bizim kültürümüze uymaz, biz her zaman herkese yardım etmeyi seven bir toplumuz. bizde yardım etmeyene merhametsiz, vicdansız gözüyle bakarlar. sadece garsona değil, hastane odasında kimsesi olmayan birine de yardım ederiz. en yakın örneği kendimden vereyim, bir ay önce hastanede yatarken aynı odada yaşlı bir teyzenin kızı vardı. benim yanıma henüz kimse gelmemişti, hemen bana yardım etmeye başladı, peçete verdi, kahve ikram etti, su verdi. yatağımı düzeltti. vs. Buna benzer bir davranışı yine almanya'da bir teyzemiz kimsesi olmayan alman bir hastaya yapmış. oğluyla aynı odada kalan alman hastaya yemeğini yedirmiş, suyunu içirmiş, ilaçlarını vermiş. adam bu olaydan çok etkilenmiş ve bunun kökenlerinde kültürün ve dinin olduğunu düşünerek müslüman olmaya karar vermiş.
evrensel nezaket kuralları içerisine dahil etmenin zor olacağı kuraldır. kimi nezaket kuralları vardır ki evrenseldir, örneğin çatal sol, bıçak sağ elde yemek yenir veya kadın ve erkeğin tokalaşacağı bir anda elini uzatması gereken kadındır vesaire. Garsona yardım edilmemesi ise böyle değildir, Türk toplumu için kabalık bile sayılabilir fakat bir farkla... Evet, bazen kaş yaparken göz çıkarmak mümkündür. Pek çok kez garsona yardım edeyim derken garsonun tepsi düzenini ve dengesini bozan, hareketlerine engel olan kişilerle karşılaştım. masada garsonun uzanmakta güçlük çekeceği yerlerdeki tabak çanağı ona doğru yakınlaştırmak (tepsisine doğru uzatmak değil), yemeğin sonunda çatal bıçağı tabağın içinde bırakmak gibi yardımlar kafidir.