içmeler, koyları, yat limanı, barlar sokağı, marmaris kalesi, kleopatra adası gibi görülmeye değer yerler ile çevrelenmiş; sezon başı ve sezon sonunda çok makul fiyatlara tatil yapabileceğiniz, yüksek yabancı nüfusu ile dikkat çeken tatil beldesi.
denizi felaket tuzlu,turistleri genel itibariyle rus,hollandalı ve ingiliz,kaliteli gece klübü yok(ya da henüz ben keşfedemedim),ucuz ama tatil yapılır yerdir..
bir de no hassle diye ukalaca ve saçma pankartlar asmışlar,onlara bakınızı doldururken değineceğim...
Turistlerin esir aldığı güzel bir tatil yeridir.Geceleri ayyaşları istemediğin kadar vardır.Ama burdaki turistler o kadar cesur ki akşam sırf kilotla takılabiliyorlar...
Darbeci kenan evren'in keyif sürdüğü tatil beldesi.diğer ülkelerde darbe yapanların hepsi demir parmaklıklar ardındayken türkiye'de darbeciler tatil beldelerinde yumuşak popolarının üstüne oturmuş yaşlılığının son günlerini keyifle yaşıyorlarsa oturup kara kara düşünmemiz gerekir dedirten yer.
yaz kış hep hareketli olan nadir tatil yerlerinden birisidir.kışın terkedilmiş boş yazlıkların olduğu yerlere benzemez.alışveriş açısından olsun ,yerleşip yaşayıp gitme veya sadece tatil yapma,artık ne arzu ederseniz hepsini karşılayabilecek kapasitede şahane güzellikte ve yeşilliklere sahip muğlanın nadide ilçesidir.ayrıca çok özel bir koy olan akyaka beldesine de yalnızca 30 km uzaklıktadır.şu mevsimde bile günlük güneşlik sıcacık olması da son vurucu noktasıdır.
genellikle ingiliz turistlerin tercih etmesi sebebiyle ingiltere sokaklarında geziyormuş hissi veren tatil beldesi. manchester united, chealse, arsenal ve bilimum ingiliz takımlarına ayrılmış özel barlar bile vardı zamanında.
daisy bar'ın gece animasyonlarının süper kışkırtıcı olduğu türkiye'de kendinizi yabancı gibi hissetmenize neden olan, turistlerin gözdesi süper tatil beldesi. muğla'nın 3 güzelliğinden biri..
çok güzel bir tatil beldemizdir, ama aynı zamanda angutların anavatanıdır kendisi.
bugün karşılaştığım bir durumla örnekleyeyim bunu. hollandalı bir turist rehberi, ki kendisi bayandır belirtmeye gerek var mı bilmem de, bir otelde çalışan türk sevgilisinden dayak yemiş. annemin çalıştığı acentaya gittiğimde öğrendim, annemlerin rehberi çünkü. kızın iki gözü mosmor, kolları çürük içinde, bacaklarına kemerle vurulmuş ve ayrıca bıçakla çizilmiş. rehbere bakıyorum, iri yarı aslında, diyorum neden karşı koyamamış, alkollüymüş, neyse. ama diyorum insan hiç mi karşı koymaz, aldığım cevap şu: "he has a blade".
bıçağı dayamış boğazına dövmüş, sonra bıçaklamış bacağını, yapmadığı işkence kalmamış. diyoruz ki neden polise gitmiyorsun, gitmiş aslında, ama polisten alınan cevap da iyi: "o adamın dayısı çok nüfuslu burda, para verir yukarı makamlara, hiç uğraşmaya değmez çıkar dışarı gene."
çüş diyorum ve ağlıyorum bu gülünesi acizliğimize.
girişindeki jandarmakarakolunun yolcu otobüslerini bile durdurarak kimlik kontrolü yaptığı ve şüpheli olduğunu düşündüğü şahısların eşyalarını bile arayabildiği göz önünde bulundurulursa eğer oldukça güvenli bir yer olduğu söylenebilecek kıvamda bir cennet köşesidir.
(bkz: neye göre kime göre)
hemen hemen her olayın ataturk meydanı'nda gerceklestigi yerdir.
evimin konumu nedeniyle de burada gosteri, kutlama veya konser oldugu zaman oturdugum yerden odamın içinde rahatca duyabiliyorum bunları, duymamak için tek çözüm 35-40 derece sıcakta camı-pencereyi kapatıp oturmaktır.