Tanım: dengesini kaybedip denize düşmüş ve boğulmak üzere olan martıya can simidi atmaktır. sakın sizde atlamayın şokta veya paniktedir, zarar verebilir. *
ciddi anlamda meziyet gerektirendir. öyle allah ne verdiyse fırlatmakla olmaz efenim bu işler. martının geliş yönünü, uçuş hızını, izdüşümünü, yüksekliğini, simit parçasının büyüklüğünü iyi hesaplamak gerekir. bunlar da yeterli olmaz, en sonunda simiti atarken vereceğiniz bombe ve kavis olayın püf noktasıdır.
vapura her allah'ın günü binmek zorunda olmayan, keyfi olarak binen ''ay boğaz çok güzel ya'' diye düşünmeye vakti olan insanın yapacağı iştir. bi her sabah her akşam bin bakalım da gözün martı ya da simit görüyor mu, martı bana simit verse ben hayır demem, öyle yorucu.
eğlenceli bir olaydır. bir de şuna dikkat ettim eski türk filmlerinde deniz bölgesine ilk defa gelmiş, vapura ilk defa binmiş olanlar bunu kendilerine bir görev edinmişler sanırım. eğer filmin başını kaçırdıysan anlatılanı anlaman için böyle bir sahne de yeterli olabilir. tabi bu bütün türk filmleri için geçerli değil. bi kaç tanesinde böyleydi. ama güzel bir şeydir. bir izmirli olarak bunu da kabul ediyorum.
kadıköy-eminönü vapur seferinde hep karşılaştığım fakat katılmadığım durumdur.
neden simit atıyoruz martılara. ya açma seviyorsa, poğaça seviyorsa, belki susamlı çatal yiyecek ne biliyoruz.
ben harçlık atma taraftarıyım. atarım 50 kuruşu, gitsin kendi sevdiğinden alsın.*
martı avlamak için de kullanılan yöntemdir. simitin içine kanca gizleyip bir misina vasıtasıyla martıyı yakaladıktan sonra tavuk döner yapılıp ucuzdan satılır. izmir'de defalarca gördüğüm olaydır.
dünyada ilk ve tek olmayı seven halkımızın şirin gözükmek adına yaptıkları eylem olmasına karşın dünyada eşi benzeri olmayan bir şekilde balıkçıl bir kuş olan martıları simide alıştırarak doğalarını bozma eylemidir. esefle kınanmalıdır. *
Martılara simit atma eyleminin olmazsa olmazı ıslık çalmaktır. ıslık çalıyorsan, hele bir de içinde kocaman bir boşluk varsa adını bilmediğin, yetmezmiş gibi bir de güneş batıyorsa, ne yaparsan yap artık hüzün kaçınılmazdır.
Atmayın.
Karnı aç olup, o simitlere iştahla bakan nice öğrenci filan vardır.
Martıyı kıskanırlar.
Vallahi doğru söylüyorum.
Nerden mi biliyorum?
Biliyorum işte...
Tasvip etmediğim eylem.
Martı bana hiç tavuk döner atıyor mu? Al abi bir ısırık tadıma bak diye sunuyor mu bir lokmacik.
Hayır.
Ben neden atıyorum o zaman
Ben o simidi Atıcam, sonra o simidi bir martı kapacak. Martıyi bir avcı yakalayacak. Avcı martıyi tavuk döner yapacak. Sonra tavuk döneri bir lokantaya asıp satmaya başlayacak.
Sonra fakir adamın biri o lokantaya gelip bir yarım bı şişe kola ağabey diyecek.
O adam benim keje.
AAa NOLDU OYLE
YiNE BEN OLDUM YA KIZ.
tasvip ettiğim eylemdir