ne opel mercedes
ne de lamborghini
seviyoruz seni
matteo ferrari
aon iki maçta sürekli daha iyiye gittiğini gösteren, an itibari ile formsuz süper topçu. tek maçlık performansla adam değerlendiren futbol otoriteleri tarafından sevilmeyen adam. daha iyi olması tek temennimiz.
(bkz: rakip takımın yaptığı transferlere kulp takma) ekolüne sahip olanlar tarafından beklendiği üzere tu kaka ilan edilen oyuncu. az bir soluklansaydınız yahu. dün bir bugün iki. pahalı, ihtiyaç yok vs deyin tamam da hemen ne ara kötü olduğuna karar verdiniz?
hem italyan hem de cezayirli erkeklerin yüz karası, beşiktaş'a transfer olmuş fitbolcu...*
transferi soracak olursanız**; bi cisse, bi ernst, bi delgado, bi serdar kurtuluş'tan öteye gidebileceğini düşünmüyorum... hadi bakalım.*
(bkz: darılmaca gücenmece yok)
2008-2009 sezonunu,serie a yı 4.* sırada bitiren genoada tamamlamış futbolcudur.sayesinde;turkcell super lig harici sadece kaliteli topcuların baslıklarının acıldıgını okudum.cok etkilendim.
daha yeni gelmiş bir futbolcu hakkında;kariyerini goz ardı ederek ve besiktaştaki uyumunu bilmeden onyargılı yorumlarda bulunmak ne kadar doğru tartısılır.turkiyede cok begenilen lugano italyaya transfer olabilse* acaba italyada hangi takıma gidecekti?kendisiyle ilgilenen takım dahi cıkmadı,cıktıysada ben okuyamadım.neyse konu dağılmadan sunu deyim.baskan iyi iş çıkarmıştır.uyum sureci sonrası,şampiyonlar liginde tecrubesi ve kalitesiyle defansımızda güvenilir futbolculardan biri olacaktır.
4,5 milyon euro bonservis ödeyip, göndermek için 40 takla atılan zapo ise yönetimin asıl başarısı.
aferin tüpçü. ağzını açtığında "beşiktaş'ın geleceğini inşa ediyoruz" diye ötersin. bırak abicim o elindeki tuğlayı. lan kerpiçten olsak bile senin yaptığın inşaattan daha sağlam olur.
çok bilindik bir futbolcu değil. o'nu ancak italya ligi'ni (Serie A) takip edenler bilir. yanlış anlaşılması sakın yaklaşımım " bilen bilir bilmeyen bilmez bilenler bilmeyenlere anlatsın " değil.
neyse. en nihayetinde inter, milan gibi takımların bulunduğu ( at koşturduğu ) bir ligin oyuncusu. banko oynadığı takımı [ genoa bizce ( iddaa tayfası ) genova] ligi beşinci bitirdi. o'nun beşiktaş forması altında fenerli bilica'dan da, galatasaray'lı gökhan zan'dan da daha verimli olacağını söylüyor tüm veriler. lig sonunda görüşmek dileği ile.. (bkz: ampirik entry)
beşiktaş ile adı geçildiğinde ancak sözlükte yer alabilmiştir. zaten önceden girseydi kanımca daha değerli olurdu. bjk li arkadaşlarım alınmasın ama bu durumda süper bir transfer olduğunu düşünmüyorum. *
vasat bir italyan stoper in transferi ancak bir ülkede bu kadar yankı bulabilir,o ülkede bizim ülkemiz olur. beyefendi sıradan bir italyan takımında (genoa) 800-900.000 euro ya oynarken yıllık 2-3 milyon euro ya türkiye süper lig şampiyonuna gelmek için binbir türlü naz yapacak ve bjk kulübü başkanı birkaç defa italya ya ikna etmek için yalvarmaya gidecek!yazık lan,kendinizi düşünmüyorsunuz bari ülkenin onurunu düşünün!!!