bugün

gelin. ya da gidin her neyse. 2 yaz burada çalıştım. bodrumu da alanyayı da çeşmeyi de gördüm. gençseniz en iyi tatil yapabileceğiniz yerdir. tabi bekar olmanız lazım yoksa ilişkiniz tehlikeye girebilir zira bünyesinde fazla türk bulundurmaz barlar sokağı muazzamdır.
türkiye'de girilebilecek en kaliteli denize sahip cennetsi köse.
crazy daisy ve arena adında hoş denilebilecek discolara sahip olan tatil beldesi.
Çok güzel olmakla birlikte maalesef gavurların azizliğine uğramış bir tatil beldesi. Denizi bu kadar temiz başka bir kıyı görmedim. Plajlarında güneşlenmekten tutun da orada tatil yapmak hatta gezmek bile paralıdır. Kapitalizm işte, gözü kör olasıca.
zina yuvası, küffarın bodrum ve izmir'den sonraki son sığınağı. sabahlara kadar süren o ateşli ve süper zinaların anavatanı. güzel alımlı seksi genç kadınların, kaslı diri vücutlu yunan heykeli gibi erkeklerin olduğu topraklar.

ek: uyuyorum tamam.
sik gibi yer, saçları tuhaf biçimli terbiyesiz ufak kürt piçleriyle dolu.
türkiyede gidilebilcek en güzel tatil yerlerinin başında gelir ve gittikten sonra da insanı gittiğine gideceğine pişman ettirmeyen tek tatil yerlerinden birisidir. ne bodrum gibi ayağa düşmüştür ne de antalya gibi havası geçmiştir. marmaris daima tatil cenneti olarak insanları memnun etmeye devam eden pahalı ama eğlenceli bir yerdir.
yıllar önce gittiğimde bir tansaş mağzası vardı döneme göre baya iyi bir mağzaydı belki şimdi yeni avmler açılmıştır ama hep o tansaş mağzasıyla yurtta sulh cihanda sulh yazılı atatürk heykeliyle ve limana yanaşmış tekne ve yatlarıyla hatırlıyorum marmarisi.
ah memleketim ah... hiç kuşkusuz çoğu kişinin de söylediği gibi en güzel tatil yerlerinin başında gelir. her şeyiyle güzeldir gündüzüyle de gecesiyle de ama gecesiyle ayrı bir güzeldir. o barlar sokağındaki arena, galleon bar çok güzel ortamlar. gezilecek görülecek çok yeri vardır sedir adası, kızkumu, içmeler falan. o tansaş hala var 1-2 sene önce önünde bomba patlattılar ama kısa süre sonra tekrar işletmeye açılmıştır. o atatürk heykeli de hala vardır. açık söylemek gerekirse şehir içindeki plajı ve denizi pek güzel değildir. denize orada girerseniz hayal kırıklığı yaşarsınız büyük ihtimal ama eğer bi tekne gezisine katılırsınız denizden zevk alırsınız. festival zamanları feci şekilde canlı olan cıvıl cıvıl kıpır kıpır dolu dolu olan bir şehirdir. bazı insanlar muğlayı değil marmarisi bilirler. çoğu zaman yabancı ve özellikle yerli ünlü şarkıcıların konserleri olur. bu şehirde eğlenmemek için eğlenmeyi bilmemek lazım. yaşanılası yerdir marmaris.
iki tepenin denize diklemesine kestiği bir yerde oluşan boşlukta kurulmuş, eh elbette ki kurulduğu gibi kalmamış şirin ilçe. an itibarı ile inlerle cinler karşılıklı tokuşturmaktadır. yazın fahiş fiyatlar çektiğini tahmin ettiğim kıyı otelleri oda kahvaltı 25 liraya kadar inmiş. merkezinde bulunan ve konumu itibarı ile türkiye'nin en çok iş yapan tansaşlardan biri olan mağazayı şehrin görüntüsünü bozduğu için yıkmaya azmetmiş bir belediye başkanına sahip. yıkmaya da başlamış, bina boşaltılmış. marmarislilere duyurulur. havası, şehir etrafını çevreleyen ormanlar ve dağlar nedeniyle bu mevsimde daima gözü yaşlı bir çocuk gibi. hava ha bozdu ha bozacak sanırsın. ama yağmur şöyle bir çiseliyor. yine de buranın yerlileri, buranın kışın yağan yağmurunun rize ile yarışabileceğini söylediler. izmir'i sanki 1800'lerde görür gibiyim. tertemiz bir deniz, balıkların cirit attığı, denize dökülen dereleri var. izmir'in teleferiği gibi şehrin o ucunda tepesinde ışıklar olan bir de dağı var. merkezinden oteline yürürken, kendimi gerçekten de hep hayalini kurduğum eski zamanların izmir'inde hayal ettim. ama belki de marmaris'i böyle bozulmadan gören, içime çeken, çektiğimi de hisseden şanslı ruhlardan biriyim. çalıştığım yer bir ormanın kıyısına kurulu... etraftaki çam ağaçlarının kokusu, taşıdıkları oksijenle aşağı akıyor sanırsın. burada sigara içsen ne olur ki diye kaç defa geçirdim içimden gün içinde... yazın 40 derecenin altına inmeyen sıcaklarda orman yangınlarının eksik olmadığını söylediler, üzüldüm. orman kırmızı kayalıkların üzerinde çıkıyor. kırmızı ise altında demir yoğunluklu diye düşündüm. ayrıca bir çok yerde olduğu gibi kayalar üst üste dizilmiş kaşar dilimleri gibi. yırtıcı bir görüntüsü olmasına rağmen elinden yere bıraktığında kolayca kırılıyor. insanları her deniz şehrinde olduğu gibi cana yakın, güleryüzlü ama ne kadar samimiler onu kestiremiyorum. gidilip görülesi, sahilinde soğuktan birbirine sokularak elele yürünesi bir tatil beldemiz. ama her değerimizde olduğu gibi buranın da değerini çok bilmiyoruz. yakında açılacak hilton oteli için ormanlık alanın içini seçmişler. ormanlık alanın içi de ağaçların kesileceği anlamına geliyor. üzülüyor be insan...
özellikle ingiliz turistlerin başı çektiği turistleriyle meşhur bacasız sanayi bölgesi. içmeler le arası 7 kilometre filandır, ki içmeler daha güzeldir, merkezinde de ingilizlerle, pazarlık bir şey almayan rusları yolmaya çalışan bolcana esnaf bulundurur. yine de koyları, otelleri, gece yaşantısı, pek de güzel olmayan denizi ile, yaşanması gereken yerlerden birisidir; ki özellikle jeep safari turları özellikle tavsiye edilir.
en küçük rüzgarda elektriklerin kesildiği dandirikten memleket. *
bir otostop hikayesi
http://johntuncayoz.blogs...yine-bodrum-ve-soguk.html
2012 cumhurbaşkanlığı bisiklet turunun bu günkü bitiş ve yarın ki başlangıç noktasıdır.
saat 4 gibi geleceklermiş. tüm yollar kapalı. ama kimsenin de umrunda değil. belediye gene ters köşeye yattı. bu tarih bir yılönceden biliniyor. şehrin her yeri kazılmış heryer inşaat ve neredeyse 50 ülke tv si canlı yayında bunları görecek.
kabe'ye uzaklığı 2064 km.dir.
bu akşam 19 mayıs gençlik festivali nedeniyle gelen candan erçetin'in durmaksızın 1,5 saat şarkı söyleyerek milleti bıktırdığı ilçedir.
Her yaz gittigim;
içmeler, yat limanı, barlar sokağı, marmaris kalesi, kleopatra adasi gorulmesi gereken baslica yerlerdendir. Ayrica cirkin turiste az rastlanicak bodrum kadar tika basa olmayan ilcemizdir.
sol frame de görünce heyecanladığım memleketim . sokkanına kurban olduğum de gidi de .
(bkz: yazar burada memleket hasretinden bahsetmiş) *
11-14 haziran tarihlerinde tatilimi yapacağım ilçe.
son derece mükemmel bir ilçe.

