matematikçiler dinlerin yok olacağını öngörüyor

entry8 galeri0
    1.
  1. ilahi kaynaklı-vahye dayanan- dinlerden bahsediliyorsa eğer ki öyle bir hisse kapıldım, bilimsel dayanaklara göre yorum yapmak yanlış olur diye düşünüyorum. eğer sen ölçebiliyorsan ya da gözlem yapabiliyorsan araştırman bilim niteliği taşır. burada geçici olan insanlar ve tutumlarıdır. vahyi hangi açıdan tartaraktan böyle bir yorum yapılmış havsalam almıyor. ayrıca iman da tam bu nokttada başlıyor. göremediğimiz şeye niçin inanıyoruz deniyor. eğer görseydik imtihan olmazdı. sosyal hayata bakan yönüyle din insanları hümanizmin beşiğinde yetiştirirken, sosyal hayatı da en iyi şekilde düzenlemeye devam ediyor.
    dini olmayan ülkelere bakıldığında ömürlerinin ne kadar sürdüğü tartışılır. (bkz: sscb) din eksenli yaşandığı takdirde din insanlara çok uzun devletler vermiştir. (bkz: osmanlı imparatorluğu) ne zaman dinden uzaklaşma olmuş osmanlıda o zaman gerileyiş ve çöküş kaçınılmaz olmuştur. tüm bunlar karşısında "din" olgusunun çöküşünü izleme isteği yanlış bir istektir. çünkü insanlar her dönemde dine sahip çıkmışlardır. günümüzde olduğu gibi.
    2 ...
  2. 2.
  3. bedenciler namazın spordan daha işlevsel olacağını öngörüyor.

    coğrafyacılar hacca gitmenin tüm dünyayı gezmekle aynı değerde olacağını öngörüyor.

    fenciler oruç tutmanın diyetten daha yararlı olduğunu öngörüyor.

    müzikçiler..

    ne bu ya?
    0 ...
  4. 3.
  5. matematikçiler iş bulamadıklarını öngörüyor.*
    0 ...
  6. 4.
  7. ilahiyatçılar da dinleri yok sayan matematikçilerin yok olacağını öngörüyor.
    0 ...
  8. 5.
  9. bunu söylemek için matematikçi olmaya gerek yok aslında.
    1 ...
  10. 6.
  11. bu einstein'dan önce newton fiziğine tapan dangalaklar değil mi bunu diyenler?

    olm iki tane para biriminin bir hafta sonraki değerini hesaplayamıyorsunuz lan, ne bilimi. "tükürürüm öyle bilimin içine"
    0 ...
  12. 7.
  13. 8.
  14. Bilimin içine tükürdün mü zaten daha başka söylenecek bir şey kalmıyor amma velakin kazın ayağı öyle değil hemşo. Kilise kıçını yırttı dünya düz diye. Yüzlerce sene sonra Galileo'dan ve tüm dünyadan özür dilemek zoruda kaldı. Şimdi kulaklarını iyice bir aç bakalım. Okuyunca öğreniyorsun ki Hz. Musa' hiç yaşamamış! Tüm hayatı uydurmaca. Meğerse O'nun tüm hayatı Babil Kralı Sargon'dan kopya edilmiş. Ve bunu yapanlar Yahudi rahiplermiş. Okuyunca öğreniyorsun ki meğerse Hz. isa'da hiç mi hiç yaşamamış. Yaşadığı söylenen devirdeki en ünlü tarihçiler bile kendisinden bahsetmiyorlar. Zaten kitap yazmadığını, incili yazanların da başkaları olduğunu ama ne hikmetse onların da Yahudi olduğunu öğreniyorsun. iNCiL DE ANLATILAN CENNET TASViRiNiN DE sÜMERLER'DEN ARAKLANDIĞINI GÖRÜYORSUN. Yaşamayan peyamberlerin yazmadığı ama kutsal oldukları söylenen kitaplar. Tevrat ve incil. Kuran da boyuna kendisinden önce gelen kitapların da kutsal olduklarını söyler. Yaşamamış olan Hz. ibrahim'den ve yaşamamış olan Hz. Musa'dan bahseder!
    Şimdi biz bu durumda gözümüz kapalı Kuran'ı kabul mü edelim. Biz derken düşünebilenleri ve düşünmekten korkmayanları kast ediyorum.
    Kuran Allah'ın sözü ise Hz. Muhammed o kitapta 'bunları size ben söylüyorum' diyemez ama diyor.
    Ne iş? Araştırmayalım mı?
    ARAŞTIRMASINLAR, SORU SORMASINLAR DiYE ÇOCUKLARI KÜÇÜCÜKKEN kURAN kURSUNA, iMAM HATiBE GÖNDERDiKLERiNi DÜŞÜNMEYELiM Mi!
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük