Oynaması oldukça keyifli ve yorucu bir spordur.
Her ne kadar oynamayı çok beceremeyip, topu düşürmeden en fazla beş defa vurabilsemde izleyicilerin kınayan bakışlarına rağmen seviyorum.
göründüğü kadar basit ama bir o kadar da zor olan spordur. Gerçekten karşınızda da güzel dişli bir rakip bulursanız saatlerce koşmuş gibi ter atabilirsiniz.
çok zevkli bir oyun. bir şeye kafaya takıldığında hemen masa tenisi aranır. karşında biri yoksa duvarla paslaşırsın. varsa da kafana takılan şey hakkında tartışarak oynarsın.
Raketi alır saçınıza sürterek aşağı doğru çekersiniz, eğer çok zor geliyor yapışıp canınızı yakıyorsa süper rakettir; rakibe bakmadan güvenle maça çıkabilirsiniz. Bekendleriniz (backhand) rakibi topunuzu karşılayamayacak durumda bırakacaktır.
Ama saçınızdan yağ gibi kayıyorsa karşınızdaki rakip bebe değilse sakın maça çıkmayın; file üzerinden göndermeye çalıştığınız her topun anyaya konyaya gitme ihtimali vardır.
yarım saatlik bir müsabakanın sonunda bacaklarınızın titremesine kollarınızın dermansız kalmasına sebep olan oyundur. hızlı şekilde kilo vermek isteyen varsa hiç öyle yüzme ile koşma ile fitnees ile uğraşmasın. günde 1 saat kadar masa tenisi oynayın ay sonunda tartı bile şaşırır duruma.
liseye geçmeden önceki son seneydi. özellikle o dönem çok oynuyordum okulda. gerek derslerde gerek teneffüslerde. çok zevkli oluyordu ki kısa bir zaman olmuştu başlayalı zaten. ama iyi oynuyordum. güzeldi ya bunu oynamak.