bugün

Endamı yeter o öğrencinin.Genelde bu adamlar öss de tıpa yerleşiyor.Bilmem tehlikenin farkında mısınız?
lise 2'de kimya ve kimya uygulama dersleri 1 olup, ege ünv kimya mezunu olan adamı örnek alırsa, başarılı olabilecek öğrencidir.
girdiği hiçbir sınavdan istediği puanı alamayacak olan, bütün soruları yapatım ama matematik olmadığından bi bok olmuyor diyecek olan öğrencidir. bir an evvel matematik problemini çözmesi gerekir.
Sözlükte de bolca bulunan veletlerdir.
Burda boş boş dolanacağınıza gidin çalışın lan.
Lisede matematikten kolay ders yoktur.
lisede tm öğrencisiydik ve matematiğimiz okadar kötüydü ki son sene derste kısır günü yaptırmıştı hoca,true story.
kopya da mı çekemiyon o kadar mı tembelsin be?
Şimdi burada atıp tutuyorsunuz ama lise birdeyken karneme matematik 1 düştü. Yok lan ikiydi sanırım o zaman sayısal öğrencisiydim. Sayısallar hep kötü geldi sonra ben eşit ağırlığa geçtim sikerim sayısalını diyerek ve geçen sene ilköğretim matematik öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Hani çok takmayın tabi üniversiteyi 5 sene+3 yaz okulu+ tek ders sınavı ile zar zor bitirdim. Ciddiyet problemim var
10-15 lerde geziniyordu benim notlarım. matematik ve geometriden 30 alırsam iyi demekti. hoca lanet bir insandı hani şu 3 idiots'taki virüs var ya aynı onun gibi biriydi. gelmiş 70 yaşına hala emekli olmamış bir robotun tekiydi. dersleri sıkıcı olduğu gibi zorlardı ve ödevi dayardı. onun da payı var bu durumda.
Lise 1 de bir gelmişti ilk sınavdan 10 almıştım 8 sene geçti ama unutamadım o hayal kırıklığını.
Lisede 188 boyum vardı her kopya denememde kabak gibi belli oluyodum o yüzden bu kişi benim.
ilkokulda matematiğim hep 100 olurdu liseye geçince ilk dönem matematikten zor geçmiştim sonra tüm dersleri bıraktım sadece matematik çalıştım o azimle 90 ortalama yapmıştım şengül hocama saygılar.
ilerde Bilkent fiziğin en esaslı öğrencilerinden biri haline gelme potansiyeline sahiptir yargılanmamaldır.
Çok zeki çocuktur kendimden biliyorum 22-25 yaş arası ortalama haftalık 40-50 bin arası ticaret hacmine erişip matematiği 5 olanlara asgari ücretle hesaplattıracaktır. Bir de ortalama bir üniversitede eğitimini sürdürecek aynı zamanda.
Üniversitede matematiği 100 olabilen öğrencidir. Örnek: ben. Üniversiteye kadar Türkçe, edebiyat derslerim harikuladeyken matematik bana arapça gibi geliyordu.

Üniversitede bana ne olduysa, ders çalışmaya başladım. ingilizce ve matematik gibi derslerden 100 almaya başladım. Daha çok ilk üniversitemin ilk yılında 100 alıyordum. Bir an önce okul bitsin de eve gideyim mantığıyla ders çalışıyordum. Gezme yok, bilgisayar yok, sosyal hayat yok. Sadece yurt, okul, ders, kütüphane ve kitap okumak arasında geçiyordu zamanım.

Üstün dökmen'in "küçük şeyler" serisi çok motive etmişti o sıralar beni. Yelda hocamız iletişim sınavı için okuma ödevi olarak vermişti bu kitapları.

Bazen de okula ahmet Şerif izgören gibi Konuşmacılar gelince onları dinlemek için o tarz etkinliklere katılıyordum.

