genelde kadınların istediği bir aşk türü olarak lanse edilen durum. aslında bazen hiçte öyle değil de neyse. erkeğin masum aşk istemesinin, eğreti durduğunu, inandırıcı olmadığına inanmak genele yayılmış sanki. kadın olsun, erkek olsun, masum aşkı hak etmek o kadar kolay değildir ki. aldatmayınca, ama sadece fiili olarak değil, düşüncelerle de aldatmayınca masum aşka yaklaşmış oluyorsun zaten az biraz. böylesi olunca salak yerine koyulmak daha ağır bastığı zannedildiğinden, o az olan masumlukta çöp oluyor ister istemez.
sevdiğine dokunulamayan aşkı masum sanmak saçmalığın önde gidenidir. El ele tutuşulabilen aşklar masum değil midir? buna kim karar veriyor. dinde bile evli çiftler birbirine helalken masum olmak adına birbirlerine dokunmayacaklar mı?
bu devir de bunu yaşamak hayaldir olsa bile çok uzun sürmeyecektir. Bi süre sonra yerini bildiğimiz aşklara bırakacaktır aksi takdir de bitmeye mahkumdur.
Çok şey değil sadece mutlu olmak ister insan.
Birisi çıkar karşına.
Tüm korkusunu bir kenara itip karşısına geçip söyleyemez.
Söyleyemediği her gün canı daha da yanar. çünkü kaybetme korkusu vardır hep içinde.
Çok değil sadece mutlu olmak ister insan.
sadece masum bir aşk ister.
elinden birşey gelmeyen o zamanlamalar.
içini yakarak bakarsın ona.
ve ağrı başlar.
geçmez o ağrı,senden ayrı.
ona gitmek istersin.
çevredekiler haketmedikleri düşünüyor.
aldırış etmezsin.
ve hala ona bakarsın.
ona bakmadığın anlarda silüetini hayal edersin.
ve sonuç hüsran olur.
o başka yerlerde sen karanlık küçük bir odada.
öyle hissedersin.
ve ruhun yok olur.