bende mi bir anormallik var, yoksa ezan vakitlerinde mi bir ayarsızlık var anlamıyorum.
hadi bir defa, iki defa olsa takılmam bu kadar. her defasında olunca, iyice paranoyak oldum vallahi.
ansızın kendinle oynamaya başlamışsın, tam 16'yı geçmiş, etabın sonuna doğru yol almışsın,
başka zaman tembellik yapıp yaratıcılığın y'sine uğramayan beyin kendini aşmış,
feci üretime geçmiş halde, bir de bakmışsın ki, müezzin en iğrenç sesiyle (bizim mahalledeki için söylüyom) ezan okumaya başlıyor.
hayda! gitti bütün konsantrasyon.
hayal gücününün çeperini son haddine kadar zorlayan beyin,
bir anda rotayı değiştirip, müezzine odaklanır. o dakika müezzinle neredeyse akraba olursun.
artık akraba olacak cümlelerin içerisinde 17'den devam etmeye başlarsın.
yani nasıl diyeyim bu rastlantı o kadar sık oluyor ki, artık bizim müezzinin
karşı pencereden beni dikizlediğini düşünmekteyim. umarım bu konuda yalnız değilimdir.
zira cidden tesadüfün böylesi pek normal değil.
Bir problem yaratmayacak durumdur. mastürbasyon yaparken, seks yaparken, sıçarken ( örnekler çoğalabilir ) insanların yarıda kestiklerini ve suç işliyormuş hissine kapıldıklarını sanmıyorum.
şeytan işi oldugundandır. o vakitte kaldırır adamın makinayı şeytan, sokar içine şehveti. patır patır gidersin frende tutmaz al sana bi ton günah. Şeytanın işi ne.
haydar dümen'e sorulması gereken sorulardan birisidir.
haydar dümen'in muhtemel cevabı: evladım masturbasyonu biraz azalt günde 24 saat yerine 20 saate filan indir. o 4 saatide ezan vakitlerine denk getirmeye çalış.
doğru bir tespittir. ne zaman niyeti bozup bu işe yeltensem, ezan okunuyor. birkaç dakika ara vermek durumunda kalıyorsun. aslında söyleyecek çok şeyim var ama ezan da bitti bilion mu. neyse gençler bana müsaade.