her iki cevabı da verenlerin çok olduğu sorudur.
şahsi fikrimi söyleyeyim. bence matematik keşiftir. zaten doğada vardı ve insanlar bunu keşfedip isim verdiler sadece. yani amerika kıtası bulunmasaydı da orada var olacaktı. bulundu ve ismi amerika kondu. matematik de böyledir işte. yaa...
Keşiftir.Dünyayı biraz araştırdığınızda aslında zaten matematiğin var olduğunu ama bizim göremediğimizi bulacaksınız.Aynı zamanda matematik gizemli ve şaşırtıcıdır.
ÖRN:
1 x 8 + 1 = 9
12 x 8 + 2 = 98
123 x 8 + 3 = 987
1234 x 8 + 4 = 9876
12345 x 8 + 5 = 98765
123456 x 8 + 6 = 987654
1234567 x 8 + 7 = 9876543
12345678 x 8 + 8 = 98765432
123456789 x 8 + 9 = 987654321
Gibi.
sadece dünyada da değildir. Kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerimde de yeri vardır Matematiğin. Örneğin;
Kurandaki sure sayısı 114tür. 19un katıdır. (Yani 19x6 = 114) Bismillahirrahmanirrahim. 19 harftir. Birinci kelime isimKuranda 19 defa görülür. ikinci kelime Allah 2698 kere (yani 142x19} zikredilmiştir, üçüncü kelime Er Rahman 57 defa (yani 3x19} tekrar edilmiştir. Dördüncü kelime Er Rahim 114 defa (yani 6x19) tekrarlanmıştır.
daha önce yaptığım dil benzetmesinin arkasında duruyorum. öte yandan, dil kullanımının insan dna'sında kodlandığı da yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlandı. bu durumda dile icat demek zor. ortaya çıkması kaçınılmaz bir iletişim aracı demek belki daha doğru. aynı şekilde matematik de insanın doğanın işleyişindeki kalıpları anlamak için kullandığı bir araç. konuşacak insan olmadan dil yeteneği bir işe yaramayacağı gibi, insan olmadan da doğadaki matematiksel kalıpların bir önemi yok. o yüzden matematiğe keşif te diyemeyiz.
insan/doğa ikilemi kurmak yerine insanı doğaya gömülü kabul edersek, matematik insanın çevresini ve kendisini anlamak için kullandığı bir iletişim aracıdır, belki de.
kanımca keşiftir. ilk başta dil yoktu ve sonradan ortaya çıktı. fakat matematiğe matematik denmemiş olsaydı da doğada zaten var olacaktı. örneğin pisagor teoremi bulunmasaydı yani biz öyle bir teoremi bilmiyor olsaydık da doğada bulunan bir dik üçgen şeklindeki nesnenin hipotenüsünün karesi diğer iki kenarının kareleri toplamına eşit olmuş olacaktı. fakat biz bunu bilmiyor olacaktık. bulduk ve matematik dedik...
ne kadar sevmesek etmesek de bir güruh olarak, hayatın temelindeki bilimdir. bu yüzden ne keşiftir ne de icattır sonradan bulunamaz zira. şu an bu yazıyı da onun garip denklemleri sayesinde yazıyorum. o kadar iç içeyiz aslında onla.
doğada pisagor'un hesapladığı ölçülere birebir uyan bir üçgen yada herhangi bir mükemmel geometrik şekil gözlemlemek büyük ihtimalle mümkün değildir. ama matematikçilerin standartlaştırdığı hesaplar olmasaydı, örneğin mükemmel bir kürenin hacminin ve kütlesinin hesaplanmasına dair çabalar olmasaydı, dünya gibi basık bir küre hakkında bilgi üretmek de mümkün olmayacaktı.
dil benzetmesini devam ettirirsek; gündelik hayatta gramer kurallarına birebir uyan bir konuşma dili kullanılmaz ama hakkında görüş birliğine varılmış kuralları sayesinde dil ortak bir zemin olmaya devam eder. aynı dilin iki farklı kullanımı ortak paydadan uzaklaştıkça iletişim de güçleşir. benzer anlamda, iki matematikçiden biri kendisine küre olarak dünya'yı, diğeri ise ay'ı temel almaz. ikisi de standard küre hesabını temel alır ve bu sayede hesapları birbiriyle çelişmez.
