evet onların birisi vardı ki benim öğretmenim di orta okuldan mezun olurken kendisi sınıfa şöyle seslenmişti.
"sizden bir bok olmaz mezun ediyorum ama gidip lise okumayın."
neyse mezun olduk lise ye gittik kendi adıma konuşuyorum okulun en iyi fizik matematik ve felsefe öğrencileri arasındaydım. felsefe konusunda leri dememe gerek yok sanırım çünkü okul birincisiydim ders işliyordum o derece...
neyse biz yıllar sonra bu matematikçiyle aynı sınıfta ne büyük bir rastlantıdır ki aynı sırada karşılaştık görevlerimiz farklıydı seçimlerde sandık görevlisiydik. üstte yazdıklarımı anlatmadan önce o efsane sözleri söyledim.
bir zamanlar böyle böyle diye devam ettim anlattım. ne kadar trajik değil mi?
bir şey diyemedi fakat belki içinden şöyle geçirmiştir... " benim ezmem kamçılamış delikanlıyı sayemde başarılı olmuş"..
kim bilir belki de bilinç altımı o ağır sözler etkiledi de o başarıları gösterdik.
fakat bir başka durum var burada ben kendimden söz ettim hayatlarına nasıl devam ettiklerini bilmediğim yaklaşık 35 kişi var.
daha doğru yollarla gidin sevgili öğretmenler..
zira yeni nesil sizlerin eseriniz olacaktır... buna anne ve babalar da dahildir.
Okuldaki hocalar iÇin tamamen geÇerli olup dershanedekiler iÇin geÇerli olmayan durum. Dershanedeki hocalar acayip zekidir harika ders anlatır en zor soruları şak diye Çözer efendim. Ben olsam ben de ego yaparım. (bkz: matematik yapamamak)
la bunlar öğrenciyken de böyle. hepsi bi ayrı trip. fen edebiyatta hep bir kendini belli etme çabası falan... halbuki fizikçiler kadar mütevazi olsalar çok şey kazanacaklar ama neyse.
tanım: top ten olma tribindeki öğretmenin fazla talepten mesleki deformasyona uğramasıdır.