kendilerini ısrarla legal gibi gösterselerde yemedikleri nane varmadıkları derede kalan yahudi bastonu örgütlenmedir. Atatürk mezarından kalksa ilk kapatacağı dernekler arasında liste başıdır.
bir ara kanal 7'de çıkan haberlerdeki görüntülere dayanarak söylemek gerekirse korkunç örgüttür. 33.dereceden masonlar bembeyaz bir şeyler giymişler, keçi kanı falan içiyorlardı. hasiktir ya gece gece.
zengin olmak gerekir buraya üye olmak için, atatürk'ün olduğu iddaları da çürüyor çünkü; atatürk askerlik hayatı boyunca fakirdir zar zor okumuştur efenim...
maaş sıkıntısı çektirmeyen topluluktur öncelikle.
asla hayatınızı riske atmazlar, dilediğince haraket edebilirsiniz amaç dışına çıkmadan.
siz öncelikli olursunuz, durumunuza göre derece atlarsınız.
onların her dediğine uyma zorunluluğunuz yoktur.
naçizane fikirleri yaymak zorundasınızdır.
bu gibi durumları isterler fazlası yoktur. özgürsünüzdür en önemlisi.
sizin güvenliğinizi istikbalinizi sağlayamazsalar bile soyunuzdaki diğer üyelierin geleceğini sağlama alırlar. örnek olarak izmit'te linç edilen gazetece ali kemal ve onun elçilik görevlerini icra eden oğlunu verebiliriz.
yine de uzak durun, kolay yoldur.
masonluğun düşünsel doğuşunu, tam bir tarihsel dönem göstererek saptama olanağı yoktur.
masonlar, masonluğun doğuşunu bir takım söylencesel köklere dayandırırlar. böylece masonluk ülkülerinin çok eski ve köklü düşüncesine varırlar.
masonluğun doğuşunu, tanrının kozmosu yaratışına değin götürüler ve ademin cennete ilk olarak girdiğine inanırlar.
nuh peygamberin üç oğlundan ham batıya, sam güneye, yabet doğuya gitmek üzere ayrılırlar. gereğinde buluşmak için babil kulesini yaptırırlar. bu kulenin çok büyük yapılması sonucu; insanların birbirlerini unuttuklarından; ayrı ırklar ve diller ortaya çıkar. böylece ilk mason ilkelerinin, babil kulesinin yapımı sırasında doğduğunu ileri sürerler.
bazı kaynaklara göre masonluğun ilk kurucusu, kibt(kıbti ve egypte) kabilesinden olan nuhun torunu misraimdir. yapıcı bir insan olan misraim; nil kanallarını açtırıp dandera tapınağını yaptırır. kıbtilerin ise; bilimin ve fenin (masonik değişle nuru ziyanın) kaynağı olan helyopolis güneş şehri memfis ve tebes şehirlerini kurdukları anlatılır.
atinalı pisagor, eflatun, çiçeron gibi filozofların mısırda masonluğa girdikleri; ve mısırda doğan nuru ziyayı, musa ve süleyman kudüste, numa romada, pisagorun crotonnéde yaydıkları söylenir.
masonluğun ana ilkelerinin; süleyman mabedinin yapımını anlatan rivayetten doğduğu da söylenir. bu rivayet,1427-1445 yılları arasında kaleme alınan ve british museumda bulunan bir belgede şöyle anlatılır:
kaadir-i mutlak olan allah;girişimlerimizde bizlere başarı ihsan etsin. bizlere yaşadığımız sürece tanrısal isteğe uygun davranışlar yapmamız olanağını versin ve öldükten sonrada ölümsüz yaşama eriştirsin.
masonluğun bu konudaki amacı bu önemli sanatın nasıl ve hangi şekilde doğduğunu; büyük krallar ve saygıdeğer prensler ve birçok saygıdeğer kişiler tarafından nasıl korunduğunu anlatmaktır. aynı zamanda sadık bir masonun yapmaya zorunlu bulunduğu görevleri isteyenlere tanıtmaktır.
tüm bilimler nuhun babası lamechin iki oğlu tarafından bulunmuştur. yaşlı olanı jabel hendeseyi,küçük olan tubal-cain demircilik sanatını buldular. buldukları kaybolmasın ve tufandan sonraya kalsın diye; iki taş sütun üzerine oydular, kazıdılar. hermes bu taşlardan birini buldu; yazılanı okudu ve başkalarına da öğretti. babil kulesi yapılırken bu bilgilerden çok yararlanıldı. kral nemrod da o sanatı öğrendi. yani o da mason sanatına girdi. ninova şehri ve öteki büyük şehirler kurulacağı vakit; nemrod oralara otuz mason gönderdi. kendilerine şu buyruğu verdi: birbirinize bağlı olunuz. birbirinizi içtenlikle seviniz. üzerinize üst olarak atananlara boyun eğiniz. böyle çalışırsanız yapacağınız iş, ustanız ve efendiniz olan bana ve tümünüze onur verir.
