şeflerin yeri geldiğinde gerçekten de yarışmacılarla dalga geçtiği, garip garip hareket ettiği tv programı. yemeği hazırlarken stres yaptırmak amacıyla yaptığı hareketleri görüp farkına varsak da zaten yemek hazırlandıktan sonra tadım sırasında ağır ağır yürümek, ceket düzeltmek, garip garip hareket edip yarışmacı arkadaşa uzun uzun garip bir ifadeyle bakmak stres yaptırmak değil tribüne oynamak, daha çok izlenmek içindir. gerçek hayatlarında böyle davrandıklarını düşünmüyorum. akademinin içerisinde bulunmuş ve profesyonelliğe sonsuz saygıya sahip biri olarak kesinlikle bir insanın uzmanlık alanına saygı duyulması gerektiğine inanıyorum fakat yarışmacılar uzmana saygıdan cok uzmana sakso şeklinde davranmakta. ayrıca üniversitelerde akademideki ortamın ve içindeki hiyerarşinin sözlük formatının içine eden, kurallara uymayan bir entry ile anlatıldığını görmek gerçekten üzücü. nerede o eski uludağ sözlük.
hayatımda kendisi kadar kanser bir program görmediğim tv programı. geçen denk geldim, oturdum izlemeye başladım. abi o gelen yarışmacılar şeflerin önünde sanki cumhurbaşkanı başbakan karşısındaymış gibi eziliyor, bükülüyor şekilleri şemalleri değişiyor. ben sizler gibi olamamlar, sayın şeflerimler, acayip acayip şeyler. lan bu kadar mı değersiz şahsiyetlersiniz? önlüğü kapan hoplayıp zıplamaya başlıyor, jüriye sayın şeflerim büyüklerim yüzünüzü kara çıkarmayacağım diye yağlama çekiyor, ağlayanları var çığlık kıyamet bağıranları var. önlüğü olimpiyat meşalesi gibi tutarak hoplaya zıplaya kapıya doğru depar atanları var. jüride de o solda oturan herif neden kasım kasım kasılıyor, garip bir şekilde yürüyor, ceketini falan düzeltip yarışmacılara garip mahlukatlar gibi cins cins bakıyor? bu ne biçim program?
yamulmuyorsam şu sıralar 24 kitchen'da yayınlanan ve gordon ramsey'nin en sevimli halini barındırdığı şahsımın ise haftasonları bingewatch yaparak izlediği çok fazla entrika ve gıybetin dönmediği yemek yarışması programı.