Oyunculuğuna hayran kaldığım insanları sayacak olsam, bu isimler bir elin on parmağını geçmez. işte bu on parmaktan sağ el işaret parmağı marlon brando'dur. Yokluğu beni zorlayacak, kırığı-çıkığı olsa beni hayati ve günlük işlerden koparacak olan sağ elim. Beden dilimi kullanırken hareket ettirmeden derdimi tam anlatamayacağım parmak ise işaret parmağımdır. Bendeki yerini ancak bu teşbihle ifade edebilirdim. Sinema dünyasının şah damarıdır brando. The godfather ile altın vuruşu yapmış bugünün jenerasyonunun bile kendisine hayran kalmasını sağlamıştır. Seni seviyoruz muhteşem adam, seni seviyoruz godfather!
time dergisi tarafından 100 yılın aktörü seçilen şahsiyet. james dean in sıkı dostudur. bu dostluğun niteliğinin ne olduğu gay olduğunu açıklamasından sonra başka noktalara kaydı tabi ki.
kıyamet ve süpermen gibi ufak rolleri için astronomik ücretler almıştır. bu aldığı ücretlerin bir kısmı da kızılderililer için harcanmıştır. hatta baba filminden dolayı layık görüldüğü oscar ı almaya bir kızılderiliyi göndermiştir.
the godfather filminde başrol oynayan başarılı oyuncu.
canlandırdıkları karakterlerden dolayı saygı duyulası bu adamlar neden eş cinsel olmak zorunda anasını satayım.
(bkz: tom hardy)
(bkz: wentworth miller)
kanımca ve birçoklarına göre gelmiş geçmiş en iyi aktördür. çünkü karizmasının, sahne ışığının, yakışıklılığının "ki bunlar bile zirveydi" yanı sıra; birçok popüler olduktan sonra kişiliğini kaybedenlerin aksine, kendi doğrularını sonuna kadar savunan asi duruşuydu. godfather da kazandığı 2. oscarını; amerikalıların kızılderililere uygunladığı politikayı prostesto etmek için almaya gelmemesi; sansayonel, bir okadar da kendisine zarar verecek bir davranıştı, umursamadı.
oyunculuk yeteneğiyle ilgili;bence yoktur ki bir kişi, bikaç filmini izleyipte kendisine hayran kalmasın. filmlerinde her zaman güçlüydü ve bunu da izleyiciye tamamen hissettirmesiydi, bir kere izledikten sonra marlon brando eksenine girmek.
birde benim için özel bir yanı, en sevdiğim aktör olan paul newman'ın kendisine benzerliği sayesinde başlarda filmlerde rol bulmasıdır.
neticede oyunculuk olarak, oyuncu olarak, duruş olarak bir devrimdi sinemada marlon brando ve hiç bir zaman ölmeyecek filmlerinden tekrar tekrar hayat bulucak...
oyunculukla ve birileriyle/birşeylerle ilgili sözleri:
''devlerin aşkı'nı çevirdiği günlerde, artık beni taklit etmekten vazgeçmişti. güvensizliği yine sürüyordu, ama artık kendisi olmuştu. o son filminde korkunç derecede iyiydi, insanlar kendilerini onun acılarıyla özdeşleştirerek, onu bir kült kahraman haline getirdiler. artık elimizden, onun bir başka yirmi yıllık devrede nasıl bir oyuncu olabileceği üzerine, tahmin yürütmekten başka bir şey gelmiyor. bence çok büyük bir oyuncu olabilirdi. ama işte öyle olmadı ve öldü, kendi efsanesinin içine sonsuza dek gömüldü.''
(james dean için)
''öldüğünde mutlaka cennete gidecek ve tanrı'ya onu niye kel bıraktığının hesabını soracak!''
(frank sinatra için)
''çok fazla başarı, çok fazla başarısızlık kadar insanı mahva götürebilir.''
''komedyenler trajiklikleriyle ünlü insanlardır.''
''komedi yapamam.''
''kendi adıma bir mağara adamı, bir neolitik çağ insanı olmayı yeğlerdim.''
''bir aktör öyle bir adamdır ki, onun hakkında konuşmuyorsanız sizi dinlemez bile.''
''oyunların gösteriminin karanlık bir ortamda gerçekleştirilmesi rastlantı değildir, zira bu, seyirciye orada bulunan diğer seyircilerden kendini soyutlayabilme ve oyunun karakteriyle başbaşa kalma imkanı tanır; karanlıkta diğer insanlar gözden kaybolurlar.''
''dünyanın en eski mesleği fahişelik değil, oyunculuktur. maymunlar bile rol yapıyor. bir maymunu huylandırmak isterseniz gözlerinizi onun gözlerine dikip kıpırdamadan bakın. bu hareketinizi bir saldırı olarak görüp göğsünü yumruklamaya ve size her an saldıracakmış gibi davranmaya başlayacaktır; maymun böyle yapmakla aslında gözlerinizi ondan kaçırtmak için rol yapmaktadır.''
''oyunculukta ortaya çıkaracağınız işin değeri ne olduğunuza veya bazı durumlarda kim olduğunuza çok bağlıdır. yaptığınız her şey, tecrübelerinizin bir parçasıdır.''
''oyuncu olmasaydım herhalde dolandırıcı olur ve hapsi boylardım.''
''oyunculuk, sinirsel bir dürtünün dışavurumudur. bir avarelik yaşamıdır. ve oyunculuğu bırakmak, olgunluk belirtisidir.''
''oyunculuk, boş ve yararsız bir meslektir.''
''ünlü bir oyuncu olduğunuzda, size politika, astronomi, arkeoloji veya doğum kontrolü üzerine de sorular sormaya başlıyorlar.''