karşı masada oturan haşemalı kadının kafası o kadar iyi oldu ki eliyle masadan vokaliste doğru anlamsız hareketler yapmaya başladı.
masalarına baktım bir adamla oturuyor. ahlaksız ve türbanlı aynı zamanda günahkar kadın. nikahları bile yoktur. biliyorum. ikiside zina etmeden evvel kıvama gelmek için hurma şarabı içiyorlardı.
derken masanın altından bir imam çıktı ve muta nikahı kıydı onlara. artık zinaları helaldi onların ve ben çok şaşırmıştım.
derken benim kafam johnnie walker tarafından kırılınca ikinci sezarın emri ile masaya badem gelsin diye emir verdim muhafızlara.
garson bademi getirince zehirli mi zehirsiz mi
diye tattırdım. içim el verince bademleri kırtlatıp kırıta kırıta tuvalete am bezimi değiştirmeye gittim.