Ama en ufak bir ders arasında ya tek başıma kütüphaneye gidiyordum ya da spor olsun diye yurda gidiyordum; ders dışında da sahilde yürüyüş veya fitness yapıyordum; durduğum yerde durmuyordum yani.

Bunlar da ilk yıl derslerimin yüksek olmasını sağladı.

2. Yıl ise derslerden çok etkinliklere katılmak bana daha cazip gelmeye başladı. Sürekli etkinlik kovalar oldum. ilk yıl derslere aşırı yüklenmek artık bünyemde bıkkınlık yaratmıştı sanırım.

Bir de taş devri diyeti yaptığım için nohutları akşam suya koyuyordum ve ben uyurken onlar ses çıkarıyordu. O zamanlar suya konan nohutların ses çıkardığını bilmiyordum ve sesin nereden geldiğini bilmediğim için korkudan uyuyamıyordum. Tek kalıyorum odada, bir de aileden uzak bir şehirde, o yüzden 2 kat korku..

sabah 5'e kadar uyanık duruyordum. 5'te uyuyup 8 veya 9'da uyanıyordum; öyle olunca da 3-4 saatlik uykuyla sabah sabah uykusuz bir halde okula gitmek zor oluyordu.

Ama etkinlikler Geç saatte olduğu için seve seve katılıyordum. Hatta derste hocadan izin alıp etkinliğe katıldığım bile oldu. Örneğin bir gün Çanakkale Savaşları konulu bir konferans vardı, ders ile çakışıyordu. Hocadan izin istemiştim konferansa katılmak için ve izin vermişti sağ olsun, çok güzel bir Konferansı kaçırmamış oldum sayesinde.

Sonra o okulda şebnem hoca vardı çok iyi bir insandı. Bize matematik dersi veriyordu. Üstelik matematik öğretmeni değil; avukattı. Bizim temel hukuk derslerimize giriyordu ama matematik de anlatıyordu çok güzel.

Sonra Tatilde matematik çalıştım. BaşladığıM 2. Üniversitede ise matematikten 100 aldım. Benim gibi sözelci bir insan için bu, mucizevi bir olaydı.

Bak şimdi bunu hatırlayınca motive oldum bir anda.

Yani bu tecrübemi sizinle paylaşıyorum ki lisede matematikten 1 de alsanız, umutsuz olmayın diye.

Yıllar sonra içinizden bir matematik aşkı doğabiliyor.

Umutsuz olmayın; yaparsınız.
Benim bu Sosyal derslerimin Hepsi 10 numaraydı Edebiyat tarih dil ve anlatım Ama Matematik fizik hep berbattı ilk orta lise matematiğe o kadar ilgisizim ki Kafadan hesap yapmakta bile bazen zorlanıyorum herkes Her alanda iyi olacak diye bir durum yok Kiminin matematiği iyi kiminin tarihi Farklılıklar en büyük zenginliğimiz...
Maldır.
Bendim. Çünkü matematik hocamı av arkadaşı alkollü kafayla dağda afedersiniz kıçından vurdu ve 6 ay gelmedi. Yerine de her nedense hoca atanmadı ve 6 ay trafik dersi aldık. Ama matematik sınavlarına girdik.

Sonra düzelttik ünv.ye hazırlanma aşamasında.
birdirbir oynuyordur.
bir olmayan öğrenci olay... sınıfta ben ve iki arkadaşımın dışında herkesin birdi...
ama benim hayret ettiğim en kolay ders olan matematikten nasıl zayıf alındığıydı...
yabancı dil olsa...
ah şu yabancı diller
bütün okuma zevkimi elimden alan ders...
Herkesin matematiği iyi mi olacak kardeş ya? Basmıyor işte...
bendim. cidden toplama çıkarmayı zor yapardım. hala da öyleyim. buna rağmen sayısal bölüm bitirdim. ben yapabiliyorsam herkes yapabilir.