Kilisenin kapısına, Tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceğini, kilisenin yalan söylediğini, günah çıkarmanın olmadığını belirten 95 maddelik bir bildiri asmıştır.
Sonucunda, kilise tarafından aforoz edildi.
şimdi bizim bu martın amca türklerin hatta tüm dünyanın ahlak yapısına uymayan bir cinsel hayat şekli yaşarmış. bu adamın inancına göre bir adam karısını memmun edemiyorsa, karısını başka bir erkege götürmek zorundaymış. yok eger tersi olursa karısı kocasının başka kadınlarla iş tutmasına göz yumacakmış.
Dusunen,sorgulayan adamdir.Jean Calvin kankasiyla papa nin otoritesine(papanin otoritesi;katolik kilisesinin verdigi yetkiye dayaranak,papa nin incili eline elip kafasina gore yorumlayip uygulamalar yapmasi)karsi yaptigi reform hareketiyle protestanlik mezhebinin olusmasinda onculuk etmistir.Donemin papazlarina gerek duymadan incili okumus,papazlar arasindaki celiskileri kesfetmis ve incili hristiyanlik icin tek kaynak saymistir.Burda soyle bir durum geliyo akillara,herkes acaba incili dogru yorumlayabilir mi? dini inanclari kisisel duzeyde yasamak icin atilmis bu adim bi takim kargasalara yol acabilir mi o donemde acaba.Tekel duzeni yikmak gibi bir sey diye dusunulebilir desek de burda dini inanclardan bahsediyoruz,is gucunden degil.tabii kabahat dini inanci kendi cikarlarina karsi somurmeye cabalayan papazlarda anam biz yorumcularda degil:).
Benzerinin ülkemize uğraması gerektiği, devrimci ruhlu, alnından cesaret akan*, reformun başlatıcısı* yüce insan. Ayrıca ırkçı bir kişi tarafından öldürülmüş şahsiyet.
cinsel hayatı hakkında az bilinen ama dehşet verici bir nokta vardır.
martin luther kadınlarla erkeklerin eşit cinsel haklara sahip oldugunu savunurdu, bunun içinde kocasının cinsel arzusunu gideremeyen kadın eşinin başka kadınlarla birlikte olmasına ses çıkaramazken, aynı şekilde karısının cinsel arzusunu gideremeyen koca ise karısının başka erkeklerle birlikte olmasına ses çıkaramazdı martin luthere göre.
martin luther bu düşünceyi kendi hayatında uyguladıgı için evliliginde bir sorun olmamış fakat tüm çevresi ona bu görüşü dolaysıyla şiddetle karşı çıkmıştır.
nasıl karşı çıkılmasınki karısını başka biriyle paylaşan bir kişi normal olabilir mi.
her ülkeye, her döneme bir tane şart dediğim şahsiyet. neden mi? çünkü...
vakt-i zamanında din bezirgânları* daha zengin ve daha müreffeh bir yaşam için insanların manevî hissiyatlarını sömürürmüş. sömürünün kod adı "cennetin anahtarı" imiş. konut imarına açıp, depreme dayanıklı binalar inşa ettikleri öte taraftan sıcacık yuvalar satarlarmış kandırılmış beyinlere...
gel zaman, git zaman martin luther adında bir adam belirivermiş ve kilisenin bezirgânlarına: "cehennemin anahtarını almak istiyorum" demiş. "parası neyse 10 katını veririm" diye de eklemiş.
rahipler şaşkın tabiî. bırakın temel atmayı, daha imar bile geçirmemişler cehennemden. ama bakmışlar ki para nakit, "al" demişler, "bu da cehennemin anahtarı"... martini bu, şişede durduğu gibi durmuyor. atmış kendini yollara, başlamış bağırmaya:
- "ey ahali! bundan sonra cennetin anahtarlarını almayın. ben cehennemin anahtarını aldım. öbür tarafta kilitleyip kimseyi içeriye sokmayacağım."
"çünkü"sünü anladın mı şimdi sevgili sözlük?
not: yukarıda bahsini ettiğim davranışını sevsem de, dünyayı evrenin merkezinde sanmakla kalmayıp, bunu kör bir inatla diretmesini benimseyemem!
ırk ayrımına karşı güçlü direnişin sembolüdür. 1963'teki washington yürüyüşü gibi bir çok protesto gösterisinde, ırk ayrımına karşı barışçıl direnişten yana olmuştur. 1964 yılında nobel barış ödülüne layık görülmüştür. ve ırkçı biri tarafından öldürülmüştür.
hıristiyanların hür, efendi olguğunu yayan ancak diğer taraftan feodaliteye karşı ayaklanan protestan köylülerin ezilmesine seyirci kalmış alman din adamı.
gelen uyarı üzerine bir not: "christian" kelimesinin Türkçe karşılığı "hıristiyan" dır "hristiyan" diye yazılmaz.
ülkemizde, ortaçağ düşüncesine karşı çıkarak dinde reform hareketini başlatan kişi diye tanıtılan, hristiyanlığı feodal egemenliğin bir aracı olmaktan çıkararak burjuvazinin egemenlik aracı haline getirmeye çalışan alman papazı.
Nedense Katıksız bir türk düşmanı olduğu konusuna hiç girilmez. oysa bu abimiz türk karşıtlığını avrupa düşünce ve eyleminin merkezine yerleştiren batılıların önde gelenlerinden biridir.
türkler hakkında ettiği abuk sabuk kelimelerden birisi ;
'Türkler tanrı'ın öfkeli kırbacı yakıp yıkan şeytanın uşağıdır. onları yenmek için önce efendileri şeytanı yenmek ve türkleri yanlız bırakmak gerekir. türkün tanrısı olan şeytanı yenmeden türkleri yenmek kolay olmayacaktır'
vesaire, vesaire, vesaire
ben kendisine burdan bi hassiktir çekiyorum müsadenizle.
bu ismin sonuna king jr. eklersek zencilerin en sevdikleri kisiliklerden biri olur ha ben sever miyim sevmem ikiyuzlu bulurum kalles bulurum bu adami muhammed ali varken bu adama halt yemek duser derim.. hos amerikadaki siyahi arkadaslarda muhabettin bir noktasinda savunacak bir yerini bulamadiklarindan iyi adam ya ben bilmiyorum kotu taraflarini der konuyu degistirirler.. (bkz: martin luther king jr.)
avrupa'nin aydinlanmasinin onemli ayaklarindan biri olan reform doneminin unlu din adami.
"kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. fakat bu arada çok basit bir sanatı unuttuk. insan gibi yaşamayı." sözüyle ne kadar doğru düşündüğünü ortaya koymuştur.
avrupa da hıristiyan dininin bağnazlık ve tutucuuktan kurtarıması ve dinde reformun başarılması yönünde büyük atılımlar yapmış reformist. kendisine inananlar ve yolunda gidenler protestan mezhebini kurmuşlardır.