kral davut kudüste rabın mabedi sanıyla bir tapınak yapımına karar verdi. davut masonları çok severdi. tapınağın yapımı için; ülkenin her yanına masonlar göndererek kırk bin taşçı amelesi toplattı. bunlara da mason denildi. içlerinden üç bin tanesini usta ve müdür olarak ayırdı.
başka bir ülkede hiram adlı bir padişah daha vardı. bu kişi süleymanın kereste müteahhidi idi. süleyman da mason kurallarının ve yöntemlerinin yürürlülüğünü kabul etti. öyle ki, masonluk sanatı kudüste ve diğer tüm krallıklarda güçlendi, yerleşti. bu topluluğun zeki üyelerinden bazıları çeşitli yabancı ülkelere göçerek ve gezilere çıkarak oralarda sanatlarını öğretmeye ve uygulamaya koydular ve topluluklar kurdular.
masonluğun kaynağı, ortaçağda katedral yapımcılarının kurdukları topluluklara dayandırılır. katedrallerin yapımında çalışan işçilere mason duvarcı ustası denirdi. bu operatif uygulamalı masonlar; tanrının evini yaptıkları için, kutsal bilinirler ve birbirlerine derecelerle, simgelerle bağlı bulunurlardı. kiliselerin yapımındaki çalışmalar, yapı uygulamasıyla ilgili bilgiler ve gizler; bu masonlar arasında yeminlere, simgelere, işaretlere ve bir takım gizli davranışlara yol açmış. yapı işlerinde edinilen ve bir giz olarak kabul edilen bilgilerin korunmasını ve bu gizliliğe uyulmasını zorunlu kılmıştır.
operatif mason örgütüne herkes kabul edilmezdi. isteklilerde, bir takım belli nitelikler aranır ve uzun bir süre tehlikeli deneylerden geçirildikten sonra örgüte alınırlardı.
operatif masonlar, uğraşlarıyla ilgili olarak ortaya koydukları ilkeler yanında, ahlaksal yönden de bir takım kurallara uyma zorunluluğunu kabul etmişlerdir. bu kurallara göre: mason ustası inançlı, namuslu, doğru sözlü olmalı; hiçbir zaman yan tutuculuk yapmamalıdır. herhangi bir konuda vereceği kararlar mantığa ve kurallara uygun ve hak tanır olmalıdır. tanrıyı tanımalı, kardeşliğe, ruhun ölümsüzlüğüne inanmalı. krala ve uğraşına bağlılık göstermeli. loca kurallarına uymalı. loca mensupları arasındaki yardımlaşma ve dayanışmaya önem vermeli. kimseye haksızlık etmemeli. borç yapmamalı. masonluğun bu ahlaksal ilkelerini topluma mal etmeye çalışmalıdır.
bu ilkeler bugünkü masonluğun da temel ilkeleri olarak görülmekte ve kabul edilmektedir.
masonluk ''duvar ustası'' veya ''inşaat işçisi'' anlamına gelir. Tarihin hiçbir döneminde de kadınlar inşaatlarda işçi olarak çalışmamıştır. Günümüzde masonluğun inşaat işçiliği ile bir alakası olmasa da başlangıçtan itibaren böyle gelmesinden dolayı kadınlar mason olamaz.
google da hangi siyasetçi isminin ardına ''mason mu?'' sorusunu eklesem, sayfalarca yazı çıkıyor. ula bu ülkedeki her siyasetçi masonsa, ya biz paranoyağız ya da benim de en yakın zamanda bu masonlara katılmam lazım. çok hayırlı bir kurum olduğu imajı var şöyle bakınca.
Sanıldığı kadar gizli işler çeviren bir yeraltı örgütü değildir. Türkiye'de de locaları bulunmaktadır. 21 yaşını dolduran her birey başvurabilir. Belli bir gelir seviyesine sahip olmanız gerekmektedir tabi ki de. Katılım için 1951 TL gibi sembolik bir para veriliyor.(kuruluş yılına istinaden) Türkiye locasında kuran'ın da açıldığını bizzat kendileri söylemişlerdir.
birbirlerini gerçek hayatta koruyup kolladıkları bir gerçek elbet, bugün bir nur cemaati dahi birbirini kolluyor. Bu locaya üye olan kişilerin taşaklı kişiler olduklarını da belirtmek gerek. Güçlerine güç katacak kişileri seçiyorlar.