bir ülkeyle ikili ilişilerde sorun olduğunda bazen büyükelçiler geri çekilerek ilişkiler maslahatgüzarlık seviyesine indirilir.Bu durum Nota'dan daha sert bir üslupla verilen bir nevi diplomatik mesajdır.
gerçek hayattan örnek vermek gerekirse, çok sağlam arkadaş olan iki kişinin, herhangi bir sebepten dolayı "merhaba-merhaba" diye tabir edilen iletişimin ötesine geçmemesine benzetilebilir.
Tabi illa ilişkileri bozma anlamı yoktur, hiç ilişki kurulmayan bir devlette maslahatgüzarlık açılması da ilişkilerin gelişmesi için adım olarak kabul edilebilir.
bu da gerçek hayatta birbirini tanımayan insanların birbirlerine gülümseyerek merhabalaşmaya başlamalarına benzetilebilir.
baktım şimdi, müthiş benzetme yapmışım hakikatten. gençlere çok faydalı olacak bu eserim; inancım tam.
bir diplomatik elçilikteki büyükelçiden sonra en yüksek rütbeli ikinci kişidir. Görev başında bulunamadığı zamanlarda büyükelçinin makamına vekalet eder. Bunun yanında, iki ülke arasındaki ilişkilerin zayıf olduğu durumlarda misyon başkanı olarak atanabilir.
kamuoyunda konsolosların, maslahatgüzarlardan rütbece daha üst olduklarına dair yanlış bir kanı vardır. türkiye'nin de taraf olduğu viyana sözleşmesine göre, iki ülke arasında, büyükelçi düzeyinde temsilin söz konusu olmadığı hallerde maslahatgüzarlar, kendi cumhurbaşkanlarını ya da devlet başkanlarını, yani, devleti temsil ederler. oysa konsoloslar, normal şartlarda yürütme organının yani hükümetin temsilcisi konumundadırlar. bununla birlikte, varsa büyükelçi yoksa maslahatgüzarların vekaleti ile onların her hangi bir nedenle katılamadıkları resmi tören veya davetlerde devleti de temsil edebilirler.
Disisleri teskilatinda baska bir ulke baskentinde gorevlendirilwn temsilciler Buyukelci, Ortaelci gibi unvan tasirlar. En alt duzeydeki temsilciye Maslahatguzar adi verilir.