zkc dinleyicilerinin beklediği gibidir. kötüdür. kasım kasım kasılan bir showman, sıkılan konuklar, sık sık ne dedi ne dedi diyen bir showman, şunu dedi bunu dedi diye tercüme görevini üstlenmiş konuklar. evet hepsi bir programda olmuştur. zkc radyo programını yapmalı, rahatlığıyla kendini sevdirmeye devam etmeliydi.
o güzeller güzeli sesinin de yayın kaynaklı mıdır bilinmez olağanca kötü geldiği de ortadadır.
keşke bazı yaşam şartları onu da almasaydı elimizden.
beyaz show melodileriyle başlayan, makina sözleriyle devam eden jeneriğiyle ve stüdyosuyla matrax değilde karmax programdır.
iki programı birleştirmek yerine insanları vay be dedirtecek kendine has bir program olmasını dilerdim. Bari yurtdışındanki programlardan birini uygulasalardı daha iyi olurdu.
televizyon programına -anladığım kadarıyla- bakmaya değmez. geçirdiğin vakte yazık.
zekicim biz radyoda daha iyiydik sanki. sen bırak bu televizyon ayaklarını. bu 2. oldu. olmuyorsa olmuyordur zorlamanın lüzumu yok.
umarim ilk programin verdigi bir ambale durumudur diyecegim ama sanki bu boyle gidecek gibi. program formati zaten basli basina ters olmus matrax profiline. bence zekicim sen konuk falan alma, radyodaki gibi otur masana, konuk olan genclerle farkli aktiviteler yap, cos, oyna, çemkir ne bileyim telefon falan bagla, onlarla cos...neden bunlari yazdim cunku madem görsel bir program yapmak istiyorsun radyo formatindan cikma bizlerde o matraxligi tv de izleyerek cosalim.
boyle giderse olmaz zekicim madara oluyorsun, her cumleden her diyalogtan sonra bir acaba ne cevap vereyim, nasil kivirayim diye bocaliyorsun, yuz ifaden de tv ye kotu yansiyor.
umarim birseyler degisir yoksa berbat bir yaz bizi bekliyor.
zeki kayahan coşkun'un sunduğu radyo ve televizyon programı. bu programın 4 yıl boyunca sıkı bir dinleyicisiydim. yaklaşık 3 yıl önce bıraktım dinlemeyi. aklım başına geldi haliyle. zira; ukala ve sempatik insanı konuşmalarından ayırabilecek yaşa gelmiştim.
bu adam, zamanında radyoda benim tek hedefim radyoydu, carttı curttu, kalabalık yerlerde espri yaptım farkedilmek için, hakan gündüz benim örnek aldığım şahsiyetti felan diye bir şiir yazmıştı. ilk dinlediğimde çok duygulanmış, kutlamıştım. helal olsun, amacının peşinden gidip başarmış. başarılı bir radyo programı var diyordum. çok büyük saygı duyuyordum, çünkü; adam radyo yayını yapanların kendilerini televizyon hayatına atmalarına ifrit oluyordu ve hiç beklemiyordum tv hayatına atılacağını. hep bu şekilde kalacak seviyesini koruyacak, ukala olsa bile belli bir dinleyici kitlesi olacak diyordum. önce sky türk kanalında hafta sonları yayın yaptı, hayal kırıklığıydı benim için. kınadım. nerde kaldı senin dik başlı ve ben buyum tavırların? soruyorum sana zeki? sende mi diğer radyocular gibi paranın tadına bakınca azıttın? çok şiddetli bir şekilde kızgınım bu adama.
şimdi star tv'de yayın hayatına başladı. hayırlı olsun. ama hiç hayırlı bir program değil. ilk bölümden kalitenin düşüklüğünü ismail yk'yı çıkararak gösterdi çünkü. bu adam radyo hayatında ismail yk şarkılarına yer vermeyen, dalga geçen, küçük gören bir adamdı. şimdi onu kullanarak mı reyting yapmaya çalışıyor? ismail yk ile mi başarı merdivenlerini tırmanacak. gerçekten kınıyorum. radyoda fazlasıyla dalga geçtiği serdar ortaç'ı ikinci bölümde bekliyoruz. bu şekilde tepkileri çekeceksin zeki. kırma bizi. reytingin arttıkça artar bu sayede.
programın kalitesizliğini ve +18 üstü bayat esprileri yapmaya çalıştığını dile bile getirmiyorum. ah zeki ah. hiç yakışmadı sana. demek ki neymiş; büyük konuşmamak gerekiyormuş, çuvaldızı kendimize batırmamız gerekiyormuş. ben asla yapmam dediğin günleri hatırlıyorum.
her şeye rağmen, eski dost düşman olmaz, yayın hayatında başarılar diliyorum.
edit; eski bir dinleyici...
edit 2; benim gözümde kapanış parçası olarak bu parçayı armağan ediyorum kendisine;