matematik insanlarin dusunmek icin icat ettigi bir sistemdir. bu sistemi kullanarak dogada var olan hadiseleri kesfetmek, yada anlamak kolaylasmistir; ama dogada hic var olmayan bilgisayar gibi makinalari yapmak da mumkun olmustur. icat mi, kesif mi sorusunu daha net anlamak icin su mantik da kullanilabilir: insan var olmadan once, yada insan matematigi gelistirmeden once de atomlar, yercekimi, hava, su ve diger hadiseler kendi caplarinda var idi, insan yarin matematiginide alip sittirip gitse bu alemden evrenin bu ve benzeri hadiseleri var olmaya devam edeceklerdir, sanki insan ve onun icatlari hic var olmamis gibi.
bir baska yaklasim da sudur: bir seyi kesfedersin ve o sey biter. yani amerika'yi bir kere kesfettin, kesfedenler de kizilderililerin atalari olsun, dunyanin geri kalaniyla irtibatin kesildi. sonra birileri geldi hadi bir daha kesfetti, bu kez artik tum insanligin haberi oldu, hadise kapandi. artik bir daha amerika'nin kesfi yok. yada suyun bir kere iki hidrojen bir oksijen oldugunu kesfettin, yarin baskasi kesfedince icinde bir de karbon atomu bulmayacak, bitti, hadise kapandi.
ancak icatlar oyle degil, surekli gelisir, evrilir, tazelenir. matematik aksamdan sabaha icat edilmedi bu bir, edilmis olsa bile biz o ilk icat edilmis halini kullanmiyoruz: sifir icat edildi, onluk sayma duzeni eklendi, logaritma, cebir, calculus, gelistikce gelisiyor, icat cunku; tekerlek gibi, dil gibi; her nesil, her medeniyet ustune bir seyler koyuyor, yipranmis taraflarini torpuluyor, lazim olan sekline gore yeni bicimler veriyor. dur durak yok; "kesfettik bitti, hadi yatalim artik" diye bir hadise yok.
bu tartışma yıllardan beri süregelen bir tartışmadır. matematikçiler bile bu konuda fikir birliğine varamamışlardır. ancak öncelikle burada fikirlerini paylaşan arkadaşlara teşekkür ediyorum. benimle zıt görüşte olanların söylediklerini okuyup tekra düşündüm. ancak bence keşiftir. doğada zaten vardır matematik. arılar ve altıgen, Karınca, yuvasına olan mesafeyi küçük segmentlere böler; her bir segment uıgun yön ve uzaklık vektörünü taşır. Bu vektörlerin toplamıyla yuvanın uzaklık ve yönünü veren homing vektörü elde edilmiş olur. Örümceğin, merkezden başlayarak eşit uzaklık ve sürekli bir çizgi ile ördüğü ağ, arşimed spirale iyi bir örnektir. ayrıca (bkz: altın oran)
şahsi görüşüm matematiğin tıpkı zaman ve takvim gibi icat olduğudur. insanoğlu hayatını kolaylaştırmak için zamanı, takvimi ve hatta matematiği icat etmiştir. öğrencilerin hayatını kolaylaştırmamış aksine zorlaştırmıştır orası ayrı. ama yonca yapraklıdır ve matematik onun kaç yapraklı olduğunu söyler. bal peteğinin kaç köşeli olduğunu açıklar. mimaride kullanılır. ilaç yapımında hangi maddeden ne kadar kullanılacağını söyler. avcunun alabildiği kadar vişne sapı alıp kaynat demez de 44 adet vişne sapı kaynat der mesela.
gizemine gelince; çok da uzaklara yahut kafa yormaya gerek yoktur. 12 2 nin 6 katıdır. 24 ise 12 nin 2 katı olmakla birlikte 2 nin 12 katıdır. bence bu da bir gizemdir. sapma yoktur. genel geçerdir. 2 kere 2 nin 4 olduğuna inanmazsın o da ayrı bir konudur.
her ne ise insanı delirtebilir. her türlü. kafan matematiğe acayip basıyorsa hesap yapmaktan delirirsin. * eğer kafan basmıyorsa da sürekli matematikten kaldığın için delirirsin.sen kabullenmişsindir artık, bir yere kadar basıyordur kafan. fakat gel de bunu hocaya anlat. *
keşif olduğunu düşündüğüm anket. zira, insanlar sayıları istediği gibi değiştiremezler. mesela birden önce iki gelir diyemezler. çünkü bir düzen vardır matematikte. insanlar da bunu gereksinimlerini karşılayabilmek için kullanmaktadırlar.
matematik , ultra zeki insanların çocukken okuldan atılmalarından dolayı , hocalarından intikam almak için aralarında kurduğu bir bilim dalıdır . ne keşiftir ne icattır kendiliğinden türemiştir işte .