gecenin miskinliğine inat hop hop hoplatan zıp zıp zıplatan radyo programı.* şimdilerde yeni bi taklidi daha çıktı.bu ülkede iş yapan herşey neden hemen taklit edilmek zorunda hala kavrayabilmiş değilim.
Düşleri dökülen bir çocuğum ben
Şimdi sekiz yaşındayım, bir düşüm daha dökülüyor
Anlattım Anlattıkça büyüdüm
Sokakları sevdim
Sokak, radyoda
Radyo, sokakta olabilir miydi?
Oldu
Gece piknikleri yaptık meydanlarda
Aşeren hamile bir kadına kabak tatlısı da yetiştirdik radyodan
Yani bazen kabak tadı da verdik
Arabası bozulana yetişti bir başka dinleyicimiz, elinde uzatma kablosuyla
Uzattık
Elimizi, yüreğimizi, neşemizi birbirimize uzattık
Gecenin kahramanları
Gecenin esnafları geldi geçti aramızdan
Kimisi köftesini, kimisi ekmeğini aldı
Gece pikniklerimiz oldu sokakta
Sokak, radyoda
Radyo, sokakta olabilir miydi?
Oldu
Aklımın armağanıdır bana Matrax
Birbirini hiç tanımayan insanlar, sokakta bir merhabayla tanış olsunlar istedim&
Aynı sucuklu yumurta tavasına değsin elleri
Şarkılar, türküler dillerinde olsun sonra
Beni unutsunlar uzun eşek oynarken
ip atlarken, top oynarken veyahut
Ve fakat hatırlasınlar çocuk olduklarını
Hatırladılar
Sepetlerini sarkıtan öğrencilerin sepetine dolma oldu bir annenin katkısı
Bir baba koşup tatlı getirdi gecenin güçünde
Düşleri dökülen bir çocuğum ben
Şimdi sekiz yaşındayım ve bir düşüm daha dökülüyor
Anlattım… Anlattıkça büyüdüm
Biliyorum kırdım bazılarınızı, kızdınız bana
Ama herkes sevsin istemedim ki beni
Bir domatesi bile herkes sevemiyorken, domates kadar kusursuz olmaya çalışmak ne büyük ahmaklıktır
Anladım; ilkelerin varsa, duruşun varsa, tahammül edemiyorsan salaklığa sevilmeyebilirsin
Öyleyse yaşasın domates… Ve tepesindeki minik yeşillik
Düşleri dökülen bir çocuğum ben
Şimdi sekiz yaşındayım ve bir düşüm daha dökülüyor
Benimle yıllardır bu oyunu oynayan, düşlerimi boyayan her birinize teşekkür ederim
Cut!.
hem aşağılanmak, hem azar yemek, hemde istenilen mantıksız veya yersiz hareketleri yapıp çevreye rezil olunan ve bu şekilde bile sevilen yurdumun saf insanlarının kullanıldığı ve üzerinden çatır çatır para kazanıldığı son olarakta programı arayanlarla program sunucusunun aynı zeka seviyesine sahip olduğu radyo programıdır.
kesinlikle ozgun,yaratıcı,eglenceli,tuhaf belki bu tuhaflıklarından oturu de cekici olan radyo programıdır.mutlaka en az bir kez dinlemenizi tavsiye ederim.zeki kayahan coskun'un yaptırım gucu,iletişim ve karizmatiklkte geldiği nokta ayakta alkışlanası,taktire sayandır.zira herkes bir radyo programı aracılıgıyla gecenin bir yarısı onca deliliği kolay kolay yapmaz.ancak yapandan cok yaptırana bakmak gerek,herkesin harcı degildir..
aniden itici olmuş radyo programıdır. arkadaş 5510 marka telefon kullanıyorum adam abuk subuk şeyler istiyor. onları yapmaya çalışırken telefon kapanıyor hatayla ve adam acımasızca saydırıyor.
(bkz: kendini bulunmaz hint kumaşı zanneden radyo programı)
zeki kayahan coşkun denilen kişinin laf ebelemeyle, kişileri azarlamayla bir yerlere geleceğini sandığı ama hali hazırda(ki bilmiyorum herhalde öyledir) gubidik varyetelerle bir yerlere gelemediği programın ismi.
eskiden sabah erken uyanamamak pahasına dinlediğim, uykuya yenik düşmediğim,her gece kahkaha atmaktan bitap düştüğüm, ama artık benim için eski anlamını ve önemini yitireli çok uzun zaman olan program benzeri yapım eski sıcaklığından ve samimiyetinden eser kalmamış haliyle.
neden bu kadar ilgi gördüğünü sanırım asla anlayamayacağım radyo programı. hayatımda bir kere dinledim. onun da yarısında çıktım. programda birtakım prensiplerinin olması da monoton, sıradan bir program olmasına mani olamamış. hele o programa katılan ve ortalamanın çok altında beyinsel faaliyete sahip olduğu aşikar olan bazı dinleyicilere (fanatik desek daha uygun olur) hiç de eğlenceli olmayan, absürd aktiviteler yaptırmasına ve mütemadiyen aşağılamasına daha fazla dayanamadım. bu adam çıkıp da sözlüklere çamur attıysa eğer (ki öyle gözüküyor) lütfen komik olmasın.
yıllarca kahkahalarımla gece yarısı mahalleyi inletmeme sebep olmasına rağmen son zamanlarda iyice tadı kaçmış aynı format üzerine kurulmuş ezbere cümlelerle sürüp giden radyo programı.
yazık oldu zamanında karanlık gecelerin parlak ışığıydı o ışık söneli çok oldu. ***
muntasar el zeydi'nin bush'a ayakkabı fırlatması bağlamında, önceki gece denizlidemokrasi meydanı'nda 5 matraxseverin otoparkın duvarına ayakkabı fırlatmasına şahitlik edilen program..
an itibariyle yayınlanan programında, körpe kızlara elâlemin çamaşırlarını yıkatmayı eğlence olarak sayabilmiştir. son dönemde iyice mallaşan format ve programcı dolayısıyla, eski ününe kavuşmayı hedeflerken, zırvalardan seçmeler sunmayı hangi akla hizmet hüviyet edinmiştir bilinmez.
