mars da yaşam olursa imtihan yeri mars mı olacak

entry1 galeri0
    1.
  1. herhangi bir gezegende hayat olmasının bir önemi olmayan ve hatta zaten kainatın farklı yerlerinde hayatın olduğu gerçeği Kuran'da defalarca vurgulandığı için bir değeri bile olmayan abuk soru. soran kişi de muhtemelen islam'da 'bug' bulduğunu düşünerek, tarifsiz bir sevinç içinde entry girdiğinden henüz kendine gelememiş olabilir. allah hidayet nasip eylesin diyerek duamızı yapıp, alıntılarımıza gelirsek:

    Enam Suresi 162. Ayet; Ey Muhammed! De ki: “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.”

    Yusuf Suresi 104. Ayet; Halbuki sen buna karşılık onlardan bir ücret de istemiyorsun. O (Kur’an) âlemler içinde ancak bir öğüttür.

    Secde Suresi 2. Ayet; Kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan bu Kitab’ın indirilişi, âlemlerin Rabbi tarafındandır.

    Zümer Suresi 75. Ayet; Melekleri de, Rablerini hamd ile tesbih edip yücelterek Arş’ın etrafını kuşatmış halde görürsün. Artık kulların arasında adaletle hüküm verilmiş ve “Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” denilmiştir.

    Göklerde ve yeryüzünde kimler varsa hepsi Ondan ister. O (Allah) her gün (her an) bir yaratma işindedir" Rahman, 55/29

    Nahl 49: Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de melekler de yalnız Allah`a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar.

    -------alıntı---------

    Kur’an incelendiğinde “göklerde” yani uzayda yaşayan akıllı canlılardan bahsedildiği, birçok ayette görülebilir. Dolayısıyla islam âlimleri arasında, göklerdeki yaratıkların varlığı konusunda hiçbir ihtilaf yoktur. Üzerinde ittifak edilememiş tek konu, bu yaratıkların kim olduğudur. Ancak ilgili ayetler, bu varlıklar hakkında bizlere çok önemli bilgiler vermektedir. Örnek olarak Rad suresinin 15. Ayetini ele alalım;
    “Göktekiler ve yerdekiler, isteyerek veya istemeyerek gölgeleri ile beraber Allah’a secde ederler.” (Rad, 15)
    Her ne kadar Türkçe meale yansımamış olsa da, ayetin Arapçasında “göktekilerin” akıllı canlılar olduğu açıkça görülür. Çünkü ayetin Arapça metninde onları (gökte olanları) tanımlamak için مَن فِي السَّمَاوَاتِ yani “men fis semavati” ifadesi kullanılır. Buradaki men zamiri sadece kişileri tanımlamak için kullanılır (aynı zamanda “kim” anlamına gelir). Eğer akıl sahibi olmayan varlıklardan veya cisimlerden bahsetseydi ayette مَا yani “ma” zamiri kullanılırdı çünkü kişi olmayan varlıkları (hayvan, cisim vs.) tanımlamak için kullanılan zamir “ma” zamiridir ama ayette böyle denmiyor (“ma” aynı zamanda “ne” anlamına gelir). -ingilizce bilenler bu dilbilgisi kuralını hemen anlayacaklardır çünkü aynı yapı ingilizcede de vardır. -Ve bunlar cin veya melek de değillerdir çünkü ‘gölge’ ve dolayısıyla da ‘cismani beden’ sahibidirler.
    Dolayısıyla göklerde yaşayan akıllı ve cismani bedenleri olan yaratıkların varlığı Rad suresinin 15. ayetiyle sabittir.
    “Göktekiler” ifadesi Kur’an’da kişi zamiri kullanılarak defalarca kez geçer.
    Birçok gezegende, birçok farklı insan türü yaratılmıştır. Bizim büyük babamız Adem’dir. Başka gezegenlerdekilerin büyük babaları başkadır.
    “Uzayda yaşayan canlılar arasında bizden daha gelişmiş uygarlıklar var mıdır?” sorusunu Kur’an’a sorarsak Yâsin suresinin 81. ayeti bize, çok ilginç bir cevap verir ve “biz Adem oğullarını, yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık” der. Yani yaratılmışların en üstünü, biz değiliz. Peki bizden üstün olanlar kimdir? Melekler mi? Hayır, çünkü Şeytan da dâhil bütün melekler, insana secde etmekle emir olundu. Peki, cinler olabilir mi? Elbette ki hayır, Adem yeryüzüne halife olarak gönderildiğinde, yeryüzünde cinler vardı. Biz onlardan üstün olarak buraya geldik. Hatta Kur’an onların, Hz. Süleyman’ın emrine verildiğinden bahseder. Öyleyse Adem oğullarından üstün olan bu yaratıklar kimlerdir? Dünyada böyle birileri olmadığına göre bunlar uzaydadırlar.
    Uzaylı ırkların arasında bazıları bizden daha üstün yaratılışlı insan ırklarıdır.
    Yâsin suresinin 81. ayeti uzayda hayat barındıran gezegenler hakkında bize fikir verir…
    “Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet, O, yaratan ve bilendir.” (Yâsin Suresi, 81. Ayet Meali)

    -------alıntı---------
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük