2-0 geriye düşmesine rağmen konsantrasyonunu bozmayıp müthiş bir geri dönüş yaparak ve 32 acelik bir performansla 2. tura yükselmiş, bu ülkede tenis diye bir sporun olduğunu hatırlatmış gururumuz. forehandlerini yidiğim.
wimbledonda ilk turda brezilyalı tenisçi daniel'in eline vererek bir üst tura yükselen türk tarihinin gördüğü en büyük tenisçi.
(bkz: tarih yazan tenisçi)
bi an once, sponsorlarinin artmasi, kuvvetlendirilmesi, antremanlarinin cok daha iyi yapilmasi gereken, kisacasi "onem" ve "destek" verilmesi gereken sporcumuz..
Geçen sene US Open'da oynadığı Gonzalez maçındaki olayları izleyen dünkü çocukları endişelendirmiş tenisçidir.
Espn haberinden araklanma 'Türk seyirciler Şili'li seyircilere meşale attı,50 Türk korttan kovuldu' haberini gerçek sanan bünyeler için Türk seyirciler kakadır,iğrençtir.
Oysa bu haberin yalan ve abartılı olduğu maça giden kuzenim ve oradaki diğer ülkelerin basın mensupları tarafından defalarca '5 kişi taşkınlık ettiği için çıkarıldı,ortada Şili'li sporseverlere atılan meşale felan yok' diye söylenmiş ama kimseye duyurulamamıştır.
Daha birkaç hafta önce biten Fransa Açık'ta Fransız seyircilerin misafir ettikleri Soderling'e yaptıkları düşünülünce,Türk tenisseverlerin asil ve klas geçinen Fransızlara oranla daha efendi maç izledikleri bile söylenebilir.
Bu da olmazsa yine bu sene Avustralya açık'ta oynanan Baghdatis-Ferrer maçında Güney Kıbrıslı'ların nasıl sapıttığını hatta ispanyol Ferrer'e küfür ederek bokunu çıkardıklarını izleyin.
maçında embesil türk taraftarları görmekten endişe duyduğum tenisçi. her sayısına gol atmış gibi sevinecek binlerce insan var. umarım bu asil turnuvaya ulaşmazlar. yeteri kadar rezil olduk zaten.
edit. vay hödükler vay. wimbledon sizinle daha iyiye.ehehehhee
şanslı bir kura çekmiştir, eğer marcos daniel i geçebilirse 2. turda hanescu-kuznetsov eşleşmesinin galibi ile oynayacak. daha snraki turda da favorilerden nikolay davydenko ile karşılaşması kuvvetle muhtemel.
wimbledon 2010 da ilk turda karşılaşacağı brezilyalı raket marcos daniel atp sıralamasında 109. sırada. 2009 ekim ayında 56. sıradaymış. wimbledon da öyle kayde değer bir başarısı yok. 2006 ve 2008 yıllarında ana tabloda yer almış ve ilk turda elenmiş. zaten grand slamlerdeki en büyük başarısı da roland garros ta 2. tur maçı oynamak. anlayacağınız marsel'in şansı oldukça yüksek.
3. tura kadar gidebilmeyi başarırsa, rus raket Nikolay Davydenko* muhtemel rakibi olacak. merkez kortta izleme şansı yakalayacağız kendisini. umarım her şey istediği gibi gider. yanındayız marsel...
wimbledon la birlikte 3. kez ülkemizi grand slam de temsil edecek olan aslan parçası. evet belki grand slam şampiyonluğu ülkemiz için hayal gibi, marsel de de henüz o potansiyel yok belki, ama bunda biraz da ülkemizin tenise, daha doğrusu futbol dışındaki sporlara olan ilgisizliğinin payı yadsınamaz. ipek şenoğlu gibi ülkemizin yetiştirdiği en büyük tenisçilerden biri, yıllarca sponsor desteği göremeyip banka kredisiyle yurt dışı turnuvalarına katılabiliyorsa, bize düşen de, şimdilik wimbledon ana tabosunda bir türk tenisçi izleme fırsatı veren marselimizi alkışlamak.
türklerin tenisten anladığını gösteren bir tenisçi değildir.
yanılmıyorsam özbek asıllıdır ve türkiye'de ancak 1-2 bin kişinin takip edip desteklediği bir isimdir. wimbledon'da ana tabloya kalmak üzeredir, hatta belki ben bu entrymi giriyorken kaldı.
yanlış anlaşılmasın. gururumuzdur marsel, aslandır, kaplandır. fakat ne yazık ki adımızı dünyaya duyuracak bir yetenek değildir. genç yetenek hiç değildir. tenis anlamında kabız olan ülkemiz için gurur kaynağıdır, "hiç değilse ikinci üçüncü tur görür anasını satayım" dedirtir. ama ne bileyim, bir türk grand slam şampiyonu daha 50 sene çıkmaz gibime geliyor. marsel 17 yaşında değil beyler bayanlar.
wimledon 3. ön eleme turunda roko karanusiç i 7-5, 7-6 ve 6-2 lik üç set sononda yenerek ana tabloda mücadele eden ilk türk tenisçi olma ünvanını an itibariyle kazanmıştır. tebrikler marsel. yolun açık olsun.