Fırsat buldukça izlediğim dizidir. Belli Bir yaşın altındakiler izlememeli. Gülseren budayicioglunun başka bir kitabını okuduğum sırada tv de bu diziyi görmüş olmam ilginç. Zaten hikayesi belli ediyor kendini. Zaman zaman insanı yoran , üzen, ağır gelen bir havası olsa da insan merak ediyor ne olacağını. Bu arada başrol erkek oyuncu , dizide ki ismi han oldukça yakışıklı ve asil. Ama o da hasta yazık.
genelde TV izlemem fakat geçenlerde dikkatimi çekti. 10 dakika kadar gözattım diziye. Uzun zamandır senaryosu olan bir dizi Türk televizyonlarında görmemiştim. Hep bilindik konular işleyen (şirket sahibi erkek, fakir kız aşkı...) yani diğer bir adıyla fox tv dizileri gibi değil.
Normalde pek dizi insanı değilimdir. Bi kaç kişiden duydum ve geçen hafta sonu ilk bölüm tekrarını, Salı da 2. Bölümünü izledim.
Öncelikle ezgi mola rolünü o kadar ustaca oynamış ki nefret edebiliyorsunuz.
Dizinin eski zamanlara, Safiye’nin çocukluğuna ara ara flashback yapıldığı sahnelerinden anladığım kadarıyla; bu baba evlenmiş bir oğlu ve karısı varmış. Karısını çok seviyormuş, oğlu ölmüş ama karısının akıbetini henüz bilmiyoruz. Sonra Safiye’nin annesiyle evlenmiş. Ama kadını hiç sevmemiş kadından hep kaçmış hep uzak yaşamış. Annesi tüm hırsını hep Safiye’den çıkartmış. Safiye annesine yaranmak için hep annesi gibi olmuş. Hala onun hayatını sürdürüyor kendince. Ama hayatı diğer kardeşlerine ve kendisine zulüm haline getirmiş.
Hikayesi etkileyici geldi bana. Hem Safiye’ye kızıyor hem onun hiçlikle geçen hayatına üzülüyorsunuz...
Diğer taraftan inci’nin Dedesi bana babanemi anımsattı. Kızından çok çektiği için torunlarını kısıtlardı hep çok tanıdık geldi.. sonraki bölümlerini merakla bekliyorum.
Dizi takip etmeyen birisi olarak kanal dolaşırken bir iki dakika göz gezdireyim derken takılıp kaldığım enteresan dizi. Ezgi mola bu rolle oyunculuğunu zirveye çıkarmış bence.
Şu anda en çok izlenen TV Dizisi Masumlar Apartmanı’nda başroldeki Safiye Karakteri bir Temizlik Hastası… sebzeleri bile beyaz sabunla yıkıyor, ıspanak yıkamak ise saatlerce süren bir işkence, mümkünse yapraklı şeyler tercih edilmiyor bu yüzden… Eve gelenlerin üstü başı çıkarılıp duşa sokuluyor. Ayrıca Safiye kimsenin hiç bir şeyini ellemiyor pislik bulaşır diye…
Ezgi Mola’nın canlandırdığı karakter çok başarılı ama konu sadece dizilerde ya da filmlerle sınırlı değil. Çok fazla bu tip problemi olan kişi olsa da konu hastalık olarak kabul görmediği için tedavi görmeden zaman geçiyor, hem o kişi hem de yakınları ıstırap çekiyor…
Belki siz de böyle belirtiler gösteriyorsunuzdur bir yakınınız vardır ama ne diyoruz onlar için genellikle: Titiz, çok temiz… Oysa uzmanlar, bu belirtilerin aşırısını gösterenlerin hasta olduğunu ve tedavi gerektiğini belirtiyor… Devamı için (bkz: )https://renklikadinlar.co...tasi-misiniz-yoksa-okbmi/
Kaçma kovalamaca vardı sürekli olarak, bu bölüm sıktı biraz. Restoran sahnesi çok saçma ve anlamsızdı. 10 dan önce evde olan kız, akşam vakti çanta telefon almadan çıktı sahile gitti mesela, oğlan da peşinden, baya saçmaydı.
Merve dizdar çok başarılı.
Çok gerçekçi oyuncuları izlemekten keyif alıyorum.
Gerçek hayat olduğu nasıl belli. Kimse asla tam olarak mutlu olamıyor. O sahte aşk ve sahte mutlulukları görmekten insanların neden benim hayatım böyle değil diye sorgulamaları bitecek gibi.
bence gulben altina isemiyor.safiye evlenmemesi yalniz kalmamak icin gulbenin gece yatagini istilatiyor olabilir.safiyede o potansiyel var.
hanla inci aski hic olmasaydi daha iyi olacakti.butun bolum berbat bir ask kurgusu izledik.
hanin bence cop fetisi disinda kadinlarla ilgili bir saplantisi olabilir.2 gun tanidigi bir kadin icin fazla aceleci.
ayrica safiyenin mutfaktaki cezveleri de poset gecirip asmasi guzel detaydi.
inci ve dedesinin iletişimini kendi babamla olan iletişimime benzettim. Aşırı kontrol, başkalarının hatalarından sorumlu tutma, sürekli her adımın peşini arama duygusu, sana güveniyorum ama başkaları seni etkiliyor tavırları.. inci’nin kendisini açıklayamaması, haklılığını dile getirememesi, bana 20 lerimi anımsattı.
dizi güzel ama o kadar yavaş ilerliyor ki trt de bunun bilincinde sanırım sadece altyazı reklam alıyor reklam arası vermeden 2,5 saat izlettiriyor. Çünkü biliyor ki reklama girse " ayy içim şişti" deyip kanalı değiştirecek çok insn var.
sayesinde yıllar sonra televizyon dizisi (hem de trt) izlemeye başladım.
zavallı farah zeynep, muhtemelen hep aynı etekle koca bir sezonu tamamlayacak. memduh dede casting hiç olmamış. gencecik adam, en fazla baba olacak yaşta. 30 yaşında torunu olması hayal gücünü fazla zorluyor. tabi ki 3. bölümde inci&han ilişkisinin suyu çıkacaktı, şaşırmadım. birkaç bölüm daha ha barıştı, ha ayrıldı, ha yakalandı, ha kaçtı derken sürer gider ben de fenalıklar geçiririm. safiye'nin olayı hemen gün yüzüne çıkmasın, merak edilsin, gıdım gıdım verelim diye güzelim diziyi maria mercedes'e bağlamazlar inş.
birkan sokullu bey maşallah michelangelo'nun elinden çıkma heykel gibisiniz. saçlar da pek güzel. kıps.