matematiğin bilinçaltında bıraktığı olumsuz düşüncelerin hayata tecelli etmesidir.
yine benim günlüğümden bir örnek;
niye matematik diye bir ders var? niye biz hep sayılarla uğraşıyoruz? rahat bırakalım şu sayıları da rahat edelim. reel sayıymış, rasyonel sayıymış, karekökmüş banane bunlardan.
ilkokul döneimde ( o zaman ilköğretim olmamıştı ) matematiği zehir gibi olan ama ortaokul matematik hocası yüzünden matematikten, rakamlardan, geometrik şekillerden soğuyan bir insan olarak hayatımı sikertmiştir bu yansımalar.
dersi zorlaştırmanın mantığını hala çözemeyen bir öğretmen olarak her çözemediğim matematik sorusunda o adamın kulaklarını çınlatıyorum. gelişim psikolojisinden nasibini almamış adam ömrümü yedi.
12 yaşından sonra başlayan ve hala devam eden bir yansıma. adam bir yazılı sınav yapardı 45 i geçen arkadaşımız aşırı sevinçten kalp krizi geçirirdi. 30 aldın mı eyvallah de at cebine.
kesirli küsürlü sayılar, x li kareköklü ifadeler, hipotenüsler, anüsler öklidler vb. bu liste uzar gider. deneme sınavlarından sonra çözmem için bana matematik sorusu getiren öğrencileri yanımdan kibarca uzaklaştırırken ortaokul matematik öğretmenine ( öğretmenime değil ) lanet ediyorum her defasında.
özet geç diyenlere : matematiği sevmiyorum, kabahat matematikte değil matematiği öğretirken kafamızı gözümüzü x lerle kesirlerle yaran öğretmende.
tek çözüm iyi bir psikoloğun çocukluğuma inmesi ve bu yanılsamalrdan beni ömrü billah kurtarması.