Birkan sokullu'nun kariyerinin ve yakışıklılığının doruk noktasında olduğu dizi.
Kırmızı oda'nın aksine olaylar ve kişilikler arabeskleştirilmeden incelikle, çok gerçekçi canlandırılmış. Çünkü kimse tanıdığı okb li birine sempati veya merhamet duymaz, gıcık olur. Gerçek hayatta bu böyledir ve dizide safiye bu anlamda çok başarılı. safiye ve gülben'i adeta gırtlaklamak istiyor insan. Oyunculuklar çok başarılı.
Kuzenim yok çok şükür izlemiyoruz biz genellikle belgesel falan işte yok ya biz izlemiyoruz hiçbir şey insanda bir şey izleyecek zaman mı bırakıyor tükürdüğümün hedefleri. Ama izleyecem bir ara.
Ps: şimdi diyeceksiniz sözlükte ne yapıyorsun o zaman? Arkadaşlar sözlük benim böbreğim insan böbreğini izlemeden duramaz.
Psikolojik türdeki dizileri destekliyorum. Insanların akıl ve ruh sağlığı nasıl bozuluyor ? görüyoruz. Bazı insanlar özellikle izlemeli ve hatalarıyla yüzleşmeliler.
Bu dizide eve kapanmış, aileden başka kimseleri olmayan iki kız kardeşin birbirlerine olan hastalikli bağlari da cok guzel işlenmiş.
Boyle insanlar, böyle aileler var.
izledikçe kalitesiyle hayranlık uyandırırken bir yandan allahım bu nedir bu nasıl hayattır yazık lan dedirten türden. Geçek olması olanaksız gibi ama gerçek.
Bir benzeri de kırmızı oda. Şükür sebebi halimize. bu sezor zengin kaslı oğlan - fakir salak kız aşkından ötesine geçildi.
Han yavrumun ayrılık anksiyetesi istifçiliğe evrilmiş anladığım kadarıyla. Keşke çöplerin içindeyken yakışıklılığından ve salon beyefendiliğinden ödün verip içinden bir mr hyde çıksa..
Oyunculuklar iyi hoş da, aşktan kusacağım artık. Senaryo biraz daha akıcı olup han-inci aşkından sıyrılsa oyunculukların hakkı verilmiş olur.
Bunların olayı zenginlikten benim de apartımanım olsa ben de delilige vurup dururum hayat derdi yok calisam zorunlulugu yok tabi fakir olsa görürüm safiyeyi nası dört elle sarılıyodu metrobüs diregine.