mustafa denizli'nin ta kendisidir.geçen sezon gelen şampiyonlukta aslan payı kendisinine verilmiş halbuki o takımı alana kadar beşiktaş ligde namağlup liderdi.ancak kendisi başa geçtikten sonra ligi ancak beşinci sırada bitirebildik.
ikinci yarı ile birlikte bir yükseliş sürecine geçtik ve şampiyon olduk.
ancak masalcı dedemiz bu sene de gene vaatlerine devam etti fakat bu kez papaz pilav yemedi ve vaatlerinin hiç biri tutmadı.
mustafa denizli'nin medyada da çok güç lobisi olduğundan pek bir eleştiri gelmemiştir kendisine halbuki o kadar çok yanlışı vardır ki.
bunlardan bir kaçı:
-tabata'ya anlamsız şekilde soğuk bakmıştır.halbuki tabata'nın istatistiklerine bakarsanız forma aldığı sürelerde pek de kötü bir performans sergilememiştir.
-batuhan karadeniz'e karşı hiç ılımlı bir tavır takınmamış çok cüz'i bir fiyata eskişehir'e gitmesine izin vermiştir.
-her hafta sistemle oynamış,bir türlü takım tertibini oturtamamıştır.
-anlaşılmaz şekilde inönü'de ki maçlarda bile tek forvet ile oynatmış,
-üç ön libero ile çoğu maçta mücadele etmiş(sanki karşısında barcelona var)
-beşiktaş'ın kimyasına en uygun olan sistem 4-4-2 yerine saçma sapan sistemler geliştirmeye çalışmış.sıradan bir anadolu takımı kadar gol atmıştır beşiktaş bu sene
-alt yapıdan oyunculara gereken şansı vermemiş,kadro eksikken bile yedek kulubesinde iki kaleciyi kadroya dahil etmiş,
kısacası lafla peynir gemisini yürütmeye çalışmıştır mustafa denizli.dilerim bu sezon bu anlaşılmaz tutumlarından vazgeçmesi beşiktaş'ımıza gerçek beşiktaş gibi top oynatması dileği ile artık vaatten çok icraat göstermesi temennisi ile.
çocukların en sevdiği dede türüdür. adı üstünde masal anlatır. sevecen kişiliğe sahip olurlar. genelde beyaz sakalları olur. masal okumaktan bozulan gözlerinde gözlük vardır. güleryüz en önemli metalarıdır.
o değil de, eline aldığı gitarı çalmaya çabalıp, kafasında henüz uydurduğu destanı arada birkaç harfi uzatarak söyleyen dededir bunun aslı. yüksek ihtimalle şarkı bitmesine rağmen gülmeye devam da edersiniz. evet, benim dedem öyle.