karakterlerinin bir yerden bir yere giderken maceralarını anlatan klişe animasonlardan olmayıp iki loserın mektup arkadaşlığını konu alan animasyon yapımı. zaman zaman komik zaman zamanda bir o kadar duygusaldır. hatta gözleriniz bile dolabilir çünkü çok samimi ve içten.
bu film tam olarak ,türk sinemasında izlediğimiz münir özkul, adile naşit filmleri vardır ya hem mutluluk hem de hüzün vardır zaman zaman ama filmin havası hep mutluluk vericidir alttan alta, işte öyle... konu tarz tamamen farklı ama bende aynı duyguyu uyandırıyor. izlemeyen kalmasa güzel olur.
tam olarak ifade etmek gerekirse bir arkadaşlık filmi.
açıp izlemeden önce insanı tereddütler içinde bırakan, yahu çok cacık görünüyor kesin bu beni sıkar diye oturduğum filmlerden birisiydi ve bundan da psikolojimi hafif yana yatmış olarak kalktım. diğerleri için (bkz: 12 angry man) , (bkz: psycho) , (bkz: shichinin no samurai) , tabi daha bir çok film vardır. artık bir filme ön yargılı bakıyorsam direk oturup izliyorum. neyse filme geçecek olursak ;
--- spoiler ---
filmin başında alışık olmayan türde bir film olduğundan ne olup bitiyor diye dikkat ederken insanın ilk dikkatini çeken ana karakterlerin seslendirilmesindeki muhteşem performans, sanırım bunun için
toni collette ve philip seymour hoffman a özel teşekkür etmeliyiz. insanı sıcacık çevreleyen bir ortamı ilk önce oluşturuyorlar.
bunun dışında senaryo içine ince bir şekilde serpiştirilmiş ve insanın yüzünü güldüren bir çok espri mevcut. bunlar içinde beni en çok güldüren max'in doktor sırası beklerken 'please take a seat' yazısını görüp eve dönüşte bir sandalye satın almasıydı.
film temelde topluma adaptasyon sıkıntısı çeken bir adam olan max ile ailevi sıkıntıları olan mary'nin gerçek dostluk hikayesini anlatıyor. lütfen siz o 'gerçek' kısmını ciddiye alarak izleyin yoksa filmin sonunda ağzınıza sıçılıyor.
max'in sağlığı uğruna mary için yaptıkları ve mary'nin de dostluğu uğruna tüm kariyerinden vazgeçip annesi gibi olmak uğruna max'in peşinden gitmesi filmin çooook kısa bir özeti.
sonu ile adamı darmaduman eden ve günlerce akıllardan çıkmayacak bir film (bkz: mary and max)
--- spoiler ---
benim için kalitenin görsellik, yıldızlar ve memeler olmadığının ;
önemli olanın anlatım ve hikaye olduğunun en gerçek ve somut ispatıdır bu naçizane film.
'haydi bize bir film söyle de izleyelim!' diyen kişileri dikkatlice süzüp, sabredip bu mükemmel hikayeyi hak edebilecek kişilere önerdiğim bir yapıttır mary and max.
eğer psikolojiniz yerindeyse ve gerçek bir şeyler izlemek istiyorsanız tam zamanıdır. haydi açın ve izleyin.
hani kimsenin bilmesini istemediğiniz şarkılar vardır ya onun gibi bu film aynı zamanda herkes izlesin hakettiği değeri bulsun istiyorum en azından imdb puanı iyi olsun lan!!
sonunda duyguların bu kadar tavan yapacağını hiç tahmin edememiştim, kenarda kalmış hayatları anlattılar aslında. en derin, karmaşık konulara girdiler en basit konuymuş gibi. hayaller , mutlak gerçek insanların aptal olduğu , garip olduğu, anlaşılmaz olduğu. gürültülü ve karmaşık şehir. samimiyetin ve güvenin getirisi dostluk.