biri bana deseydi;
okumadılar bizi kimsesiz,sevdamızla sahipsiz kaldık.
yazmadılar bizi susmak için virgüllere, durmak için noktalara ihtiyacımız vardı.
susamadığımız için birbirimize söyleyemediklerimiz,
durup da dinlenemediğimiz için kaçırdıklarımız o kadar çok ki.
derdim. **
Öğretmen oldu. şair olmak isterken fark etmeden ve aniden öğretmen oldu. hala aynaya bakmaktan korkar. yalnız olduğunu en çok aynaya bakınca hissettiğinden olsa gerek. yalnız hakikaten Allah'a mahsusmuş onu gördü. az çok parası var lakin fikir çilesi halen hat safhada. dimağını kemiren bu düşünceler ne vakit ölecek bilmez. haşerat mı gül mü misvak mı? karar verdi şiir kitabı çıkaracak. sadece doğmamış çocukları okusa yeter. okusun için değil dünyada hoş bir sada olsun kafi. ölümden korkuyorum deli gibi delirecek kadar çok. yok olmak istemiyorum her insanın savunma mekanizmalarıyla bastırmış olduğu bu düşünceyi zihnimde gece gündüz durmadan yaptığım kazılarda buldum. çok kuyu da boş çıktı hani. her zaman bir kalıntı bir hazine yahut bir lahit bulunmaz ya. zihnim fi tarihinden bu yana yıkılan devletlerin kurulan medeniyetlerin çöplüğü. nereye el atsam bir kemik yığını içinde can çekişen bin kemik. cesetten eser yok. eser varsa ceset yok. freud hala niye hatırlanır? esrarengiz kelimesi ne kadar da esrarengiz. sanki birinin ismi gizlenmiş gibi bu kelimeye. sır, gizem anlamı buradan mı geliyor acaba. buz dağları vs. işte.