cumartesi, pazar ve resmi tatil günlerinde terkedilmiş bir şehir gibidir. tek tük araba veya insan görürsünüz.
mesai saatleri içerisinde ise görebileceğiniz en kalabalık yerlerden biridir. işe gidiş ve geliş saatlerinde metrolar tıklım tıklımdır. trafiği de o biçim.
birçok şirketin merkezi veya ofisi burada bulunmaktadır.
Kente gelen ana su yollarının belli noktalarda kontrolünü sağlamak ve tâli borulara vermek için yapılan bacalarla bunların üstündeki mahzenler. Osmanlı'da Kent içi dağıtım ise maksim ya da taksim denen düzenekle sağlanıyordu.
iş merkezlerinin yer aldığı istanbul'un hatta Türkiye'nin ticaret bel kemiğidir. Maslağa gittiiniz vakit şık elbiseli ofis hanımefendileri ortalıkta cirit atar resmen.
Maslak ... Sarıyer sınırlarında kalan bu bölge gökdelenlerle çevrelenmiş/dolmuş/istila edilmiştir....
Ama gelin duyun inanmayın ki yıl 1940 Rahmetli Dedem Maslak 'da kurtlarla karşılaştığını uzaklaştırmak için ceketini yaktığını vs. anlatmıştır bizlere çoook çook küçükken ...
Neşeli günlerdeki "Ziyaaaaa!" karakteri aklınıza gelebilir...
Ama onu bunu bilmem Gültepe de yaşayanlar bahçeli köy tipi evlerdeyken.. Maslak bugünkü Belgrad Kuzey ormanlarının bir uzantısıydı...
60 senede böyle olduysa .... 60 sene daha yaşamak burada iyi bir fikir olmayabilir
dışarıdan çok sofistike, ajanlı majanlı gözüken ama aslında bildiğin maraba gibi ofislerde çalışanlardan oluşur. Öyle öğle aralarında falan sikko tipler oek göremezsin. Hee yok mu var bir iki tane ama ulan 15 milyonun yaşadığı yerde de o kadae olur zaten.
Yolları sik gibidir. Kaldırımda yürüyemezsin. Kışları çamuru bitmez, yemekler pahalıdır, trafiği berbattır. Öyle abartılacak bir yanı yoktur.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Şehir ve Ses Kulübü öğrencileri istanbul'un gürültü haritasını çıkardılar.Maslak, istanbulun en gürültülü semti http://www.projepedia.com/emlak-haberleri
maslak sarıyer levent arasında bir semt. ayrıca sürekli akan su borusu, bir kaynağın sağladığı suyu ölçmek yada dağıtmak için düzenlenmiş tonozlu toplama odası. yada halk dilinde hayvanların sulamaya yarayan büyük taş yalak.
plazalara paket servis yapan korsan kitapçıları da görebileceğiniz dışı göğü içi götü delenlerin bulunduğu semt. haftada bir gelen korsan kitapçı personel girişine tezgahı kurar ve müdavimleri geliş saatini bildiği için önünde kuyruk oluştururlar. önceki haftadan verilen siparişlerin alındığı yeni siparişlerin verildiği bir kermes alanına dönüşür güvenliğin önü. sen de önünden ilgisiz geçerek vay kültürsüz kitap bile okumuyor izlenimi uyandırırsın bu kitap aşkıyla yanıp tutuşan şıkır şıkır abilerin ablaların gözünde.
plazalara geçişi sağlayan bir üst geçit var.. işte o geçitte biri korsan kitap satıyor ve o koca koca plazalarda çalışan kravatlı, etekli kendisini ayrıcalıklı zanneden insanlar sabah akşam serviste okudukları kitapları o korsancıdan alıyorlar.. tabii korsan kitapcı popüler ve son kitapları sattığı için bu plaza insanları sizin elinizdeki değişik içerikli bir kitap gördüklerinde şaşırıyorşar (bkz: şaşırmak).. şaka gibiler..
gidenler bilir burada bir üst geçit var.. hoş iki tane var ama benim bahsettiğim sadece yayaların kullandığı.. neyse bu üst geçiti sabahları uzaktan izlediğinizde zilyon tane kravatlı, ceketli, etekli, güzel giyinimli insanların uykulu, üşümüş ve kafaları önde yürür halde bir koyun sürüsünü andıran şekilde görebilirsiniz.. artık siz buna emek mi dersiniz, iş gücü mü, çalışma zorunluluğu mu, kapitalizm mi bilemem..
Trafigi ile bıktıran yeter bitsin bu çile dedirten, köylerden gelen lenyeleri mıknatıs gibi çekip bölgenin yarısında gece kondululaşmaya sebep olan, istanbulun en güzel yerlerinden biri.
Istanbul'un gokdelen merkezidir, yuzlerce metre yuksekliginde binalarin arasinda bulursunuz kendinizi, ama fazla yukariya bakmayin, mashattan'a giden insaat kamyonlari carpabilir, zira ic kesimlerde fazla kaldirim yoktur, degeri milyon dolarlarla olculen binalarin oldugu boyle bir yerde, cevre duzenlemesinin bu kadar kotu olmasida Turkiye gercegi olsa gerek. Istinye park faciasiyla beraber trafik iyice kesmekes olmustur, mashattan ve diamond of istanbul'un bitimiyle beraber trafik dahada kotuye gidecektir(eger metro onlardan once bitmezse).
sabah 8.10'da beşiktaş iskele'nin oradan bindiğiniz taksi buraya kadar 14 milyon lira yazmaktadır. (aslında 13.60 yazmaktadır ama taksici 14 diye yuvarlar).
akşam 6 civarında da buradan 4. levent metro'ya kadar da 6 milyon yazmaktadır (aslında 5.7 yazmaktadır ama taksici tekrar 6 diye yuvarlar)
yani bu vesile ile, fenerbahçe'de oturan nerval; "ne güzel takım elbisem var yaw" diyerek karizma olsun concon olsun diyerek; taksi ile fenerbahçe'den (kalamış tarafı) beşiktaş iskeleye 7ytl, vapur 1,5ytl, beşiktaş iskele-maslak 14 ytl toplamda 22,5 ytl gidiş parası vermektedir.
geri dönüşte de, servis kayıt kuyruğundan vakit bulamadığı için gene taksi ile 4. levent metro 6 ytl, metro 1,5 ytl, sahilden dolmuş 5 ytl, toplamda 12,5 ytl geliş parası vermektedir.
yani gün boyu sadece ulaşım için, nerval denilen mal bugün 35 ytl para harcamıştır.
üstüne 5 ytl sigara, 10 ytl de boktan yemeği eklerseniz; 50 ytl ile günü tamamlamış; şu an da hasiktir lan aleme mi çıktım ben? demektedir.
buyrun matematiksel ve ekonomiksel wonderful bicycle kick sorumuza. şimdi bu nerval denilen öküz, günde 50 ytl harcarsa; bir ayda ne kadar maaş almalıdır ki yol ve konaklama masraflarını işin içinden çıkarsın ?
babanın yanında çalışmamayı seçip marjinal delikanlılık yapan gerizekalı düzgün bir şirkete girse de hala babasından yol için harçlık almaya devam etmektedir sonuçta.
e sıçar böyle işin içine. ..kerler böyle maslağı. öğretin ulan der doğrusunu, ayrıca hayır götüne fort yapılan hiç bir toplu taşıma aracına binmez. götü değerlidir, bir ara 1 milyon dolar değer biçmiştir. akbil'den bir kontüre verilecek göt değildir götü.
