seviyeli ilişkisi ile diğer yazarlar tarafından kıskanılan yazar. ayrıca 1. nesil olması da kıskanılıyor. bizim zamanımızda bu kadar kavga dövüş yoktu sözlükte. kardeş kardeş geçinir giderdik. he bi de buralar hep dutluktu o zamanlar.
sözlük sizede kalmaz diyerekten ve de bade süzerekten çok pis subliminal mesaj veren birinci nesil yazar. bak on birinci demedim, birinci nesil dedim. *
az önce yaşını sordum; 78 dedi. ee adam birinci nesil beyler.
hadi bize biraz eskilerden bahsetsene.
mesela neler yapardınız eskiden buralarda kimse yokken.
tabi yıllardır çok şey değişmiştir. o zamanlar hep dutluktu di mi buralar?*
şimdi hoş geldin demek de garip olur, zaten adam birinci nesil. yani ev sahibine hoş geldin demek gibi.
bankacılık sektörü ile ilgili aklıma gelen herşeyi sorduğum, hatta kanun maddelerini açıklattığım, beni hayrette bırakan, sabırla dinleyip cevap veren kibar yazar.
maskelibalo bu kadar kanun maddesini nasıl bildi, babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi, kafamda deli sorular. serdar ortaç'tan ona gelsin...
sagopa kajmerin bir pesimistin gözyaşları albumünde bulunan harika ötesi şarkıdır.sözleride şöyledir;
Nesine göre ki kıymetin değeri, yüreğin çömelir eğilir boynun, değeri biçilir kenara atılır,
kıymetin de çıkarı varsa çıkarı yerinde dilenir, her duada tanrı bin azarladı, ve bendim her
nazarda pay kapandım zarlarım düşeşti, eşti madem bu matem bedendi tanrı her dem, bu
deprem çökertti onca yonca bunca yıkıcı darbe harbe motive etti gözümün önüne serdi
derdi ferdi çıkarın alevi sardı vardı her temelde tek emel. Yalancı dostu aldı karayel ardına
ve herkes maske takmış, suratı sarkmış, yüzünü asmış, kaç kurtul balonun kahramanı
şeytan, bulamacın içindeki tüm rhymelar isyanda. Ve değerin değeri kalmamış, ve her
yarışta çıkarın adımı önde, adımı koyarım, adımı saklarım derinde. Adımız hangi kelime,
anamız nerede hangi cehennemde yanıyor? Yanımız hep mi boştu? Kanımız kardeş de
oldu neyse.
Yanıma aldım kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalıkta görünen herkesin adı
yabancı, herkes kendi maskesiyle dolaşır oldu yanıbaşımda, tanımaz oldum yüzleri ve
keşkelerle avunur oldum. Düşlerimde gördüğüm yüzüm benim mi düşünür oldum, onca
maske gözümün içine bakıyor sorgularcasına, ve burası hep yabancı, hep yalancı doldu,
çıkmak istiyorum artık dışarı, bırakın gideyim kendimi alıp.
Yaradan beni dünya arenasına soktuğunda tektim, her nefesi soluduğumda hep Yektim bu
ücralarda ben beni mi kaybettim, ve düşman kelimesinin anlamını arkadaş sıfatını
taşıyanlardan öğrendim. insan, insanlığın hocası durumunda eli maşalı. Hergün başka
derslerde karşımda bambaşka bir hoca ve de her sınavda farklı notlar almanın
piskolojisine adım attığımda sanırım ilk okuldaydım, yani çocuktum, yola çıkmış yeni
yolcuydum, ben bu yolda çok mola verdim, muhabbete daldım, yolumu uzattım. Çok sima
tanıdım, ima aldım yüzleri aklıma kazıdım, adı anıldığında işte dostum dedim, adım
anıldığında tanımam dedi taktı maskesini yüzünü çevirdi ve sildi kalıcı tüm izleri, geri
getiremediği zaman eskide kalan anı defterimi, her sayfada düştü maskesi. Şimdilerde
gözümün içine bakan herkes çıkar peşinde takma ifadeler ardına gizlenmiş tüm fesatlar,
hesaplar egoist sevgilerinde saklı rüyalarının sayılarını maskelerinde gizlenmiş tüm yüz
hatları. Bir zaman selamladı bu adamı ve bu adam unutmadı.
Yanıma aldım kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalıkta görünen herkesin adı
yabancı, herkes kendi maskesiyle dolaşır oldu yanıbaşımda, tanımaz oldum yüzleri ve
keşkelerle avunur oldum. Düşlerimde gördüğüm yüzüm benim mi? düşünür oldum, onca
maske gözümün içine bakıyor sorgularcasına, ve burası hep yabancı, hep yalancı doldu,
çıkmak istiyorum artık dışarı, bırakın gideyim kendimi alıp.
dün akşam batak masasında son oyunda oyunun kendine kalacağını anladığı andaki sözleri ve yüz ifadesiyle bizi ziyadesiyle güldürmüş taçsız kral, zehirsiz kobra...
seni anlıyorum demesi meğer gerçekmiş düşüncesi doğduran yazar arkadaşım. beni anlamasına, uzun zamandır en ufacık bir sitem sözü bile savurmamasına şapka çıkarıyor, önünde sevgiyle, saygıyla eğiliyorum.kaç kişiyiz bunu becerebilen düşünsene. her kimin dostu olmuş ve olacak ise ne şanslı dediğim, sözlükteki adıyla müsemma olmayan biri. benim saatimden zamanlar, zamanlarımdan saatler geçmiyor, yok öyle bir mefhumum ben alıştım böyle yaşamaya da, görüyorum ki gerçek dostlarımda alışmış buna/bana. *