herşeyiyle dörtdörtlük denebilecek güzellikte. yapay olarak; yolların dizaynı,genişliği, peyzaj, yapılaşmada gösterilen özen, diskoların ambiansı. doğallık olarak; son derece temiz hava serin ve tuzu daha az olan temiz bir deniz, ormanları, havası, güneşi..

diyebilirim ki türkiye'nin en güzel yerlerinden birisi 2 alternatif arasında kalıyorsanız mutlaka tercih edilmesi gerken yer. plaj olarak içmeler önerimdir. marmaris'in dikkatimi çeken tek problemi, diğer tatil beldelerinde de çoğalan konuşan ayıları! tek amacı çiftleşmek olan bu ayıların bazıları plajlarda şezlongda kiralayabiliyorlar ve şemsiye şezlong ikilisinden yararlanmak istiyorsanız bunlarla muhatab olmak durumundasınız. belediyenin veya özel sektörün 3 kuruş az para vereceğim diye bu güzel ilçeyi ayılarla doldumaması temennimizdir.
gitmeme 2 gün kalmış 2. memleketim. kendimi bildim bileli yılın 3-4 ayı orada geçiyor. herşeyi harika, tek sorun kafalarına kirpi takmış gibi dolaşan ve gelen geçen her dişiye "are you sex? öhaöhaöhahahah" ya da "are you angel/real? ahoahhaooahoa " diye soran esmer gençler. fethiyede falan pek yok bunlardan ama marmarise resmen türkiyenin dört yanından toplanıp gelmişler. o değil de, alışveriş yapacaksanız falan "buranın yerlisiyim, ona göre fiyat biç" deyin. yoksa iyiden geçirirler. esnafını hiç sevmem ama böyle maalesef.
az önce langır lungur sallanmış memleket, o değil paso yerden gürültü geliyor.
http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst7.asp
çevre halkının yaka silktiği bir halkı olan bir yer.
"oha lan ben kaçıyorum amq" deyip düzlük yerlere gitme hazırlığı yaptığım yerdir, bu gece kesin yıkılır burası depremde.
http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst6.asp
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar