II. Dünya Savaşı'ndan sonra, Avrupa'nın yeniden yapılanmasını sağlamak ve ABD'nin Avrupa'daki etkisini artırmak amacıyla 1948-1952 yıllarında uygulanan Amerikan politikasıdır. Bu uygulama ile Avrupa'daki ülkeler büyük oranda ABD'ye borçlanmışlar ve ABD'nin Avrupa'daki etkisi artmıştır.
solun " yok ülkeyi abd ye sattılar yok emperyalizme bıraktılar" minvalinden zırvalıklarını bir kenara bırakırsak ilginç bir şey ortaya çıkıyor.
16 ülke faydalanmış. almanya, fransa, belçika, izlanda, hollanda, italya, birleşik krallık, norveç, portekiz, isveç, isviçre,yunanistan, türkiye,danimarka,avusturya.
bu ülkelerin 14 ü şu an iyi durumda ( portekizden emin değilim ama) sadece iki tanesinin ekonomisi iyi durumda değil. türkiye ve yunanistan.
bu nasıl bir şey ki her türlü kötülüğün anası ilan edilen bu plandan faydalanan 14 ülke almış başını gitmişken yunanistan ve türkiye bu ülkelerin gerisinde kalmış ? *
edit: evet güney kore ve japonya'ya da yardımlar yapılmıştır.
ıı. dünya savaşı sonrasında truman doktrini, esas itibarıyla sovyetler birliği'nin doğrudan doğruya baskısı ve tehdidi altında olduğu vurgulanmış ve buna istinaden sadece yunanistan ve türkiye'ye askeri yardım öngörmüştür. fakat bu sırada avrupa'nın durumu iktisaden son derece kötüdür. altı yıllık savaş, bütün ülkelerin ekonomik kaynaklarını tüketmiştir. savaş, bütün ülkelerde ağır tahribat yapmıştır. sovyetler birliğinin, bu durumu fırsat bilerek komünizm propagandasını şiddetlendirmiştir. bunun üzerine abd 1945 haziranı ile 1946 sonu arasında batı avrupa ve beraberindeki 16 ülkeye toplamda 15 milyar dolar ekonomik yardımda bulunmuştur. fakat bu yardım, bütçe açıklarının kapanması, ithalat için kullanılması yüzünden sonuç alınamamıştır. bunun üzerine abd yeni planlar aramış ve dışişleri bakanı george marshall'ın "marshall planı" 5 haziran 1947 günü harvard üniversitesi'nde verdiği bir nutukta açıklanmıştır. buna göre, "avrupa ülkeleri her şeyden önce kendi aralarında bir ekonomik iş birliğine girişmeliler ve birbirlerinin eksikliklerini kendileri tamamlamalılar, bu genel iş birliği sonunda bir açık ortaya çıktığında amerika, bu açığın kapatılması için yardım etmeli. bunun için de önce bir iş birliği programı yapmalılar." ilkesi benimsenmiştir.
fakat bu plan daha sonrasında abd'nin kendi topuğuna kurşun sıkması halini almıştır çünkü batı avrupa ekonomileri canlanmış ve ilerleyen zamanlarda euro para birimini çıkarmışlardır. euro bugün abd dolarının en büyük rakibidir.
amerika mısır üretiyordu ve çok fazla stok oluşmuştu.
mısır yağının çok güzel olduğunu söylediler,
Bize Mısır yağı verdiler. Mısır unu verdiler bizim çiftçimiz tarlaları ekmedi.
Mısır unu bitince para ile diğer ülkelerden aldık.
atatürk zeytin ektirmişti ve ülkemizde zeytinyağı çok ucuzdu.
abd zeytinyağ ısındığında kanser yapıyor dedi ve bizim elimizdeki zeytinyağlarını dolar karşılığı aldı.
köylülerimiz basma fistan giyiniyordu.
tabi modayı da abd yapmalıydı.
bizim naylon kumaşlarımız var su geçirmiyor dediler
bizim fistanları aldılar kendilerininkini hediye verdiler.
uçak fabrikamız vardı, iran sipariş vermişti.
siz uçak yapmayın biz size bedava uçak verelim dediler, eski uçakları verdiler.
tamir ettirmek için verdiğimiz paraya en iyi uçakları alabilirdik.
süt tozu verdiler, öğrencilere ders arasında suyla karıştırarak süt tozu içirildi ve bu olaylardan sonra türkiye’de ilk defa çocuk ölümleri gerçekleşti.
hatta birde türk türkücüye şarkı yaptırdılar.
zeytinyağlı yiyemem aman
basmada fistan giyemem aman
senin gibi cahile
ben efendim diyemem aman.
kaynak: argonomi youtube kanalı.
1950 lere kadar Türkiye’nin ihracatı ithalatından fazla veriyordu.
Türkiye ilk kurulduğunda süper bir ülkeydi.
Sonradan şerrefsiz politikacılar bu hale getirdi.