gözümde gandhi gibi kaliteli, iyi kalpli, bilge bir liderdir. ne yazık ki her ikisi de suikaste kurban gitti. bu dünyada iyinin uzun, kötünün kısa yaşaması diye bir şey yok. bunu annemin ölümüyle anlamıştım zaten.
Biyografi yazarı Taylor Branch'e göre, King'in otopsisinden çıkan sonuca göre, King öldüğünde 39 yaşında olmasına rağmen 60 yaşında bir insanın kalbine sahipti. Bunun nedeni 13 yıllık yurttaş hakları eylemciliği sırasında yaşadığı stres dolu yaşamdı. Buna göre, King yaşamının son 13 yılında 34 yıl yani normal bir hayat yaşayan bir insana göre 2,5 kat daha hızlı yaşlanmıştı.
“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup ‘Burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş’ desin.”
Bu adamı seviyorum. Ne zaman onla ilgili bir sey okusam hayatından bir sey ögrensem hayat o an nasıl olursa olsun illaki bir yerden bir ışık varmış ipleri bırakmamak gerekiyormuşcasına bi his geliyor. Ama etkisi gectikten sonra bu kadsr umut baglayacak gücüm kalmıyor.
--spoiler--
“ilk adımınızı inançla atın. Tüm merdiveni görmek zorunda değilsiniz, yeter ki siz ilk adımı atın.”
--spoiler--
Olmadı bu sefer baba. Kandıramadın beni. Denedim olmadı. Ben sen degilim.
mezar taşında: sonunda özgürüm sonunda özgürüm. şükürler olsun yüce allaha sonunda özgürüm yazan 39 yaşında öldürülmesine rağmen 13 yıllık yurttaş hakları eylemciliği sırasında yaşadığı stres dolu yaşam yüzünden 60 yaşında bir insanın kalbine sahip olan Afrikalı-Amerikalı Baptist papaz.
Riverside Kilisesi'nde yaptığı konuşmadan (bkz: beyond vietnam: a time to break silence) 1 yıl sonra öldürülen adam. kim tarafından öldürüldüğü kesin olmamakla birlikte bellidir. yani aslında kesindir. sadece belge yoktur. vietnam savaşı hakkında çok doğru düşünür ve abd'yi çok sert eleştirir o konuşmasında.
"As I have walked among the desperate, rejected, and angry young men, I have told them that Molotov cocktails and rifles would not solve their problems. I have tried to offer them my deepest compassion while maintaining my conviction that social change comes most meaningfully through nonviolent action. But they asked, and rightly so, “What about Vietnam?” They asked if our own nation wasn’t using massive doses of violence to solve its problems, to bring about the changes it wanted. Their questions hit home, and I knew that I could never again raise my voice against the violence of the oppressed in the ghettos without having first spoken clearly to the greatest purveyor of violence in the world today: my own government. For the sake of those boys, for the sake of this government, for the sake of the hundreds of thousands trembling under our violence, I cannot be silent."
kendisini muhtemelen j. edgar hoover komutasındaki fbi ortadan kaldırmıştır.
insanlar genellikle birbirlerinden nefret ederler çünkü birbirlerinden korkarlar; birbirlerinden korkarlar çünkü birbirlerini tanımazlar; birbirlerini tanımazlar çünkü iletişim kurmazlar; iletişim kurmazlar çünkü sınıflara ayrılmışlardır. martin luher king
Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu anın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir hayalim var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu.
Bir hayalim var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. "Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır."
Bir hayalim var. Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.
Bir hayalim var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.
Bir hayalim var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.
Bugün bir hayalim var benim.
Bir hayalim var. Gün gelecek, Alabama eyaleti, valisinin ağzından hep müdahale etme ve izin vermeme yönünde sözler dökülen o eyalet, küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek...
...Özgürlüğün yankılanmasını sağladığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlüğün yankısını duyduğumuzda, o gün yakın demektir ve o gün Allah'ın bütün kulları, siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşup siyahların eski bir ilahîsini söyleyecekler: