basmak istemeyen kafadır. insan beyni o kadar karmaşık bir sistemdir ki hiç bir otorite onu sayısal ve sözel beyin olarak kategorize edemez. yalnızca sağ ve sol lob kavramı vardır. ve bu da tamamen kişilerin zevkleri ve seçimleriyle alakalı bir durumdur. o nedenledir ki bir insan matematiği sevmiyorsa matematikle uğraşmaz ancak matematikle uğraşması gerektiği halde yapamıyorsa asla benim kafam matematiğe basmıyor diyerek bahane üretmemelidir. unutulmamalıdır ki insan beyni değişen ve gelişen bir yapıdadır. yeter ki siz onu hangi alanda geliştirmek istediğinize karar verin...
sözül-dilsel zekası muhtemel olarak yüksek olan kafadır. benim gibi olunmasını öneririm sınavlarda matematik bölümünü tamamen boş bırakın, diğerlerinden devam...
halen matematiğin günlük hayatta işe yaramadığını söyleyen insanların bulunması üzücü. matematik zaten soyut bir kavramdır. camdan dışarı baktığınızda altı sayısını kavram olarak göremezsiniz, otuz yedi derecenin sinüsü veya köklü sayılar doğada bulunmaz.bunların tümü ideal soyutlamalardır. matematik pratik düşünme yetisini kazandırır. ve unutmamalıyız ki bir problemin birden çok çözümü vardır.
doğal olarak fizik ve kimyaya da basmaz. bu yüzden ortaokul ve lisede fizik ve kimyası zayıf olan elemanlara bu derslerden değilde önce matematikten özel ders aldırılır.
matematiğe basmadığı için değil gerekli gelişimi sürekli pas geçtiğindendir. ilköğretimden itibaren matematik için eğitilmemiş bir beyin 10 günde süper matematikçi beyni haline mi gelecek.
güzüne gidenler için son söz.işinize gelirse...