güzel film ama bir interstellar değil. sonuçta karşımızda hakkımız hukukumuz olan bir ridley scott var, blade runner'ıydı, alien'iydi, prometheus'üydü filan saygı duyduğumuz bir abimiz. filmine gitmesek olmazdı. zaten bilimkurgu filmi, mars misyonu filan, gidip rahatlıyorsun biraz bilim görüp, ha filmden çıkınca etrafa bakıyorsun gene kürdolar, gene dogmatik sikimsonik bir ülke o ayrı. ama 2 saatlik bir rahatlama da fena değildir.
1- marsta öyle filmdeki gibi kaçılacak tarzda büyük fırtınalar yoktur. zaten weir de aslında başta elektronik bir arıza yüzünden gitsinler diye düşünmüş ama o da esere heyecan katmaz diye gerçeklere pek de uygun olmayan büyük mars fırtınasını sokmuş esere.
2-tamam fırtına oldu diyelim, ekip neden yörüngeye çıkıp dünyaya dönüyor, yörüngede bir süre dolaşıp fırtınanın dinmesini bekleyemezler miydi?
fırtına çıktı abidin, ee dönelim o zaman dünyaya kardiş.. dönelim abüü
yaw bahsettiğiniz yolculuk 4 sene, o kadar yatırım yapmışsın marsta üssü kurmuşsun, nereye dönüyorsun??? ha belki orada senaryoya şöyle bir diyaloglar soksan, yörüngede bekleyip uyduyla aşağıya baksan filan, komutanım fırtına bütün üssü helak etmiş filan deseler, yeniden üs kurma imkanımız da yok dense, dönme kararı öyle verilse daha bir gerçeğe uygun olacaktı.
yani o kısım biraz sorunlu, yersen diyeceksin
3-fırtınadan sağ çıkan matt damon mars'ta sahil yolunda dolaşır gibi dolaşıyor rahat rahat. eserde ve filmde radyasyon sorunları es geçilmiş ama aslında mars misyonunun en büyük çözülmesi gereken sorunu, radyasyondan korunabilmek, nasa da bunu söylüyor zaten
4-eğer marstan dünyaya yolculuk 4 sene sürüyorsa, dönen gemi nasıl oldu da daha marsta 300 gün filan geçmişken dünyaya gelebildi, sonra çinliler füzeyle yakıt ikmali yaptı, bir aerodinamikçi gencin buluşuyla aynı gemi yanlış anlamadıysam 200-250 günde mars'a geri döndü, damon'u kurtarmak için. bu bölümler tam fecaat, bilimle yakından uzaktan ilgisi yok, tamamen yersen...
5-kurtaracak gemi marsın yörüngesine döndüğünde, matt damon'ın yörüngedeki buluşmaya çıkmak için hafif olsun diye uzay aracının önünü açıp branda takması filan sahnelerinde ise yarılıyoruz haliyle, damon da zaten espri yapıyor onunla ilgili, espri mespri geçiştirilecek şeyler zaten başka türlü yenilir ama yutulmaz. yörüngede astronotların birbirini halatla yakalamaya çalışması sahneleri de gravity filmindeki kadar olmasa da akla ziyan sahneler.
igrenc espriler diyilerek hakaret edilen film. Kitabi okunsaydi aslinda esprilerin atlandigi gorulebilirdi. Kitabi kadar olmasa da gayet guzel bir filmdi bk atmayin. Nolan tabi isi biliyo ama illa karsilastirilmak zorunda degil.
Bir saat önce izlemiş olduğum Ridley Scott filmidir. Gayet güzel bir film. Filmin en iyi yanları; oyunculuk (gerçekliği izleyiciye aktarmada) ve senaryosu. Kurguyu da iyi yaptığınızda taşlar yerine oturmuş oluyor. 2 saat nasıl geçti anlamadım. Yer yer heyecanlarda yaşatan gayet güzel bir film.
Uzun olması yorucu ama interstellar kadar başarılı değildi kesinlikle.
15-20 dakika daha kısa olabilirdi gereksiz uzatılmış diye düşündüm izlerken .sürekli bilim kurgu filmlerinde mantık hatası arayan bir insan olmama rağmen çok saçma tepkisi verdiğim bir detay da yoktu. (bkz: the martian)
andy weir isimli yazarın iyi eleştiriler alan ve goodreads okurları tarafından en iyi bilimkurgu romanı seçilen romanının adı.
roman, mars'ta mahsur kalan bir astronotun kısıtlı imkanları kullanarak hayatta kalma ve dünyaya dönme mücadelesi hakkında. 2015 kasım ayında başrolünde matt damon'un oynadığı filmi vizyona girecek modern bir robinson crusoe yapıtı.