matematik zekası olmayan insandır. küçümsememek lazım bu onun suçu değildir. mesela ben de matematik ve geometriden çok iyi anlarım ama tarih, coğrafya ve edebiyattan anlamıyorum. bu benim mal olduğumu göstermez. matematik ve geometriden anlamayan insanın da anlamıyor olması onun mal olduğunu göstermez.
kendisine dayatılan kalıpların dışına çıkabilen insandır. bu yüzden sözel alanı seçmiştir. yarum yapabilmektedir, fikir üretebilmektedir. sorgulama yapabilmektedir, eldekiyle yetinmeyip daha fazlasını istemektedir.
kısacası maldır çok analatik dusunmeye de gere yok cıdden ustune dusunce yapılabılecek seyler ancak bızım mılltımız kafa almıyor dıyıp hem kendını hemde beynını kandırmayı basarmıstır.
türkiye'de dincilerin hepsidir. matematik ve mantık'a karşı düşmandırlar, her doğru bilgiye kuran'la ulaşılabileceğini savunurlar. "dinde mantık yoktur" lafları samimi ve kendilerini anlatan çok güzel bir laftır.
isterse anlayabilecek insandır. Bir insan sadece sayısal zekadır ya da sadece sözel zekadır diye bir şey yok. Sadece insan beynin bir lobu daha çok çalıştığı için gelişmiştir. Bu doğuştan da olabilir ama insan isterse beynin diğer lobunu da geliştirebilir. Yani cidden salak değilseniz yaparsınız.
Einstein, bir fizikçiydi ve herkesin düşündüğü gibi sadece beyninin sol lobunu mu kullanıyordu? tabii ki hayır. Einstein, bir günde yüzlerce hayal kurduğunu, bunların genelinde ise uzaya çıkıp ayın etrafında gezdiğini söylemiş. Hayalgücü...yani beynin sağ lobu. Şuan adını hatırlamadığım bir deha ise hayatta gerçekten başarıya ulaşan insanların ya da tarihe geçmiş her dahinin beyninin iki lobunu da üst düzeyde ve eşit kullandığını söylemiş.
Önemli olan sayısal zeka yada sözel zeka olmak değil. iş ikisini de iyi kullanmaktan geçiyor. Yani bahsettiğimiz bu kişi, yaratıcılıktan, görsellikten vs. uzak olan beyninin ve sol lobu baskın olan insan ne kadar kaybediyorsa, oda o kadar kaybediyor aynı şekilde. (bkz: çoklu zeka kuramı)