marmara üniversitesi diş hekimliği fakültesi

    12.
  1. nişantaşı'ındaki guatemala.
    5 ...
  2. 24.
  3. zor bir fakülte olan atatürk üniversitesi diş hekimliği fakültesini cennet gibi görmeyi sağlayan fakülte.

    baksanıza, herkes şikayetçi. sebebini ben size söyleyeyim: birisi diş hekimliği fakültesi kazanır, kafasını kitaba gömer, okur okur mezun olur. bu kişi nedir: diş hekimi.

    daha sonra ne olur?
    şu olur: bu kişi doktora için bir fakülteye asistan girer, yardımcı doçent, doçent, profesör olur. sonra derslere girmeye, öğrencilere ders anlatmaya başlar. bu adam nedir? hala diş hekimidir. hocalık yapma yetkisini nasıl kazanmıştır? efenim?..

    sen öğretmenlik yapabilsin diye eğitim fakültesi açıyorsun, türlü formasyon cart-curt dersi veriyorsun, eğitim bilimleri üzerine çalışan onca asistan, hoca vs var. peki bu ne mantıktır ki diş hekimliği fakültesini bitirmiş, eğitim nasıl verilir, ölçme değerlendirme nasıl yapılır zerre haberi olmayan adama nasıl hocalık veriyorsun?

    peki daha sonra ne olur?
    bu adam derslere girer, kafasına göre bir sistem tutturur, kafasına göre eğitim verir, sınav yapar, 'aşağıdakilerden hangisi daha doğrudur' gibi test soruları sorar, üniversite sınavlarında %3'e, %5'e girmiş öğrencilere işkence eder, egosuna bol mastirbasyon yaptırır.

    daha sonra ne olur?
    daha sonra bu okuldan mezun olanlara once çile çektikleri derslerle alakalı en basit şeyi sorarsın ve cevap alamazsın. isteyen gitsin denesin. bizim fakültemizde de biyokimya ve anatomi yüzünden kalan birsürü insan oldu ve ben sırf denemek için piyasada çalışan hekim arkadaşlara biyokimya ile alakalı sorular soruyorum... %10 bilgileri varsa öp başına koy... peki o kadar çile neden çekildi, o kadar saat ders neden verildi, devlet o dersler için bu hocalara trilyonları neden döktü?
    4 ...
  4. 31.
  5. her senesinde her döneminde öğrencilere işkence yapılır. asıl zorluk dersler değil asistanlar ve hocalardır. çoğu asistanlar ki başını tedavi ve protez asistanları çeker, öğrencilere çok rahat bir şekilde küfür eder bağırır çağırır. öğrenciler ise o kadar hakarete rağmen sabreder.
    3 ...
  6. 2.
  7. ortodontide bolca yabancı uyruklu öğrenci, asistan vs. olan ortodonti bölümünü ihtiva eden fakülte.
    mesela ürdünlüler var.. arapça konuşuyorlar aralarında.. aynı dönemde 2 tane hüssam vardı * *
    3 ...
  8. 34.
  9. Kendilerine yapılan sömürme ve bezdirme politikalarına bütün tehditlere rağmen gösterilen büyük bir cesaretle direnerek sonuna kadar hakettikleri diplomaları söke söke alan yürekli öğrencilerin olduğu fakültedir. Şimdi o son sınıf öğrencileri diplomalarına kavuştu, hekim oldu. Her ne kadar onlar istediklerini alsalar da sistem hâlâ değişmedi. Aksine aynı idareciler, haklarını arayan ve amacına ulaşan son sınıf öğrencilerine karşı duydukları kini onlara destek veren alt sınıflardan çıkarmaya çalışarak yine onlarca öğrenciyi tek dersten sınıfta bıraktı ve o hekim adaylarının hayatlarından bir yıllarını çaldı. Yüreği öğretme aşkı ve insan sevgisiyle dolu olması gereken öğretim üyeleri, kişisel egolarının ve hırslarının kurbanı olarak herkesin kendilerine tapınmasını ve ayaklarına kapanmasını istiyor. Ümit ediyorum ki genç hekim adayları yine boyun eğmeyecek ve yalakalık yaparak gururlarını ayaklar altına almak yerine onurlarıyla dimdik mezun olacaklar.

    Cenap Şahabettin'in dediği gibi; "Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir."
    3 ...
  10. 13.
  11. bu satırları orada dört senesi heba etmiş, asgari üç yılını daha heba edecek biri olarak kaleme alıyorum..

