küçük mcclane. tee kalbimin derinliklerinden gelerek yazıyorum bunu, çok güzel lan. kendisini her sene en az iki üç filmde görmek isteriz, öyle kalite ayrıştırması falan da yapmasıni her türde oynasın mümkünse.
final destination 3 de ilgiyle izleyebildiğimiz bayan. bayan dediğime bakmayın, yalan söylüyorum. melek o .mına koyim melek. hayır germesi gereken bir filmken, salyalarımız düşe düşe izlediğimiz birşeye dönüştü koca film, ben bir anlam veremedim. tanrıça imiş ayrıca kendisi, dün oynamış olduğu ilginç bir filmde öyle diyordu.
death proof filminde "acaba arkadaşlarının arabayı aldıkları o kalasla başbaşa kalınca ne yaptı?" diye kendisini merak ettiğimdir. iyiysen çağrı at mary! merak içinde koma beni. i really care about you!
subjektif fakat paylaşılmaya değer bir rüyamda gördüm az önce.
yanımda bıdı bıdı konuşup duruyor, sürekli bir şeyler anlatıyor. türkçe ama. rüya ya hani. mary elizabeth winstead'ın yanımda olması değil de türkçe konuşması garip yani.
scott pilgrim vs the worldde oynayan oyuncu.
bu filmde kendisini ramona flowers olarak izleyene kadar benim için sıradan bir oyuncuydu ancak artık her işini takip etmeye niyetliyim. the thing prequelinde oynuyormuş ayrıca.
scott pilgrim vs the world filminde ramona adlı, saçlarının rengini her 1.5 haftada bir değiştiren, onu elde etmek isteyenlerin 7 eski sevgilisiyle dövüşmesi gereken değişik karakter.
hayatımda gördüğüm en güzel yüze sahip desem abartmış olmayacağım bir insan. yer aldığı bir filmi izlerken, filmi durdurup güzel yüzünü izleyen bir ben değilmişim onu da görmüş oldum.
benden başka herkezin tanımasına içerlediğim, eşi olacak o herifi de düğünden bir gün önce kenara çekip "bu kızın saçının teline bir zarar gelirse......" cinsinden fırçalı öğüt verdiğim sui generis.
edit:immortal technique adlı yazara da bir hayli sinirlendiğimi söylemeden geçemeyeceğim..**