hayatın anlamını avuçlarımıza bırakan filmlerdendir.
dikkatle izlenip,muhakeme yapıldığında çok didaktiktir,anlamlıdır.
ama herkes izleyemez yani,maskeli beşler uzayda falan izleyen insanlar 10 dakika dayanamazlar.
yusuf'la uğur'un diyaloğu gerçekten inanılmazdır.
mal gibi kalırsın izlerken oturduğun yerde.
ulan biz niye aşık olmuşuz bu kadar dersin,ağlayacağın gelir.
hayatla burun buruna gelirsin çünkü o an,işte tam o an.
ve hayır ben doğruyu yaptım dersin,burun burunla geldiğinle inatlaşmak adına.
mamafih kazın ayağı öyle değildir,o daha güçlüdür.
ve kısır döngü yaratır. herşey süregeldiği gibi tekrar edecektir.
yusuf'un yaşadığı gibi.
fakat son sözleri en güzel samuel beckett söyler,tıpkı olması gerektiği gibi:
hep denedin.
hep yenildin.
olsun.
yine dene.
yine yenil.
daha iyi yenil.
az ömce yeniden izlediğim, daha önceleri etkilendiğim sahnelerden daha da fazla, ilkdefa izliyormuş gibi etkilendiğim, içime fena işleyen ,sinemamızın yüz akı film. derya alabora ' yı gördükten sonra insan eski kadınların kıymetini daha iyi anlıyor. orospu bile olsa bir asaleti var bekir' in aşkı, zagor ' un kadını uğur ' un.
Zeki demirkubuzun Yılmaz Güneye hayran olduğunu *düşündüren güzel film. seyredildikten sonra bEKiR * Gibi ağız dolusu orospu deme isteği uyandırıyor ama sadece o'na yakışıyor.
bu film aslında yapmadıklarınla ilgili,kurgularınla ilintili bir konsept. hayat toz pembe bulutlar beyaz psikolojisi. masum değiliz hiçbirimiz den yola çıkarsak, bir nevi terapi seansı..