    öncelikle bu isminde fakülte kelimesi geçen bölüm kesinlikle bir üniversite değildir.. meslek edindirme kursu gibi bi şeydir.. bu okulu kazandığınızda üniversite okuyacağım, çimlerde yuvarlanıp istanbul'un tozunu attıracağım diye heyecanlanıyorsanız hevesiniz kursağınızda kalır güzeller.. burası lise ile üniversite arasında sıkışıp kalmış minik bir hapishanedir..

    minik dedim çünkü kampus demeye dilimin varmadığı mekan gerçekten bir lise bahçesinden çok daha ufak.. okulda yapabileceğiniz en sosyal faaliyet kantindeki müzik kutusuna para atıp dersi kıran arkadaşlarla batak oynamaktır (okulun %1'lik bi azınlığı bunu yapar).. bu arada ben bu satırları kaleme aldığım dakikalarda o kantincik de mustafa sarıgül'ün yanıbaşımıza dikmeye çalıştığı devasa gökdelen yüzünden yıkılmak üzereydi.. kantine girmek kurul kararıyla yasaklanmış.. dışarda yağmur yağarken elimizde çayla kantinin ne zaman yıkılacağını bekliyoruz..

    eğer öss'de bu okulu kazanacak kadar puan aldıysanız tükettiğiniz fosfora yazık etmeyin.. basın gidin çapa'da okuyun.. hem imkanlar daha iyi hem gözünüz gönlünüz üniversite görür.. preklinik denen düğün salonundan bozma mekanda 150 kişi kızlı erkekli karışık aynı tuvaleti kullanmak zorunda kalmazsınız.. sabah erken kalkan asistan gelip sinirini sizden alamaz.. karısıyla problem yaşayan hoca sizi sınıfta bırakmaz.. üniversite hayatınız hasta aramakla, sabun oymakla, amalgam karmakla geçmez..

    ha okul bu kadar zor da pekii hani çok iyi bir mesleki eğitim mi veriyor?? tabii ki hayır.. 4 haftalık stajınızı üç haftası hasta aramakla geçer.. bu üç haftada hasta bulursanız çok şanslısınız.. cebinde hastaya yüzlerce milyon verip de hastayı tedavi eden bi sürü arkadaş gördüm.. bütün stajlarını tamamlayan bi öğrenci azami 25 diş çekip, bi kaç köprü ve total protez yaparak mezun olur ki bu da kesinlikle iyi bir diş hekimi olmak için yeterli değildir.. ne lamina ne başka bi şey.. eğer biraz şanslıysanız cerrahi stajınızda bi kaç dikiş atarsınız.. atamazsanız şansınıza küsün..

    bu yazdıklarımın bi satırını bile abartıyorsam çaylaklık entrylerim onaylanmasın.. hatta akademik kariyerime zarar verir diye çoğu şeyi eksik yazıyorum.. biz yandık arkadaş sen koş kendini kurtar..
    5 ...
  12. 17.
  13. yetersiz fiziksel şartlar, torpil ile oluşturulmuş bir akademik kadro, başından sona tam bir sinir harbi, ömürden giden en güzel 5 yıl *, uykusuz geceler, nasırlaşan parmaklar, aşşağılanmaya karşı oluşan direnç, eşsiz bir küfür hazinesi, bir daha asla eskisi gibi olamayacak, hastalıklı bir ruh hali.. hepsi aynı yerde.. hala gösterimde, hala yaşanıyor..
    3 ...
  14. 32.
  15. bu sene yazmayı düşündüğüm ama çapa dişteki arkadaşa sorunca sakın sakın gitme adamın ağzına sıçıyolar dediği diş fakültesi.
    3 ...
  16. 6.
  17. finalleri temmuzun ilk haftasinda bitiren, yaz stajlarini finallerden bir hafta sonra baslayip 3 hafta devam eden okuldur. eylulun ilk haftasinda butunlemeler baslar, sonra tek ders sinavi vardir eylulun son haftasinda. ekimin ilk veya ikinci haftasinda da okul acilir. nerdeyse tatil yapma imkani saglamayan okuldur. yinede severim.
    2 ...
  18. 5.
  19. çile bülbülüm çile fakülte marşıdır. sonradan kazanılacağı hayal edilen paralar öğrenci iken bolca harcanır. sonuçta okul biter ve pek de mutlu olunmaz.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük