Yazarların olağan hayatlarını yaşarken hiç beklemedikleri bir anda karşılarına çıkan matrix boşluğudur. Bu karanlık fon üstüne kırmızı tonlarla döşenmiş boşluk, dejavu gibi sanki daha önce görüleni doğrulama yanılgısına yol açmış ve yazarların zihinlerinde bir isyan, bilinmezlik ve inkar hissi yaratmıştır.
Bu hissi yaratan bir yanılgı, bir matrixtir. Kendi kendini ciddiye almanın dayanılmaz ağırlığını tüy gibi hafifletmiştir. Burada durup kendinize 'gerçek nedir' diye sormalısınız. Çünkü mavi hapı yutarken göz ardı ettiklerinizi yadsıyamazsınız.