şu tartışmanın seviyesine bakar mısın... biri diyor tümavarımsal bilimdir, diğeri diyor hayır efendim aynı zamanda tümdengeilmsel bilimdir. siz üşenir okumazsınız diye özet geçtim. ben de bir tek ilk satırları okudum zaten.
Matematik sadece tümevarımsal (indüktif) bir bilim değil aynı zamanda tümdengelimsel (dedüktif) bir bilimdir. Descartes matematiğin tümdengelimsel metodunu kullanarak tanrının varlığını ispat etmeye çalışmış, kant ise matematiği tamamen tümevarımsal metotlara indirgeyerek descartes'in metodunu eleştirmiştir. oysa matematik bu iki yöntemi soyut aklın sınırlarını zorlayarak kullandığı için bütün bilim dallarının şahı, padişahıdır. matematiğin en önemli görevi akla güveni sağlamasıdır. Öyle kesin ve yanlışlanamaz bilgileri ortaya çıkaran matematik sayesinde akla güveniriz. Akıl bir alanda kesin doğrulara ulaşabiliyorsa, her alanda doğruya ulaşabilir demektir. O nedenle Gazali matematikten çok korkmuş ve felsefenin diğer ilim dallarına saldırdığı gibi matematiğe saldıramamış ve matematikten uzak durulması gerektiğini, inananların kafasını karıştırabileceğini (inanan derken kendi kafasını kastediyor) söylemiştir. çünkü o akla kesin bir güvensizlik besliyordu. ve aklın güvenilir bilgi veremeyeceği ispatlamaya çalışmıştı. örneğin diyordu rüyayı biz gerçek zannederiz ama uyanınca herşeyin hayal/vehim olduğunu anlarız. işte diyordu Gazali, akıl sadece vehim üretir. Fakat akıl aynı zamanda matematik gibi bir ilmi ortaya koymuştu ve bu ilim kesin doğruları veriyordu. Eğer matematiğin doğrularından kaçmayıp 'evet akıl kesin bilgiye ulaşabilir' deseydi Gazali'nin bütün sistemi çökecekti, alt üst olacaktı. o ne yaptı peki, kuyruğu kısılmış kedi gibi kaçtı matematikten ve müslümanların matematikten uzak durmasını söyledi. çünkü ona göre kesin bilgiyi sadece vahiy verebilir. ve vahiy benzeri bilgi aldığını iddia eden şeyhlerin ilham'ı. Bunun dışında insan aklıyla kesin bilgiye ulaşamaz. işte başımıza gelen felaketlerin kökleri...
önce senin aklını elinden alıyorlar. akıl elimizden alınırsa geriye ne kalır diye sormuyorlar.
“ matematik tümevarımsal bir bilimdir ve bu tümevarımsal bilim sonsuz kümeler için geçerli. bu sonsuzlukları tümevarımsal bir şekilde kavrıyoruz ve kavradığımız zaman da o sonsuzluğu hissediyoruz, sınırsızlığı. ve bu bize mutluluk veriyor, çünkü ölümü unutuyoruz..
herkes ölümsüz olduğunu hissettiği alanda çalışmak ister. ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim.”
cahit arf. ( 10 tl banknot üzerinde resmi olan kişi )
bilim kategorisine koymamak için hiçbir engel yoktur.
matematiğin elemanları ve aralarındaki ilişkiler bu evrenin kavramsal varlıklarıdır. yani illa ki proton ve onun manyetik alanıyla uğraşırsak bilim yapmış olmuyoruz.
yöntem açısından ise doğa bilimlerinin çoklukla kullandığı kullandığı modern bilimsel yöntem mutlak kriter değildir.
matematiksel algoritmalar ile hazırlanmış ve masasının üzerinde, elinde, göt cebinde, kucağında duran aletle matematiğin bilimselliğini sorgulamak da harika bir şeymiş hakkatten.
Sosyal bilimler ve fen bilimleri dışında formel bilimlerin hala bir bilim alanı sayılıp sayılmaması konusunda tartışmalar vardır. Mantık gibi matematik de bu bilim alanına girdiğine göre formel bilimlerin temelinin sorgulanması gerekir.